Yeni dönem!
*Bükreş Büyükelçisi olarak atanan Füsun Aramaz, atanma evrakını Romen makamlarına sundu
*Haber- Analiz
BÜKREŞ (Gazete Balkan) – Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni Bükreş Büyükelçisi Füsun Aramaz, atanma evrakını Romanya’nın Avrupa Birliği İşleri’nden sorumlu Bakan Yardımcısı George Ciamba’ya sundu.
Uluslararası teamüllere göre Büyükelçi Aramaz, daha sonra da Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis’e ‘Güven Mektubu’nu sunacak.
Büyükelçi Aramaz’ın göreve başlaması ile Romanya Türk toplumu yeni bir döneme giriyor.
ÇAVUŞESKU REJİMİNİN ARDINDAN
Öteden beri Romanya ile iyi ilişkilere sahip Türkiye, 1989 yılının son günlerinde Nikolay Çavuşesku’nun Komünist rejiminin yıkılması ile Romanya için yeni bir dönem başladı.
Türkiye, Romanya’nın başta NATO olmak üzere batılı kurumlara katılmasında aktif rol oynadı. Bu arada, yeni rejimin ilk günlerinde herkesin uzak durduğu Romanya’da Türk işadamları aktif rol alarak risk üstlendi. Türk iş adamları başta gıda olmak üzere çeşitli sektörlerde yatırımlara başladı.
O günleri gören Romenler, “Türkler sayesinde sıcak ekmekle tanıştık” diyerek bir hakkı teslim etti.
BÜYÜKELÇİ ÖKÇÜN TÜRK VATANDAŞINI DELİKTEN KURTARDI
Böylece kısa sürede Romanya’daki Türk vatandaşı sayısı kısa sürede 25 bin civarına yükseldi.
Türk vatandaşları Büyükelçilikteki işlemlerini duvarında açılan bir delikten gerçekleşme uygulamasına 2005 yılında Büyükelçi Ahmet Rıfat Ökçün tarafından son verildi.
Vatandaşlar Konsolosluktan içeri alınarak işlemleri sırasında çay ikramı yapılmaya başlandı.
Cezaevlerindeki Türk vatandaşlarının ziyareti ve ihtiyaçlarının karşılanması uygulaması da Büyükelçi Ökçün zamanında başlatıldı.
Büyükelçi Ökçün’ün çat kapı Türk işyeri ziyaretleri de hala vatandaşlar tarafından minnetle anılıyor.
Ökçün, Arnavutluk’tan sonra Bükreş’teki ikinci Büyükelçilik döneminde soydaş gençler arasında Şiir, hikâye, karikatür ve araştırma alanlarında Türk gazeteleri aracılığı ile yarışmalar düzenlemesi ile de dikkatleri çekti.
BÜYÜKELÇİ SİNİRLİOĞLU İLE TÜRKÇE’NİN ZİNCİRLERİ KIRILDI
Ökçün’den sonra göreve başlayan Büyükelçi Ayşe Sinirlioğlu, Romanya’da konuşulan dil olmaktan çıkma aşamasına gelmiş Türkçe’nin tabiri caiz ise kelepçelerini ve ayağındaki zincirleri kıran uygulamalar başlattı.
İşe kendi çalışma odasının önündeki bekleme salonunu sınıf yaparak binbir güçlükle bulunan 8-9 soydaş gencine Türkçe kursu ile başlayan Büyükelçi Sinirlioğlu, Yunus Emre Enstitüsü Bükreş ve Köstence şubelerinin açılmasını sağlayan adımları attı.
Aynı dönemde Köstence Başkonsolosu olan Füsün Aramaz da, Köstence’de Başkonsolosluk insiyatifi ile Türkçe kursları başlattı.
Bugün Romanya’da beş binden fazla soydaş ve Romen vatandaşı Türkçe öğrenme atmosferi içerisinde bulunuyor.
Büyükelçi Ökçün ile başlayan soydaşlara yönelik ilgi ve ihtiyaçlarını karşılama girişimleri Büyükelçi Sinirlioğlu döneminde olması gereken seviyeye geldi. O dönemde Türk Büyükelçisi’nden kendi beldesine bir takım hizmetlerin gelmesi için yardım isteyen Romen belediye başkanları gördük.
FETÖ’YE MESAFE BÜYÜKELÇİ ŞÖLENDİL ZAMANINDA BAŞLADI
30 yılı aşkın bir diplomatlık hayatının ardından Bükreş’te Büyükelçilik yapan Ömür Şölendil döneminde, o zamanlar adına ‘Cemaat’ denen ve devletin bütün kılcal damarlarına kadar sızan küresel taşeron Fetullahçı Terör Örgütü ile araya mesafe konmaya başlandı.
Büyükelçi Şölendil zamanında Yunus Emre şubelerinin kurumsallaşması sağlandı, Romen üniversiteleri ile bağlantılar kuruldu ve zincirlerinden kurtulan Türkçe, yaşayan bir dil olma yolunda ciddi mesafeler kazandı.
Büyükelçi Şölendil dönemi, siyasi anlamda Romanya ile Türkiye ilişkilerinin altın çağını yaşadığı bir dönem oldu.
