Hamdi YILMAZ – ‘Müttefikimizin demokratik dengesi’
Bugün eski ama eskimemiş bir yazı ile karşınızdayım.
İşte 10 Temmuz 2012 Salı günkü yazım:
***
Her ülkenin kendine has yönetim gelenekleri var. Hollanda’nın bayan bir bayındırlık ve iskan bakanı vardı. Ne zaman bir Hollandalı Türk görsem, hanımefendi’nin hatırını sorarım. Çünkü, hanımefendi, kapalı kapı arkası sohbetlerinin birinde dinleyiceler arasında kendi vatandaşları olan bir Türk’ün de bulunabileceğini aklına getirmeden konuşmuş ve “Türkiye ancak küçüldüğü zaman AB’ye girebilir” demişti.
Geçen yıllarda hanımefendinin vali olduğunu söylediler. Bakanlık yapmış birinin vali oluşu garibime gitmişti. Oysa, Hollanda’da böyle eskiyen politikacıları eyalet valisi yapmak bir onurmuş.
Amerikalılar da konferans verdirtiyor, düşünce kuruluşu kurdurtuyor vs. Demek ki, şimdi de danışman yapmaya başlamışlar.
2001’de ABD Milli Güvenlik Teşkilatı başındaki NATO Generali5 yıl içinde işgal edilecek ülkeler sıralaması yapmış, tahmininde de yanılmamıştı. Böylesine güvenlik erbabı bir general şimdi Romanya Başbakanı’na güvenlik danışmanı oluyor.
Bu durum biraz hırsızı bağa bekçi tutmaya benziyor ama olsun.
Cumhurbaşkanı’nı azlettirmeyi, Anayasa mahkemesini yola getirmeyi kafasına koymuş Romanya Başbakanına önce ABD’nin Bükreş Büyükelçisi tavsiyelerde bulundu. “Romanya’da Başbakanlık yapmak zordur” sözleri edildi. Ardından da ABD Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, “Müttefikimiz Romanya’nın demokratik dengesi bozuluyor” ifadesini kullandı. Anlıyor musunuz, “Müttefikimizin demokratik dengesi”. Bu sözü gerekçe göstererek bir ülke bile işgal edebilirler.
Sosyal Demokrat Romanya Başbakanı tam da bu açıklamanın olduğu saatlerde General Wesley Clark’a “danışmanlık” teklifi götürdü. Ardından da teklifi kabul edildiği için “Mutlu ve onurlu” olduğu açıklamasını yaptı. Klavyenin ucuna bir cümle geliyor ama, bizim sosyal demokratların hatırına hadi kullanmıyayım.
ABD ve AB bazılarınca “darbe” sözcüğü ile ifade edilen Romanya’daki iktidar değişikliğine belli ki yol verdi. Güvenlik Danışmanı General Clark olduktan sonra Başbakan Victor Ponta değil de başkaları mı mutlu olacak?
ABD böylece müttefikindeki iktidar değişikliğine vize vermiş oluyor.
Eh artık, AB’ye de yol açmak yakışır. “Anayasa Mahkemesi’ne dokunma!” diye kükredi.
Ponta, “Dokunmuyorum gel kontrol et” dedi. Onlar da siz bu satırları okurken Bükreş’e gelmiş olurlar. Dokunulmuş mu, dokunulmamış mı kontrol edecekler. Ponta da iki günlük Brüksel seferine çıkmadıysa da çıkmış olur. AB kodamanlarına dokunmadığını anlatacak.
Dün Le Figaro’yu, “Romanya Komünist Partisi’nin kurumsal mirasçısı PSD lideri Ponta” dediği için eleştirmiştim. Adamlar haklı galiba.
Demek ki, iktidar verilmiyor, alınıyor. ABD de olsa, AB de olsa söke söke alınabiliyor. Bilmem analatabildim mi?