HAMDİ YILMAZ -Huzur Ermenilere batmıştı
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde daha çok ticaret ve kuyumculuk gibi işlerle uğraşan Ermeniler arasından 29 paşa, 22 bakan, 33 milletvekili, 7 büyükelçi, 11 başkonsolos ve konsolos, 11 üniversite öğretim üyesi ve 41 yüksek rütbeli memur, ülke yönetiminde görev almıştır.
Ermeni bakanlar arasında Dişişleri, Maliye, Ticaret ve Posta Bakanlıkları gibi son derece önemli ve kilit mevkilerde bulunanlar olmuştur. Balkan Savaşı esnasındaki dışişleri bakanımız Gabriel Nuradunghiyan , buna guzel bir örnektir.
Çarlık Rusya’sında yaşayan Ermenilerle kıyaslanmayacak kadar bizim Ermeniler maddi ve manevi refaha sahiptiler.
Sonra, Rus ve İngiliz kışkırtmacılığına kandılar.
Büyük Ermenistan gibi bir rüyaya kapıldılar.
Hollanda’da gemilerde işçilik yaparken denizen gücünü keşfeden ve Rusya’ya Çar olunca sıcak deniz hülyasına kapılan Petro’nun oluşturduğu değişmez Rus dış politikasının gerçekleştirilmesi için iyi bir araç olduklarını, gerektiğinde Osmanlı ve Ruslara karşı kullanılmak üzere İngiltere tarafından da maşa olarak görüldüklerini anlamayan Ermeniler, birden bire huzur içreisinde yaşadıkları devlete baş kaldırarak ilk iş olarak kapı komşularına saldırmışlardır.
Yeryüzünde Hitlere bile rahmet okutturacak bir katliam varsa, o da Ermenilerin başta Azeri Türkleri olmak üzere Türklere yaptığı katliamlardır.
Eli kalem tutan tarihçilere, araştırmacı olarak geçinenlere sormak lazım, bugünkü Ermenistan devletinin son 5 asırlık nüfus değişimlerini ortaya koyabilirler mi?
Bugünkü Ermenistan topraklarında yaşayan Azeri Türkleri nereye gitmiş, başka azınlıklara ne olmuş?
Bugünkü Ermenistan’da hiç başka milliyet mensubu insan var mı?
Bu soruların cevabı korkunçtur, korkunç olduğu kadar da ürkütücüdür. Çünkü, o cevaplar yeryüzünün en acımasız katliam tarihinden ibarettir.
Meseleye hiç bu sorular ve cevapları ışığında bakan olmamıştır. Olduysa da sesleri duyulmaz edilmiştir. Kaldıki, çok derinlere de dalmak gerekmez. Yakın tarihin Hocalı ve Karabağ katliamlarının daha kanı kurumamıştır.
Dünya bir yalanla göz göre göre kandırılırken Türkiye bir başka terörle oyalanıyor.
O terörün bitirildiği gün Ermeni soykırım masalını kabulün eşiğine gelmiş bir Türkiye’de olacağız. İşin bu yönünün kimse farkında bile değil.
(Bu yazı 2 Mart 2012 tarihinde yayımlanmıştır)
