Hamdi YILMAZ – Firmalara, tüzel kişiliklere can verenlere ödül
Rusya Krizi’nin sarmalına girdiğimiz günlerdeydik. Ankara metrosunun Ostim istasyonundan çıkınca hemen gelen bulvarda olmalı, bir işadamımızla haber amaçlı sohbet ediyoruz.
O sıra “Devlet sanatçısı” olmak moda, pek çok kişiye bu ünvan dağıtılıyordu. İş adamımız konuşmasının bir yerinde biraz da öfkeli bir sesle dediki, “30 yıldır 25 kişiden aşağı insan çalıştırmam. Hepsinin maaşını, SSK pirimini ve gelir vergisini öderim. Kaç makine ürettiğimi bile hatırlamam. İki şarkı söyledi diye insanlara ‘Devlet sanatçısı’ ünvanı veren Devletimin kurumlarından biri gelip de, ‘Aferin sana Osman Efendi. Al sana kuru bir kağıt parçası’ diye de olsa birşey vermedi.”
1992 yılından beri yurt dışında hep işadamımızla, esnafımızla, tüccarımızla düşüp kalktım. Onların verdikleri destek kadar yayımladığım gazetelerin sesi çıktı. Bundan şikayetçi değilim. Sağolsunlar, ondurmadılar da öldürmediler de. Neyse bu ayrı konu.
1999 yılı olmalı. 3 gün Bükreş’te kalmıştım. Şimdi ne yerini, ne adını ne de kim olduğunu hatırlamadığım ancak tahmin edebildiğim bir iş adamımız ile üçbuçuk saate yakın “Yazılmamak” kaydı ile sohbet etmiştim. O işadamımız sohbet süresince sözü en az 35 defa koltuğunun arkasında duvara astığı fotoğraf çerçevesi gibi levhaya getirmiş, dönerek de bakmıştı. Söylediğine göre o levha firmasının Romanya genelinde 65’inci büyük firma olduğunu gösteriyordu.
Almanya’da nice “Industriegebiet” leri yani organize sanayi bölgelerini gezdim.
Hollanda’da yine öyle. Batıda bulunduğum 1992 yılından bu yana, Erzurum’un Hınıs’ında öğretmenlik yaptığım kısa sürenin dışında kalan her günümü irili ufaklı işadamımızla geçirdim.
Onlarla sevindim, onlarla üzüldüm. Hepsine de kızdım. İlk gördüm, bana ne filan diye düşünmedim. Hatalarını görmüşsem hemen yüzlerine vurdum. Cahil cesareti olsa gerek ilk yıllarda hep niye Türkiye’nin malını satmadıklarından dolayı kızdım.
Türkiye’dekilere batıdakilerden daha çok kızdım. Samimiyetime inandıkları için de kimse bana olumsuz tepki göstermedi. Bilmediğim şeyler varsa izah etti. Onlardan aldıklarımla, bir devlet görevlisi ile karşılaşmışsam mutlaka aktardım. Bildiğim sorunların çözümünü istedim.
Kader bizi okurumuzun tamamına yakını işveren olan bir ülkeye attı. Bu sefer daha çok içli dışlı olduk. Çilelerini, cefalarını yakından gördük.
Ostimli makina üreticisi Osman Efendi’nin verdiği ilhamla 11 kez “Başarılı Türk Firmaları Ödül Töreni” düzenledik. Hatır gönül işi olmadan firmalarımızı Romen Devletine verdikleri bilançolara gore ödüllendirdik.
2011 yılında bu başarılı firmaları ödüllendirme çalışmaları sırasında tanıdığım genç bir arkadaş var. Çavuşesku’nun ahırlarından birini fabrikaya çevirmişti. Üstelik de sadece firmasının genel müdürüydü, patron filan değildi. Firmasının hiç ihracatı filan da yoktur. Geleceğe umatla bakan kap kara saçları ve gözleri vardı.
Yoğun temposuna rağmen, faturasını posta ile göndermez, her yıl abone yenileme dolayısı ile bir araya gelir, geçen bir yılın hikayesini dinlerdim.
Bu yıl Mart ayında biraraya geldik. 2011 yılındaki ilk görüşmemizi hatırladım. Bilmem kaç ülkeye ihracatı vardı, Çavuşesku ahırının yerini kapısında Türk ve Romen bayrağı dalgalanan modern hatta yarı akıllı bir bina almıştı.
Bu arada evlenip, çocuğu da olmuştu. En büyük hasreti de çocuğu ile yeterince vakit geçirememekti.
Ama bir şey daha değişmişti, o kapkara saçların yarısı aklaşmıştı.
Bırakın Romanya’yı Türkiye’yi, insanlık böylesi insanlara çok şey borçluydu.
Ben sadece bu insanlardan birisini anlattım, böyle nice genel müdürlerimiz, patronlarımız var.
Kısacası kağıt üzerinde başarılarını rakamlarla ifade ettiğimiz tüzel kişiliklerin, firmaların arkasında yüreğini koymuş insanımız var.
Bilirim onlar mütevazidir, gösterişi şatafatı sevmezler. Ama bizim de, onlar hoşlanmasa bile onların başarılarını örnek olarak göstermek gibi bir boyun borcumuz var.
3 Mayıs Cuma günü 14. Yıl Kutlama Gecesi’nde başarılı firmaları değil, görebildiğimiz kadarı ile bu başarılı firmalara can veren insanlarımızı ödüllendireceğiz.
Bu anlamlı güne sizler de aramızda olarak şahitlik edin.