Endüstriyel markalaşmanın neresindeyiz?
*Küresel alanda kendi markalarımızı en azından moral değer açısından yalnız bırakmamalıyız, o markalar bizim insanımızın alın teri göz nuru ve toplumsal gururmuz
Haber – Analiz
BÜKREŞ (Gazete Balkan) – Son iki haftadır Gazete Balkan’ın verdiği haberlerden bazılarına dikkatinizi çekmek istiyorum. Konuya daha sonra döneceğim.
***
“Türk markalarının Romanya’da 219 mağazası var” başlıklı haberimizde Türkiye’deki Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel’in açıklamalarına geniş yer veriliyor.
Öncel, “”Haziran sonu itibarıyla 125 ülkede toplam 4 bin 396 mağazamız ve 12 bin 884 satış noktamız bulunuyor” diyor.
Öncel’in kastettiği markalar tekstil ve benzeri hafif sanayi ürünlerine yönelik olmalı. Endüstriyel Türk markalarının dünya genelinde kaç noktada satıldığı ile ilgili elimizde bir veri yok.
***
Bir başka haberimizin başlığı ise Giurgiu’da Romanya’ya girerken yakalanan havlu yüklü Türk sürücünün kullandığı TIR’daki 39 bin küsür şişe parfüm.
Parfümlerin günahı ne?
Söyliyeyim, suç unsuru olan parfümlerin ‘kişilikleri’ yok. Üreticileri onlara taklit de olsa kaliteli olmalarına rağmen bir ‘Kişilik’ vermemiş. Yani ad koymamış, tanınmış parfüm markalarının adı ile pazara sürülecekti.
Marka da ‘kişilik’ garibinize gitti ise Mustafa Kemal YILMAZ, Miraç EREN, Mehmet Ali ZENGİN adlı araştırmacıların “Endüstriyel Pazarlama, Marka Kişiliği, Marka Sadakati, Çoklu Uyum Analizi” başlıklı mini araştırma yazısını okumanızı tavsiye ederim.
Özellikle markalı ürün üreten işadamlarımız okumalı.
Bu kaliteli ama kişiliksiz parfümlerin değeri 2,5 milyon euro olmasına rağmen, üreticisi veya pazarlayıcısı açısından sıfır euro değerine düştü.
***
15 yıla yakın süredir Romanya’da gazetecilik yaparım. Burada çok değerli bir markamız var: URB, Rulman markası. O marka üreticilerini ne zaman Türk veya Romen yetkililerle bir arada gördüysem, markalarının taklit edildiğinden yakındılar. Hükümet seviyesinde çözüm talebinde bulundular. Markalarını korumak için dünya piyasalarında ciddi de harcama yapıyorlar.
Romen hükümeti kişiliksiz perfüme el koyuyor ama başka hükümetler URB kılığına girmiş kişiliksiz rulmanlara el koymuyor.
Ki, URB Romanya’daki üretiminin yüzde 95’ini ihraç ediyor.
***
Romanya’da gerçekleştirdiği üretimin çoğunu ihraç eden işadamlarımıza her zaman büyük saygı duydum. İki başarıyı bir arada gösteriyorlar çünkü.
Romanya’da üretip de ürettiğinin yüzde 50’sini ihraç eden bir başka markamız daha var: Polipropilen Boru markası SupraTherm.
“Küresel PP boru sektöründe bir dünya markası: SupraTherm” başlığı ve “Küresel Polipropilen Boru piyasasında Romanya’daki bir Türk markası 14’üncü sırada yer aldı” spotluyla verdiğimiz bu haberi hatırlamış olmalısınız.
Kendi alanında kalite açısından Alman markası AquaTherm ile liderliği paylaşıyor.
Buna bu ünvanı veren kim? SupraTherm kullanıcıları.
Gelin bu haberi bir kez daha okuyalım, okumaya değer çünkü. Sonra da can alıcı sorumuzu soralım:
Amerikan merkezli bir pazar araştırma kurumu olan Fior Markets’in 2018-2023 yılları arasındaki büyüme beklentilerini kapsayan “Küresel Polipropilen Borular (PP) Tüketim Piyasası Raporu”nda Romanya’daki bir Türk markası dünya genelindeki 184 marka arasında 14’ün sırada gösterildi.
Raporda Türkiye menşeili bazı firmaların da yer aldığı görüldü.
Rapor marka sahibi firmaların 2013-2017 arası üretimleri ve pazardaki konumunu baz alarak hazırlandı.
Fior Markets’in, ‘Kimyasallar ve Malzemeler’ başlıklı katagorisinde 181 sayfa olarak hazırladığı rapor PP boruları alanını a’dan z’ye ele alıyor.
Raporda 2012 yılında 8 milyar 445 milyon ADB Doları olan küresel PP-R boru küresel pazarının 2016 yılında 9 milyar 837 milyon 77 bin ABD Doları boyutuna ulaştığı bilgisi verildi. Rapora göre küresel PP boru pazarının 2023 yılında 11,9 milyar ABD dolarına ulaşacağı tahmin ediliyor.
Küresel PP boru tüketimnin şimdilik Çin, Avrupa ve Kuzey Amerika’da yoğunlaştığı kaydedilerek, 2016 yılında, üç bölge toplam 2919,7 K MT hacmi ile% 77,80 tüketim gerçekleştirildiği pazarın, Orta Doğu, Latin Amerika gibi diğer bölgeler de umut verici bir talep gösterdiği belirtiliyor.
SUPRATHERM MARKASI
![](https://gazetebalkan.ro/wp-content/uploads/2019/08/endüstriyel-markalaşmanın-neresindeyiz-sayfa-4-1.jpg)
SupraTherm markası işadamı Mehmet Şimşek’e ait PROHEAT INSTALAŢII SRL tarafından üretiliyor.
Gazete Balkan tarafından 29 Kasım’da Bükreş’te gerçekleştirilecek 2018 yılı Başarılı Türk Firmaları Ödül Töreni için hazırlanan listeye göre Proheat Instalatii firması bilanço veren 2500’den fazla Türk firması arasında 159’uncu sırada yer alıyor.
***
Üretim açısından Romanya’daki rakipsiz SupraTherm’i bundan sonra Arabesque’nin yanı sıra Mathaus yapı marketler zincirince de görebileceğiz.
***
Bu arada başka marka sahibi vatandaşlarımız kusurumuza bakmasınlar. Hepsi kendi insanımızın alın teri, göz nuru ve bizim de toplumsal gurur kaynağımız.
Şimdi başta Arctic olmak üzere URB, SupraTherm gibi irili ufaklı endüstriyel alanda Romanya’da ortaya çıkan markalarımızı önümüze koyarak ve bu ülkedeki 30 yıllık geçmişimize bakarak bir değerlendirme yapıp “çıtayı yükseltme zamanı” diyerek yeniden kendimizi hedeflendirmeliyiz.
![](https://gazetebalkan.ro/wp-content/uploads/2019/08/endüstriyel-markalaşmanın-neresindeyiz-sayfa-4-2.jpg)
Karamsarlığın “kriz” söylemleri ile kara bulutlar gibi üzerimize çökmesine izin vermeyelim.
Piskolojik ve sosyolojik dayanışma sağlanamadan endüstriyel dayanışma da sağlanamaz.
Can alıcı dediğimiz soru bir başka yazımıza kalsın.
(Bükreş- Gazete Balkan – Hamdi Yılmaz)