HAMDİ YILMAZ – Atatürk’ten Erdoğan’a kadarki dönemde dış borç durumumuz

1998 yılında işi gücü bırakıp, Türkiye’nin borç durumuna bir hafta kadar kafa yormuştum. Özet olarak, Osmanlı batarken İngiliz altını cinsinde borcu neyse, Türkiye’nin de 1998 yılındaki hali oydu.

Türkiye, 1950 yılına kadar borçlanmaktan korkmuş, Osmanlının başına gelenleri unutmamış ve borç almaktan uzak durmuştu. Hatta İsmet İnönü bir keresinde 5 milyon lira borç almaya niyetlendiklerini ama, istenen şartları görünce “ihtiyacımız yok“ diye hemen vazgeçtiklerini anlatıyor.

Adnan Menderes ile borçlanma çığırı yeniden açılmış, 27 mayıs İhtilali olduğunda Türkiye’nin dış borcu 10 milyar dolara ulaşmıştı. Kamuoyunda zannedilenin aksine Demirel’in Türkiye’ye damgasını vurduğu, ara rejimli ve Ecevit’in kısa ömürlü iktidar olduğu yıllarda Türkiye yeni borçlanmaya gitmemiş ancak, faiz hareketlerinden dolayı Menderes’in mirası olan 10 milyar dolar 15 milyar dolar seviyesine çıkmıştı.

Turgut Özal, devraldığı bu borç stokunu 65 milyar dolara yükselterek terk-i mekan eylemişti.

Tansu Çiller,Mesut Yılmaz, Necmettin Erbakan’ın başbakanlıkları sonucunda, yani 1998 yılına gelindiğinde dış borç toplamımız 95 milyar dolar civarında idi. Bu da Osmanlı batarkenki borca eşit bir miktardı.

“İç borç bir vesile ile hallolur, kol kırılır yen içinde kalır” şeklinde düşünerek, iç borca dair bir araştırmamız olmamıştı. O günden sonra gördüklerimiz şartların ağırlaştırdığını zaten gösterdiğinden rakamsal bir araştırma ihtiyacı da duymadım.

***

Bizim yukarıdaki satırları yayımladığımız 5 Ağustos 2008 tarihinden bir gün önceki yazısında Rahmi Turan da Osmanlı Devleti dönemindeki dış borç durumumuzu özetliyordu:

“Osmanlı’nın ilk aldığı borç, Padişah Abdülmecit zamanında, 1854 yılında İngiltere’den aldığı borçtur. Fransa’dan alınan ilk borcun tarihi ise 1860’tır. 7 yıl içinde devletin yabancılara borçlanması 16 milyon altına ulaştı. Duraklama Devri’nin başladığı 1593’te Osmanlı İmparatorluğu’nun toprakları 19 milyon 902 bin 191 kilometrekare idi (bugünkü Türkiye’nin yaklaşık 25 katı). 1876’da 13 milyon kilometrekareye indi (bugünkü Türkiye’nin yaklaşık 16 misli). 1908’de 9 milyon kilometrekareye geriledi (bugünkü Türkiye’nin yaklaşık 12 katı). 1918’de, İmparatorluk tamamen dağıldı. (Yurdun her yanı işgal edildi.)”

Turan’ın yazısına göre, bizim hesaplamayı bıraktığımız 1998 yılından AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılı sonlarına kadar iç ve dış borcumuzun toplamı 221 milyar dolara ulaşmıştı.

Ancak Turan, bunun ne kadarı iç borç, ne kadarı dış borç ayrıntı vermiyordu.

 

 

 

 

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir