HAMDİ YILMAZ -Trump, Türk çeliği’ne AB hem çeliğe hem Türk soğanına fon uyguluyor
Çok değil, daha iki hafta önce bizim aklı bir karış havadakiler, Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarmak için yoğun gayret sarf ederken aşırı iyimserdiler.
Türkiye’nin ihracat enerjisini beş değil 10 kat artıracakları komşu ülkelere harcamak dururken, nedendir bilinmez, ABD’ye mal satma hırsı bizimkilerin gözünü bürümüş.
Hadi satın da görelim!
Dün sabah itibarı ile ajanslardan gelen haberler şöyle:
***
“ABD, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna yönelik yürüttüğü Barış Pınarı Harekatı nedeniyle üç bakan ve iki bakanlığı yaptırım listesine alırken, çelikte gümrük vergisi yüzde 50’ye yükseltildi ve 100 milyar dolarlık ticaret anlaşması için yürütülen görüşmeler de durduruldu.
ABD Başkanı Donald Trump, dün gece yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yürüttüğü
Ticaret tarafında ise Trump’ın getirdiği yaptırımlar, Pastör Andrew Brunson’ın tutukluluğu döneminde olduğu gibi yine çelik ihracatını etkiliyor. Türkiye’den satın alınan çelikte gümrük vergisi yüzde 50’ye çıkartıldı.
Ağustos 2018’de Trump, Türkiye’den alınan çelik ve alüminyumda gümrük vergisini iki katına çıkarmıştı. Bu vergiler, Mayıs 2019’da eski düzeylerine çekilmişti.
Son olarak, Türkiye ile ABD arasında ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılmasıyla ilgili yürütülen yeni anlaşmalara yönelik görüşmeler de durduruldu.”
Türkiye, ABD’nin çelik aldığı onuncu sıradaki ülke. Türk çeliğinin ABD’nin ithalatındaki payı yüzde 2 oranında.
***
Geçenlerde Bükreş’te bir Türk meyve sebze toptancısını ziyaret etmiştim. Bir müşteri geldi, domates fiyatı sordu. Bizimki önce “malı gördün mü?” diye sordu. Ürün kalitesi hakkında olumlu görüş bildiren müşteriye Alman ve Türk domatesi için ayrı ayrı fiyat verdi.
Halde satılan ürünlerin takriben yüzde kaçının Türkiye’den yada yüzde kaçının diğer ülkelerden geldiğini sordum.
“Ben hep Türkiye’den alıyorum” dedi.
Sorular yoğunlaşınca, Türk soğanının üstünde ABD Başkanı Trump’un çeliğimize koyduğu oranda fon olduğunu öğrendim.
Sözü o gün bizim gazetede yayınlanan “Romanya’ya 1 milyon dolarlık nar sattık!” haberine getirdim. Amacım, bunun iyi bir rakam olup olmadığını öğrenmekti.
“Yarısı çöpe gitti!” dedi.
Yüreğim cızz etti.
Anladım ki, Türkiye’deki ihracat birliklerinin bu tip açıklamaları gerçeklerden çok uzak. Onlar, ürünün gittiği ülkedeki akıbeti bilmiyorlar.
Sektörden uzak kaldığımızı anladım..
Dinlediğim toptancı oldukça dertliydi. Anlattıklarını kaygılı gözlerle dinlediğimi görünce, aramzızın iyi olduğunu düşündüğü bir başka toptancıyı işaret ederek, “Git …’a sor” dedi.
