194 ülkenin 142’inde Büyükelçiliğimiz var
*Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Dünya genelinde Türkiye olarak toplam 243 dış temsilciliğe sahibiz, bugüne kadar 22 ülkede FETÖ iltisaklı okullar kapatıldı
BÜKREŞ (Gazete Balkan)– 3 Ağustos’ta başlayan 11. Büyükelçiler Konferansı Ankara’da devam ediyor. Konferans 9 Ağustos’ta Samsun’da sona erecek.
Dışişleri Bakanı ve Büyükelçiler Dışişleri Bakanlığı Şehitliği’ni ve Anıtkabir’i ziyaret ettiler.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Konferansın resmi açılışında Büyükelçilere ve konuklara hitap etti:
Büyükelçiler Konferansı çerçevesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’la Özbekistan Dışişleri Bakanı Abdulaziz Kamilov Ankara’da ağırlanıyor.
Konferansa Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi de katıldı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 4 Ağustos 2019 tarihinde Onbirinci Büyükelçiler Konferansı’nın resmi açılışından önce Büyükelçilerimizle bir istişare toplantısı gerçekleştirdi.
Aynı gün Onbirinci Büyükelçiler Konferansı çerçevesinde “Kriz Yönetimi ve Çatışmaların Çözümü” konulu bir panel düzenlendi. Panele BM Lübnan Özel Temsilcisi Jan Kubis, Avusturya eski Dışişleri Bakanı Karin Kneissl, BM Libya Özel Temsilcisi Ghassan Salame ve Büyükelçi Ertuğrul Apakan katıldı.
ÇAVUŞOĞLU’NUN 11. BÜYÜKELÇİLER KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Konferansın açılışında yaptığı konuşmada özetle şu görüşleri kaydetti:
*Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün milli mücadeleyi başlattığı 1919’un 100. yıldönümü vesilesiyle Samsun’u da ziyaret edeceğiz. ‘100. Yılında 1919’ adıyla arşivlerimizdeki belgelerden oluşan ilk kitabımızı da yayınladık. Son Konferansımızın ardından, bugüne kadar 17’si Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte olmak üzere 84 dış ziyaret gerçekleştirdik. 52 mevkidaşımızı ülkemizde misafir ettik. Toplamda 311 uluslararası temas gerçekleştirdik.
*Dünya 194 haneli bir toplum. 142 ülkede Büyükelçiliğimiz var. Yine 13 uluslararası örgütte Türk Büyükelçileri görev yapıyor. Toplamda 243 misyonla dünyanın ilk beş temsil ağından birine sahibiz.
Türk diplomasisi dünyada bir markadır. Bunu bütün muhataplarımız söylüyor. etkindir.
*1984-2002 döneminde 14,6 milyar dolar olan ülkemize yönelik doğrudan yabancı yatırım tutarı, 2003-2019 döneminde toplamda 210 milyar dolara ulaştı. Birçok ülkeyle Serbest Ticaret ve tercihli ticaret anlaşmaları imzaladık veya müzakere ediyoruz.
*Sahada ve masada Büyükelçilerimiz çalışmalarında yalnız değiller. Bir takım oyunu oynayan ekibin başındalar. Her şeyden önce, Reis-ül Küttaplık yani Osmanlı’ya uzanan Hariciye kültürünü benimsemiş; Cumhuriyetimizin ilkelerine sadık; yetkin, bilgili ve disiplinli; yerli ve milli, yani Falih Rıfkı Atay’ın veciz ifadeleriyle İLİM VE VATAN İNSANI diplomat kadrolarla çalışırlar. FETÖ iltisaklı şahısları bünyemizden arındırdıktan sonra daha da güçlendik.
*Elbette diğer kurumlarımız da devrede; diplomasimizin etkinliğinde önemli rol oynuyorlar. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Maarif Vakfı, Türk Kızılayı, Türk Hava Yolları, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, AFAD, Diyanet İşleri Başkanlığı küresel manada etkinler.
*Güçlü devletlerin güçlü Büyükelçileri olur. Büyükelçilik bu çerçevede bir bilgi toplama, inceleme, temas, temsil, müdahale, müzakere, eşgüdüm, istişare ve icra mekanizmasıdır. Sahada ve masada Büyükelçi takımın lideri, adeta CEO’sudur. Her birimiz bu milli sorumluluğun bilincindeyiz.
