Çalışkan 19 ülke polisine ‘O Gece’yi anlattı

*İstanbul Emniyet Müdürü Çalışkan: FETÖ örgütün terör örgütü olduğunu kabul etmemize ve bu olayları yaptıklarını ispat etmemize rağmen, örgütün 100’e yakın ülkede hala okulları bulunuyor

İstanbul Emniyet Müdürü ‘FETÖ’ ve ‘Kalkışmayı’ yabancı görevlilere anlattı

FETÖ’nün darbe kalkışmasının engellenmesinde kilit isimlerden olan ve bu konuda bir de kitap yazan İstanbul Emniyet Müdürü Dr. Mustafa Çalışkan, örgütün ve 251 şehit verdiğimiz 15 Temmuz gecesinin anlaşılması için program düzenledi.

Programa, 19 ülkeden polis irtibat görevlileri katıldı. 15 Temmuz gecesi bir koruması şehit, bir koruması gazi olan Çalışkan darbe kalkışmasından görüntüler izleterek, FETÖ’ye destek veren ülkelere tepki gösterdi.

İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın ev sahipliğini yaptığı, FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminin ve örgütün, yabancılar tarafından daha iyi anlaşılmasının sağlaması için düzenlenen programa 24 ülkeden temsilci katıldı.

Davetlilere 15 Temmuz’da yaşanan olayların videosu izletildi.

Video sonrasında konuşma yapan İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, “Biraz önce seyrettiğiniz bu manzaralar bir sinema ya da filmden alınmış sahneler değil. Tamamı bundan üç yıl önce İstanbul’da bizlerin yaşadığı, yaşamak istemediğimiz görmek istemediğimiz fakat yaşamak zorunda kaldığımız görüntüler” diyerek, o anları anlattı.

100’E YAKIN ÜLKE DESTEK VERİYOR

Dünyada, 100’e yakın ülkenin FETÖ’ye destek verdiğini dile getiren Mustafa Çalışkan, “Bu örgütün terör örgütü olduğunu kabul etmemize ve bu olayları yaptıklarını ispat etmemize rağmen, örgütün 100’e yakın ülkede hala okulları bulunuyor” diyerek tepki gösterdi.

“HER ŞEYİ MÜBAH GÖREN ÖRGÜT DİNİ KULLANDI”

Mustafa Çalışkan; FETÖ ile ilgili de genel bilgilendirme yaparak, terör örgütünün dini bir yapı gibi görülmemesi gerektiğini, FETÖ’nün amacına ulaşmak için her şeyi mübah saydığını belirtti. “Bu örgüt, amacına ulaşmak için her şeyi mubah sayan dini de kullanan bir örgüttür” diyen Çalışkan, FETÖ’nün demokratik ortamdan faydalanarak binlerce okul, yurt ve dershane açtığını, yüzlerce binlerce şirketler kurduğunu belirterek, “Yöneticilerimizin, hükümetimizin, iktidarın dine karşı toleranslı davranmasını istismar ettiler bu ortamda, devletin bütün kurumlarına elemanlarını yerleştirdiler” dedi.

“CUMHURBAŞKANI EN ÖNEMLİ İSİMDİ”

Yabancı temsilcilere, darbenin durdurulmasında en önemli ismin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ifade eden Mustafa Çalışkan; “Bu darbenin başarılı bir şekilde durdurulmasını sağlayan kişi, lider Cumhurbaşkanımızdır. Ordularınızı yönetebilirsiniz, emrinizdeki Polis kuvvetlerine talimatlar verebilirsiniz ama milleti yönetmek çok ayrı bir şeydir. Millet derken en düşük rakamla 3-5 milyonluk bir insanı yönetmekten bahsediyorum. Bir talimatla 3-5 milyon insanı sokağa çıkarıyorsunuz belki daha fazla. Bu riski alacak lider dünyada sayılıdır. Onun tavrı, onun duruşu hem halkı hem Polis teşkilatını hem de diğer kurumları ayakta tutmuştur” ifadelerini kullandı.

“İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRÜNÜ TUTUKLAYIN”

Kalkışma gecesi, darbecilere ait bir telefon ele geçirdiklerini söyleyen Çalışkan, telefonda WhatsApp grubu tespit edildiğini söyledi. WhatsApp yazışmalarında ise “Ordu Komutanını yakalayın” “İstanbul Emniyet Müdürü’nü Boğaz Köprüsü’nde tutuklayın” “Şuraya tankla ateş edin”, “Diğer tarafa helikopterle ateş edin” talimatları verildiğini aktardı.

“BİR TANE POLİS DAHİ TESLİM OLMADI”

Darbenin başlangıcında İstanbul’un neden tercih edildiğini de anlatan Çalışkan, “Darbenin başlangıcını İstanbul’da yaptılar. Anında tüm dünyaya mesaj verebildiler. Fakat bir şeyde yanıldılar. İstanbul polisinin refleksi beklemiyorlardı. Onlar geçmiş darbelerdeki örneklerden hareket ederek bir emirle bütün polis teşkilatının teslim olabileceğini düşünüyorlardı ama yanıldılar. Bir tane polis dahi teslim olmadı” şeklinde konuştu.

“PİŞMAN OLDUK DEMİYORLAR”

FETÖ üyelerinin yaşananlara rağmen pişman olmadığına vurgu yapan Çalışkan, “Hiç birisi mahkemelerde biz pişman olduk demiyorlar. Bunu iki şekilde açıklayabiliriz, birincisi bu örgüt gerçekten çok kötü bir örgüt, çok sıkıntılı bir örgüt ve direniyorlar ama ikinci önemli kısım şu hala dış desteği fazlasıyla görüyorlar, bazı ülkeler bu insanlara böyle davranmaları ile ilgili destek veriyorlar” ifadelerini kaydetti. Çalışkan, FETÖ’nün tüm kirli yapılar ile irtibatlı olduğunu da aktardı.

BÜYÜKADA’DA HAZIRLIK İDDİASI

Darbe gecesi, Büyükada’da bir hazırlık yapıldığını belirten Mustafa Çalışkan, “Biz o gece Büyükada’da hazırlık yapıp canlı yayına bağlanmak için bekleyen başka ülke insanlarını biliyoruz” dedi.

***

Öte yandan İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan geçen hafta Bahçelievler Belediyesi Nurettin Topçu Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda, 15 Temmuz gecesi yaşananları görüntüler eşliğinde anlattı.

Türkiye’de Cumhuriyet’in ilanından önce başlayan ve 15 Temmuz’a kadar gelen sürede yaşanan darbeleri anlatan Çalışkan, “Türkiye’de maalesef bir darbe geleneği var, hoşuma gitmeyerek söylediğim bir kelime darbe geleneği. Bu gelenek bütün kurumlarımızı, kuruluşlarımızı, insanlarımızı yıpratıyor, yıprattı. En son yaşadığımız da bu geleneğin son noktasıydı. İnşallah bundan sonra darbe geleneğini sevenler, darbeden bir şey umanlar bu tokattan sonra bir daha darbe yapamayacaklar.” diye konuştu.

‘FETÖ MASONİK BİR YAPILANMA’

Çalışkan, 2016’daki darbe girişiminin faili FETÖ’nün ne din ne milliyet ne vatan tanıdığını, amacı için her şeyi mübah gördüğünü, masonik bir yapılanma olduğunu anlatarak, FETÖ’nün “istihbarat örgütü” gibi göründüğünü ama olmadığını, cemaat kelimesini bile lekelediğini kaydetti.

