ABD, AB’yi bölüyor mu?
*Romanya ve Polonya’daki üslerden Rusya kadar Almanya ve Fransa da rahatsızlık duyuyor
Haber -Analiz
BÜKREŞ (Gazete Balkan)- Geçen hafta sonunda Münih’te yapılan 55. Münih Ulusal Güvenlik Konferansı, Avrupa’daki huzursuzlukları yeniden su yüzüne çıkardı. Kimilerine göre, bu konferans “Maskeli Balo’yu sona erdirdi. Herkes gerçek niyetini sergiledi.
Aslında maskelerin düşeceğinin işareti Angela Merkel’in, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada verilmişti. ‘Birbirimize güvendiğimiz günler geride kaldı. Artık kendi kaderimizi kendimiz tayin etmeliyiz’ diyen Merkel, açıklamasıyla ‘Avrupa Ordusu’na analık ediyordu.
Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Paris’te yaptığı açıklama ‘Avrupa Birliği’nin güvenliği ABD’ye bağımlı olmamalı’ diyerek, ‘Avrupa Ordusu’
için babalığa razı olduğu imasında bulunuyordu.
Bu konuşmalara gerekçe olarak İngiltere’nin AB’den ayrılışı ile Avrupa’nın güvenliğinin zaafiyet yarattığı tezi güçlendiriliyordu.
Oysa, “Avrupa’nın güvenliğini bugüne kadar İngiltere mi savundu?” sorusu havada kalıyordu.
Meselenin bir başka boyutunda ise gittikçe medenileşmesi gereken dünyada, asırların getirdiği deneyimlerle oluşturulmuş “Dimplomatik nezaket”in rafa kaldırılarak, tehdit, şantaj diplomasisinin devreye sokulmasıyla kestirmeden sonuç alınma çalışmaları vardı.
Sabırsız tüccar Donald Trump, “Fransızlar, İkinci Dünya Savaşı’da ABD Ordusu gelip yetişmeden önce Paris’te Almanca öğrenmeye başlamışlardı” diyerek bir taşla iki kuş vurma stratejisini uygulayarak hem Macron’a hakaret ediyor hem de Merkel’e kendisinin kim olduğunu hatırlatarak ana-babayı ayırarak ‘Avrupa Ordusu’ bebeğini öksüz ve yetim bırakmayı hedefliyordu.
ABD Başkanı Trump zaman zaman ‘AB’nin, NATO’nun koruması için daha fazla para ödemesi gerekiyor’ diyerek tehdit gerekçesini son NATO toplantısında somutlaştırıyor ve “Türkiye ve ABD hariç, hiç bir ülke NATO’ya olan yükümlülüklerini yerine getirmiyor” sözleriyle somutlaştırıyordu.
Türkiye ise NATO yörüngesinden çıkma imalarını, Münih Konferansı sırasında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ağzından çıkan, “Biz NATO üyesiyiz. Sorumluluklarımızı eskiden olduğu gibi yerine getiriyoruz. Herhangi bir değişiklik söz konusu değil” sözleri ile reddediyor.
Başa dönersek, ABD Başkanı Trump, devlet başkanından çok kimin ağzına yakıştığı belli sözleri ile AB üyesi ülkeleri tahrik ederek, Birlik’ten koparma girişimlerini şimdilik kısmi başarı ile tamamlıyordu.
Öteden beri ABD’nin ‘hık’ deyicisi Hollanda’nın Başbakanı Mark Rutte, “Avrupa’nın ABD olmadan kendini savunamayacağı ve Avrupa Ordusu’nun akıllı bir düşünce olmadığı” açıklamasını yapıyor,
ABD’nin Polonya ve Romanya’daki üsleri Almanya ve Fransa’yı rahatsız ederken, bu iki ülkeyi de ABD yanlısı etti. Belçika, Hollanda, Polonya, Romanya değişik gerekçelerle ABD safına geçti.
Polonya ve Romanya basınında merkel yanlısı haberlere rastlansa da, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin konuşması ‘odunsu’ bulunup, Merkel ovules de, bu gerçeği değiştirmiyor.
Soğuk savaş döneminde Sovyetlere karşı Avrupa’nın bütünlüğünü sağlama yoluyla nemalanan ABD artık, eski çabası ile sonuç alamayacağını biliyor ve nemalanmasının devamı için bölünmüş Avrupa’ya ihtiyacı var.
Şimdilik elindeki en önemli koz NATO ödenekleri ile Romanya ve Polonya’daki üsler.
Almanya’daki AfD, Hollanda’daki Geert Willems liderliğindeki parti gibi el altından desteklenen siyasi partiler ile Cezayirli ve Faslı geri zekalı Müslümanları radikalleştirme gibi ABD tedbirleri ise heybedeki turp konumunda..
Son söz: Biz uyurken Avrupa yeniden şekillenecek. Bakalım biz uyandığımızda karşımızda ne bulacağız?
ABD VE RUSYA, AB’Yİ BÖLME KONUSUNDA ANLAŞTI MI?
Haberimizi tam burada noktalayacakken, Romanya’da yayınlanan Adevarul gazetesinde “Romanya’daki Rus Büyükelçiliği, Stalin’i aklayarak komünizm suçlarını reddetti” başlıklı uzun bir haberle karşılaştık.
Haber, geçtiğimiz 28 Aralık’ta tam da yıl başı öncesi Rusya’nın Bükreş Büyükelçiliği internet sitesinde yayımlanan “Kızılordu askerleri Romen kadınlarına tecavüz etti, hırsızlık yaptı” iddialarına “Sizi Almanların, faşizmin elinden Kızıl Ordu kurtardı, teşekkür edeceğinize nankörlük ediyorsunuz” şeklinde özetlenebilecek Rus iddiaları ile devam eden Rus polemiğine cevap şeklindeydi.
Hatırlanacağı üzere, Rus Elçiliği’nin yayınına Romanya Dışişleri Bakanlığı cevap vermiş, Romanya’nın Rusya Büyükelçisi de sert açıklamalarda bulunmuştu.
Haberde, bu konu ile ilgili 28 Aralık- 2 Ocak arasında sosyal medyada 200 binden fazla yorum yapıldığı 50 binden fazla erişim gerçekleştiği belirtiliyor.
Romanya üzerinden yapılan ABD- Rusya istihbarat savaşına bakıldığında ve yukarıdaki değerlendirmemiz göz önüne alındığında insan sormadan edemiyor: Hakikaten, ABD ve Rusya, AB’yi bölme konusunda anlaşmış olabilirler mi?