HAMDİ YILMAZ -Bunlar bu cüreti nereden alıyor?
Kötü amaçla kullanılan atasözlerimizden biri de, “Kol kırılır yen içinde kalır.”
Kolumuz o kadar çok kırıldı ki, artık yeni kırılmalarda kalan yenler içine sığmıyor.
En azından benim kırık kolların ‘yen’ sığdıracak yeri kalmadı.
Bütün Türk İşadamları derneklerimizin tüzel kişiliklerine saygılı, her bir derneğin “Günün birinde tarihî işlevlerini yerine getirme ihtimali” ümidiyle yaşamasını yöneticilerinden daha çok isteyen biri olarak, aşağıdaki satırları kaleme aldığım için üzgünüm. Öküz altından buzağı aranmamasını özellikle rica ederim.
***
Sosyal medyada bir video dolaşıyor.
Özeti şu, Köstence’de esnaflık yaptığını söyleyen Dobruca TİAD üyesi Ömer Tahta isimli vatandaşımız, Sabit Danış’ın kendisini kahve içmeye çağırdığını, Büyükelçi’nin talimat verdiğini, bunu yerine getirmek için DTİAD başkanının değişmesi için imza topladıklarını belirterek, kendisinden de imza istiyor.
Ömer Tahta diyorki, “Devletimize bağlı olduğum için, araştırmadan imza verdim.”
Ömer Tahta’nın söyledikleri eğer doğruysa, çok vahim.
DTİAD’ı idare edenlerin geçmişte veya bugün iyi yada kötü yönetim sergiledikleri ayrı bir konu.
15 yıla yakındır Romanya’da yaşıyorum. Büyükelçilerimiz işadamları derneklerimizin genel kurullarına katılıp, açış konuşmasını yaptıktan sonra salondan ayrıldıklarının tanığıyım. Hiç bir zaman oylama ve sonrasına kalmadılar. Adaylardan birisini destekliyor izlenimi içinde bulunmadılar.
Bu gerçeğe rağmen Sabit Bey, eğer doğruysa o sözleri nasıl kullanabiliyor?
***
Ancak ne var ki, böyle olaylar ilk değil. Bu vesile ile bir kaçını aktarmak isterim.
Bundan yıllarca önce, bir gece gazetemizi basan matbaanın müdürü gece saat 22.00 sularında arayarak, “Sizin Büyükelçilik gazete çıkartıyormuş, haberin var mı?” diye sordu.
Müdüre, doğru olamayacağını, bizim Büyükelçiliklerimizin gazete çıkartmak gibi bir görevleri olmadığını söyledim.
Adam ısrar edip duruyor. “Kapat beş dakika sonra sizi arayacağım” dedim. İnanmadığım, olması mümkün olmayan şeyden tekrar emin olduktan sonra matbaa müdürünü tekrar aradım.
Adam yine ikna olmadı, “İyi ama Cristina’dan Türk Büyükelçiliğinden arayarak baskı fiyatı almışlar” dedi.
İşin altından Bükreş’teki TİAD’ın sekreteryası çıktı.
***
2014 yılında başarılı Türk Firmaları Ödül Töreni yaptığımız gündü. Törene Romen hükümetinden bir bakan da katılacaktı. Bunu da daha önce yazıp çizmiştik. Bakanlığın özel kalem müdürü aranarak, “Büyükelçimiz Sayın bakanın o gazetenin törenine katılmasını doğru bulmuyor” minvalinden sözler söyleniyor.
Altın’dan yine TİAD’ın sekretaryası çıktı.
Bizim Türkler o kadar safki, bu tip konularda konuştuklarının gizli kalacağını sanıyorlar.
***
Yine bir küsür yıl önce bir Romen sivil toplum kuruluşu kendi alanında Romanya’yı vilayet vilayet dolaşıp bir etkinlik gerçekleştiriyor. Etkinliğin 7’incisi veya 8’incisini de Baia Mare’de düzenliyorlar.
Romanya Parlamentosu’nda Romanya Dostuk Grubu başkanı Baia Mare’li bir parlamenter, Türkleri ve Türkiye’yi seviyor. Dolayısı ile Türk Büyükelçisi’ni de davet ediyor. Büyükelçi ile birlikte TİAD başkanı da gidiyor. TİAD tanıtım benerini de salona koyuyor. Romenler nezaket gösterip, “bu neyin nesi” demiyorlar. Fotoğraf çekimini söylemeye gerek yok.
Dönüşte TİAD’ın sosyal medya hesabından kendilerinin düzenlediği bir etkinlikmiş gibi gösteriyor Güven Bey.
Bu kadar örnek yeter, yerimiz de doldu zaten.
Bizim tanıdığımız kadarı ile gelmiş geçmiş Büyükelçilerimiz nazik insanlar.
Güven Bey de, Sabit Bey de donanımlı insanlar. Kendi kendilerine niçin güvenemezler anlamak mümkün değil!
DİP NOT: Benim, facebook, twitter, link edin hesaplarım var. Oralarda sadece gazetemizin haberleri veya jpg formatında sayfaları ben veya görevlendirdiğim arkadaş tarafından paylaşılır. O hesaplarda hiç bir zaman yorum yapılmaz (geçenlerdeki bir istisna hariç). Gazetemiz daha çok kitlelere ulaşsın diye her arkadaşlık isteğini de kabul ediyorum. Bazen içlerinde hoş olmayanları sonradan gördüğüm de oluyor ama silmesini bilmiyorum.
Facebook’ta etiketleme işlemi nasıl olur, onu da bilmem. Son zamanlarda etiketlediğim veya etiketlendiğim söyleniyor. İnsanlar sitemde bulunuyor. Bunların benimle ilgisi ve benim onlarla uğraşacak vaktim de keyfim de yoktur.
Okuyucularımıza saygı ile duyurulur.