Büyükelçi Şölendil, Türkiye’den gelen devlet adamları, bürokrat heyetleri ve işadamları heyetlerini Romanya’daki Türk basını ile Büyükelçilikte biraraya getirmeye, onlara Türk basınına yönelik basın toplantısı düzenletmeye büyük önem gösterdi.
ERTAŞ’IN DİNAMİK BÜYÜKELÇİLİK ÖRNEĞİ
Gazetecilik yaşanılan döneme tanıklık etmekse eğer, Büyükelçi Osman Koray Ertaş önderliğinde Romanya Türk Toplumu’nun destansı mücadelesini yeterince yansıtamamaktan korkarım.
Türkiye’yi içten çökertme işini üstlenmiş küresel taşeron, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) dünya genelinde Romanya’da olduğu kadar hiç bir yerde güçlü olmadı.
Başta Brüksel olmak üzere Balkanlar ve Doğu Avrupa ülkeleri dahi buradaki FETÖ maşalarınca yönlendirildi. Genel kanı ve deliller o ki, halen Yunanistan’daki kaçaklar bile Romanya FETÖ örgütü tarafından besleniyor.
Başbakan’ın çalışma odasına böcek tabir edilen dinleme cihazı yerleştiren polis müsvetelerinin Türkiye’ye iadesinin sağlanması mücadelesi bile başlı başına bir kitap doldurur.
Büyükelçi Ertaş’ın dönemi kanlı 15 Temmuz 2016 Gecesinden itibaren Romanya Türk toplumunun kenetlendiği bir dönem oldu. Bu anlamda destansı bir mücadele verildi. Piskolojik üstünlük ABD, AB korumacılığına rağmen FETÖ’ye kaptırılmadı. Bir avuç çete elebaşları ‘in’lerine kapandı. Romanya Türk toplumundan tecrit oldu.
Türkiye’de ağırladıkları 35 civarındaki Romen basın mensubu ile Romenya kamuoyunu etkileme çalışmaları her zaman karşılığını Büyükelçi Ertaş’tan aldı.
Bu dönem bütün resmi kurumlarımız ve Romanya Türk toplumu için zor bir dönem oldu.
TİKA, Maarif Vakfı, Eğitim ve Din İşleri Müşavirlikleri de Ertaş’ın Büyükelçiliği döneminde hayata geçirildi.
BÜYÜKELÇİLER VE TÜRK İŞ DÜNYASI
Çalışmalarının tanığı olduğumuz her Türk Büyükelçisi, Türk iş dünyasının genel ve özel sorunları ile elverdiğince ilgilendi.
BOZKIR’A HAKSIZLIK OLMASIN
Büyükelçi Volkan Bozkır’ın döneminde ben Romanya’da değildim. Ama, hala dönemine tanıklık etmiş Türk işadamları ve özellikle o dönemin STK yetkilileri tarafından sevildiği görülüyor. Bükreş’teki törenlerimizi gerçekleştirdiğimiz Atatürk Büstü’nün de onun eseri olduğu biliniyor.
DİĞER BÜYÜKELÇİLER
1989-2004 yılları arasındaki Türk Büyükelçilerinin dönemlerini görme imkanımız olmadı.
YENİ DÖNEM
Bugün, Büyükelçi Füsun Aramaz ile birlikte Romanya Türk Toplumu yeni bir döneme giriyor.
Devam eden hayatın her alanında olduğu gibi farklı sorunlarla karşı karşıyayız. Kazanımlarımızı kaybetmeden, mevcut kurumsallıklarımızı geliştirerek devam ettirirken değişen dünyayı iyi okuma gibi mecburiyetlerimiz var.
Değil Romanya’da tüm dünya genelinde ABD’nin düşünce kuruluşları, Almanya’nın vakıfları karşısında savunmasız kalmamalıyız.
Terör örgütlerinin bırakın Türkiye’yi, barındıkları ülkelere zarar verdiğini bilimsel veriler ışığında ciddi araştırmalarla ortaya koyamadığımız sürece mesafe alamayız, alamıyoruz.
Mevcut sivil toplum örgütü anlayışımızın bizi ve toplumumuzu yorduğunu görmeli, insan emeği ve kaynak israfından başka uzun vadeli kayda değer birşey üretemediğimiz gerçeğinden kaçamayacağımızı anlamalıyız.
Herşeye rağmen, Türk insanının her alanda organize olabilme yeteneğinin göstergesi olan derneklerimize minnet ve şükran borçlu olduğunu bilmeliyiz. Ama dünya değişiyor ve bu değişen dünyanın kaçınılmaz gerçeklerini zamanında yakalamamız gerektiğinin bilincinde olmalıyız.
Romanya’yı önceden bilen ve disiplinli çalışmasının geçmişte tanığı olduğumuz Büyükelçi Füsun Aramaz ile Romanya Türk toplumunun kaznımlarının daha ileri boyutlara ulaşacağına inanıyoruz.
Türk iş dünyasında da Büyükelçi Aramaz’a duyulan güvenin tanığı olduğumuzu ifade etmek boynumuzun borcu. Bu açıdan geçmişteki büyükelçilere nazaran Büyükelçi Aramaz’ın göreve avantajlı başladığı bir inanç var. (Hamdi Yılmaz)