FETÖ, Piyonu Enes’i tepe tepe kullanıyor
*FETÖ Piyonu Enes Kanter, İngiltere’ye gitseydi Romanya’da yaşadıklarını yaşayacak, kös kös geri gönderilecekti
BÜKREŞ (Gazete Balkan)– 2017 yılı Mayıs ayında geçerli pasaportu olmadığı için Romanya’ya sokulmayarak, Otopeni havalimanından gerisin geri gönderilen FETÖ Piyonu basketbolcü Enes Kanter, bu sefer de takımının 17 Ocak’taki Londra maçı nedeni ile propaganda aracı oldu.
Cebinde geçerli bir herhangi ülke pasaportu olmadığı halde, elinde sadece ‘Amerika Birleşik Devletleri’ne girip çıkabilir’ yazılı belge ile serseri mayın gibi dünya genelinde dolaşan Enes Kanter, bir kez daha FETÖ tarafından kullanıldı.
Takımı NBA’nın 17 Ocak’ta Londra’da oynanan maçına İngiltere vize istediği, onun elinde ise vize yapıştırılacak pasaportu olmadığı için gidemeyen FETÖ elebaşı Fetullah’ın manevi veled-i zinası Enes Kanter, ‘can güvenliğim olmadığı için Londra’ya gidemedim’ yalanı ile bir kez daha gündeme geldi.
Babası tarafından evlatlıktan reddedilen Enes Kanter’e, bu nedenle manevi babası tarafından bir de makale yazdırıldı ve Washington Post gazetesinde yayınlattırıldı.
Yazıda Fetullahçı terör Ötgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen için “barışcıl din adamı” ifadelerini kullanan Kanter Romanya macerasını da şöyle anlattı:
“2017’de Endonezya seyahatim sırasında ….. tarafından avlanmak için arandığımı fark ettiğim gündü. Gecenin bir yarısında uyandırıldım. Manejerim Türkiye’nin Endonezya polisine benim tehlikeli olduğumu ve arandığımı söylemiş. Bizde hemen havaalanına gittik ve ilk uçakla ülkeyi terk ettik. Endonezya’dan Singapur’a ordan da Romanya’ya geçtim. Romanya’da Türk hükümetinin hakkımda arama kararı çıkarttığını ve pasaportumu iptal ettiklerini öğrendim. ”
Babası tarafından evlatlıktan reddedilen ve Soyadını ‘Gülen’ olarak değiştiren Enes Kanter, “Bugün 24 senedir ana, baba, kardeş dediğim ailemi ve tüm akrabalarımı kaybettim. Kendi babam soyismimi değiştirmemi istedi. Beni doğuran anne beni reddetti. Beraber büyüdüğümüz kardeşlerim beni artık yok sayıyor. Akrabalarım beni bir daha görmek istemiyorlar” şeklinde dert yanmıştı.