“Burada dikkat etmemiz gereken bir şey, bütün darbeler cuma günü yapılmıştır. Cuma bizim için çok kıymetli, böyle bir de özellik katmışlar bu darbeyi yapanlar.” ifadelerini kullanan Çalışkan, o gece yaşananları şöyle anlattı:

“Darbe girişimini İstanbul Emniyet Müdürlüğünde bir operasyon hazırlığı yaparken aldık. Biraz komik bir şekilde aldık. Bir müdür yardımcımız ‘Bir albay telefon etti, biz darbe yaptık, teslim olun, kan akmasın falan gibi bir şeyler söyledi.’ dedi. Böyle bir şey olmaz yani bir albayın ‘Biz darbe yaptık.’ diye telefon açıp ‘Teslim olun.’ demesi hiçbir darbede olmamıştır. Biraz bekledik başka bir arkadaşı daha aradılar, yine ciddiye almadık ama ne zaman ki köprü kapatıldı ‘Beylerbeyi’ndeki polislerin silahları alınıyor.’ denildiği zaman ben yerimden fırladım. Oturduğum yerden ok gibi fırladım. O gece farklı bir geceydi. Direkt ilk verdiğim talimat, ‘Hiçbir polis silahını teslim etmeyecek, gerekirse kullanacak.’ Hızlı bir şekilde köprüye geçtik. Burada konuşulanlar bir plan dahilinde değil, ‘O çocuklar da bizim çocuklarımız, onları kurtaracağız.’ diyorum. Bana karşı taraftan bağırarak, ‘O çocuklar dediğin bizim arkadaşlarımızı yaraladı.’ diyorlar ama orada her renkten insanımız vardı, her memleketten insanımız vardı ama ne yapacaklarını bilmiyorlar.”

“Kahraman bu halkın ta kendisidir”

O gece yaşadıkları zorlukları, darbecilerin kendisine ve polislere yönelik saldırgan tavırlarını görüntüler eşliğinde aktaran Çalışkan, şöyle devam etti:

“Eğer Cumhurbaşkanımız olmasaydı bu işten netice alınamazdı. Çok net. Dünyada hiçbir lider bu kadar kolay halkı sokağa çıkaramaz. Sokağa çıkardığınız halkı bu şekilde yönlendirmek kolay değil. Havalimanına on binden fazla insan girdi ama oradaki mağazalardan tek bir parfümü alıp cebine koyan olmadı. Bu hem vatandaşın hem onu yöneten kişinin asaletidir. Eğer Cumhurbaşkanımızın sesini duymasaydık tabii ki yine mücadele ederdik ama o ses bize güç verdi. O ses bizim ve bütün milletin öz güvenini artırdı. Burada bir zafer varsa, burada bir destan varsa, kahraman bu halkın ta kendisidir.”

Türkiye’de önceki darbelerde yargının darbecilere karşı harekete geçmediğini hatırlatan Çalışkan, “Hakim ve savcılarımız 1960’ta, 1971’de, 1980’de hiçbir hakim ve savcı bu cesareti gösteremedi. Benim bizzat yaşadığım olay; şu anki Başsavcımız İrfan Fidan, ‘Ne talimat istiyorsan yazacağım. Biz size tam desteğiz.’ dedi ve gerçek manada yanımızda oldu.” diye konuştu.

Darbe girişiminde sadece emniyet teşkilatının değil, siyasilerin, askerlerin ve bürokratların önemli bir kısmının üzerilerine düşen görevi yaptığını vurgulayan Çalışkan, belediyelerin de o gece çok önemli görevler üstlendiğini kaydetti.

O gece ele geçirilen bir darbeci askerin telefonunu incelediklerini ve WhatsApp grubundaki yazışmaları gördüklerini dile getiren Çalışkan, şunları aktardı:

“O WhatsApp grubu o günkü mücadelemizde bize büyük katkı sağladı. 100’ün üzerinde asker kendi aralarında çok vahim konuşmalar gerçekleştiriyorlar. ‘Birinci Ordu Komutanı’nın evini basıp derdest ettiniz mi?’, ‘Oraya tankla ateş edin, buraya hava harekatı yapın, tereddüt etmeyin, acımayın’ gibi konuşmalar vardı. Biz bu gruptan darbecilerin İstanbul’daki sayısını ve diğer illerdeki bağlantılarını görüp tespit ettik. Ona göre de vaziyet aldık. Bize hem o an için büyük fayda sağladı hem de yargılamalarda bu konuşmalar delil olarak kayıtlara girdi.” (Sözcu/ AA)

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir