BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN! – Yunus AKKAYA -Din Hizmetleri Müşaviri
Hepimizi manevi huzura eriştiren rahmet ve mağfiret ayı Ramazan-ı şerife veda etmek üzereyiz. Önümüzdeki salı günü Ramazan Bayramı… Gönüllerimiz bir taraftan; oruç, iftar, sahur, teravih, Kur’an, zekât-sadaka, dua gibi manevi güzelliklerle dolu bir ayı geride bırakmanın hüznünü yaşarken diğer taraftan Yüce Rabbimizin manevi ikram ve ihsanlarıyla mücehhez kıldığı, içinde pek çok güzellikleri barındıran Ramazan Bayramı’na ulaşmanın sevincini yaşıyoruz. Bayramınız mübarek olsun!
Bir ay adeta göz açık kapatana kadar çok hızlı bir şekilde geçiverdi. Ne mutlu bu bir aylık süreyi dolu dolu geçiren ve Ramazan-ı şerifin feyiz ve bereketinden bol bol istifade edebilenlere. Ne mutlu sırf Allah emretti diye imsakten iftar vaktine kadar aç susuz kalıp Rahman olan Allah’ın “Oruç benim içindir. Onun mükafatını ben vereceğim” (Buhârî, Savm, 2) müjdesine nail olabilenlere. Ne mutlu oruçla birlikte teravih namazlarıyla Ramazan gecelerini ihya edebilenlere. Ne mutlu bu kutlu ayda Kur’an’a daha fazla yönelip onun manevi ikliminde gönüllerini güzelleştirebilenlere. Ne mutlu oruçla birlikte açlığı en doruk noktasına kadar hissedip fakirin, yetimin, öksüzün ve kimsesizin kimsesi olabilenlere. Ne mutlu muhabbetle kurdukları iftar sofralarında birliğin, beraberliğin, kardeşliğin en güzel örneklerini ortaya koyabilenlere.
Bayramlar bizi aynı inancın ikliminde birleştiren, yüreklerimizi kaynaştıran, kırgınlık ve dargınlıklarımızı onaran, kardeşliğimizi pekiştiren ilahi armağanlardır. Bayramlar, bizi sevinç atmosferinde buluşturarak istikbale taşıyan ve tarih sahnesinde biz Müslümanlara süreklilik kazandıran müstesna zaman dilimleridir. Her ne kadar bireysel veya toplumsal sorunlarımız olsa da Bayramın neşesini hayatımızın her noktasına taşımalıyız. Sevincimizi herkesle paylaşmalı ve Bayramı kaybetmek üzere olduğumuz akrabalık, komşuluk, dostluk ve arkadaşlık gibi değerlerimizin yeniden inşası için bir fırsat olarak görmeliyiz. Bu değerler gurbette yaşayan insanlar için elbette daha da önemlidir.
Yalnızlık son yıllarda insanlığın önemli sorunlarından biri haline geldi. Bu durum sadece yaşlılar için söz konusu değil; gençler, çocuklar hatta aileler için de önemli bir sorun. İnsanlar birbirleriyle güzel iletişim kurabildiklerinde, birbirlerine sevgi ve merhametle yaklaştıklarında mutlu oluyor. Hali hatırı sorulmayan, ziyaret edilmeyen, ihtiyaçları görülmeyen yaşlılar elbette kendilerini mutlu hissetmezler. Akranlarıyla bir araya gelip muhabbet etmeyen gençler, arkadaşlarıyla koşup oynamayan çocukların mutlu olması düşünülebilir mi? Ne yazık ki, günümüzde çocuk ve gençlerimizin arkadaşı bilgisayar ekranları oldu. Tablet ve telefonlar oldu. Eğer tehlikenin farkına varmaz ve bu girdaptan yavrularımızı çekip çıkarmazsak durum daha tehlikeli boyutlara ulaşacak gibi gözüküyor.
Ailelerin birbirinden kopması da normal kabul edilebilecek bir durum değildir. Akrabalık ilişkilerinin neredeyse sıfırlanması, komşuluk ilişkilerinin yok denecek kadar az olması bütün bunlar gidişatın pek iyi olmadığını gösteriyor. Peki bu durumu değiştirebilir miyiz ya da kimler bu dalgalı denizde gemisini zarar görmeden sahili selamete ulaştırabilir?
Bayramların rahmet ikliminde buluşabilenler, sevgi ve muhabbetle kardeş, arkadaş ve dost olabilenler yüce Rabbimizin Kur’an-ı Kerim’de ortaya koyduğu değerlere sımsıkı sarılanlar hem dünyevi anlamda hem de uhrevi anlamda huzuru ve mutluluğu yakalayacaklardır.
Bu bilinç ve düşünce ile bayramda yapacaklarımızı unutmayalım! Bizden bayram neşesi bekleyenlere beklediklerini ikram edelim! Bayramın sevincini ve coşkusunu içimizde hissedelim! Onun muştusunu gönüllerden gönüllere, evlerden evlere, şehirlerden şehirlere, ülkelerden ülkelere taşıyalım! Varlık sebebimiz olan anne-babalarımızı; hayatın çilesini birlikte omuzladığımız eşlerimizi sevindirelim. Evlerin canlı bayramları olan çocuklarımızı bayramın coşkusuyla mutlaka tanıştıralım! Aile büyüklerimize, akrabalarımıza, komşularımıza, arkadaş ve dostlarımıza hürmet ve muhabbetlerimizi gösterelim. Yaralı gönülleri, bîtap düşmüş yürekleri onaralım! Yetimlerin, gariplerin, yaşlıların, mahkûmların ve kimsesizlerin tebessümü ile bayramlarımızı aydınlatalım! Hastane köşelerinde şifa bekleyenlerin gönüllerini alalım. Bayram yapamayanlara bayram yaptıralım! Yüreklerin en ağır yükü olan dargınlıklara son verelim! Dünyanın her yerinde güven ve huzur ortamının kalıcı hâle gelmesi için çabalayalım! Kırgınlıkları tamir edelim! Kardeşliğimizi pekiştirelim! Dostluklarımızı güçlendirelim!
Bu vesile ile bütün okuyucularımın Ramazan Bayramını tebrik ediyor, bayramın başta ülkemiz olmak üzere, İslam coğrafyası ve bütün dünyada birlik, beraberlik ve kardeşlik tohumlarının filizlenmesine vesile olmasını diliyorum.