* Her milletin bir hikâyesi olmalıdır. Peki Türkiye’nin hikâyesi nedir? Devletimizin temel ilkeleri ve milletimizin iradesi bellidir. Biz demokrasiler ligindeyiz. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, serbest piyasa ekonomisi, bireysel hak ve özgürlükler, çoğulculuk, laik ve sosyal devlet anlayışı Cumhuriyetimizin temelidir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve yurtta barış ile dünyada barış birbirini tamamlar. Dış politikamızın da temel düsturu budur. Bu ilkeleri düşünceden, harekete ve sonuca dönüştüren ise Girişimci ve İnsani Dış Politikamızdır.
* Türkiye ve Türk milleti dik durmuş; milli gücünü hep Hakkın ve haklının yanında kullanmıştır. İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Avrupa’da ilk etnik temizlik girişimini kim durdurmuştur? 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekatı’yla Türkiye!
*AB, Türkiye’yi dışlamak için harcadığı enerjiyi doğru yolda kullansa, Türkiye AB üyesi ve Avrupa Birliği de daha güçlü bir uluslararası aktör olur. Bu çerçevede, Avrupa Komisyonu yeni Başkanının AB’nin çevresinde ve dünyada daha etkin olmasına ve transatlantik bağlar ile NATO’ya yaptığı vurguyu önemli buluyoruz. Ortak evimiz olan Avrupa’nın geleceğinde elbette Türklerin de sözü olacaktır. Biz Avrupa Birliği’nin kusurlarına değil, onyıllar önce birlikte tayin ettiğimiz hedeflere odaklanacağız.
* “Coğrafya kaderdir” diyen İbn-i Haldun ile “ev alma komşu al” diyen atasözümüzün sağlam ve birbirini tamamlayan bir jeopolitik mantığı vardır.
* Balkanlar’ın ayrılmaz bir parçasıyız. Buradaki kırılgan durumun aşılması, istikrar ve kalkınma için her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz. Bölgedeki ihtilafların sona ermesi için katkılarımızı sürdüreceğiz. Bosna-Hersek başta olmak üzere bölgenin geleceği için kritik önem taşıyan ülkelerin ihtiyaç duyduğu desteği asla esirgemeyeceğiz. Bölgesel sahiplenmeye ve bölgenin Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşmesine destek veriyoruz.
* Türk Dünyası ile bağlarımızı daha da kuvvetlendiriyoruz. Türk Konseyi’nin 10. Yıldönümünü, Ekim ayında kardeş ülke Azerbaycan’ın evsahipliğinde Liderler Zirvesiyle kutlayacağız. Özbekistan’ı da bu kardeşler meclisinde görmek istiyoruz. Macaristan’ın Türk Konseyi’ne gözlemci üye olmasını memnuniyetle karşıladık.
* Ortaklarımızdan terörle mücadele alanında da destek bekliyoruz. Artık terörle mücadelede çifte standart ve ikiyüzlülük bitmelidir. Terör bir insanlık suçu, terörle mücadele ise insanlığın ortak görevidir. Türkiye’nin verdiği mücadele, tüm insanlık için bir katkıdır. FETÖ’yle mücadeleye yönelik girişim kampanyamızı aralıksız sürdürmekteyiz. FETÖ unsurlarının, bulundukları ülkelerin güvenlikleri açısından da büyük bir risk oluşturduğunu muhataplarımıza anlatıyoruz. FETÖ mensuplarını nerede olursa olsunlar takip ediyor, ellerindeki imkânları alıyor ve adalete hesap vermelerini sağlıyoruz. Bugüne kadar 22 ülkede FETÖ iltisaklı okullar kapatıldı; 19 ülkede okullar Türkiye Maarif Vakfı’na devredildi. Halihazırda Vakfın dünya çapında devraldığı ve yeni açtığı okulların toplam sayısı 290’a, öğrenci sayısı ise 30 bine yaklaştı. Keza girişimlerimiz sonucunda, 40’a yakın ülkede FETÖ iltisaklı sözde ticaret yapıları, medya ayakları, şirketler ve dernekler kapatıldı.
*Avrupa’da ve Avrupalı olmak gibi, Asya’da ve Asyalı olmak da bizim için değerlidir. Bizi biz yapan, özel yapan hasletlerden biri bu iki sac-ayağında yükselmemizdir.