HAMDİ YILMAZ -Bükreş Mahkemesi’nin FETÖ talebini reddi ne anlama geliyor?
Dünkü yazımızı okuyanlar, Bükreş Mahkemesi’nin Cumhuriyet Bayramı yoğunluğuna rağmen bizi sık boğaz ettiğini hatırlayacaklardır. Doğrusu haklılığımıza rağmen ümitsizdim.
Pancar yanaklı FETÖ tosununun efsunlaşmış yüzü ile gülücükler saçarak dolaşışına bakınca, içerisindeki kini anlamak mümkün değil.
Dindar gözükmeyi sermaye etmiş bir insanın bu kadar kindar olmasını da anlamak mümkün değil.
İstiyorlar ki, din- iman, maklube- makbule ayakları ile Türk insanını soyarak ve bulundukları ülkelerin kamu malı üzerine çökerek oluşturdukları Fetullah’ın Harami İmparatorluğu üzerinde keyif çatsınlar. Kimse de onlara dokunmasın. Dokunana ise kendilerinin Zekeriya Öz’ü tıynetinde hukukçu bulsunlar ve icabına baksınlar.
Biz Türk milletinin ve Türk dünyasının göz bebeği Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşamasına katkıda bulunmaya ant içmiş insanlarız.
Küresel çete taşeronu Fetullah’ın tütsülenmiş suratlı kölelerinin şerrinden ve gazeteci Haydar Meriç cinayeti gibi cinayetlerinden korkacak halimiz yok.
Yedi düveli arkalarına almalarına, bulundukları ülkelerde pek çok kamu görevlisi ve suç işlemiş politikacılarla kol kola girmelerine rağmen rahat değiller, huzur içerisinde yaşayamıyorlar.
Çünkü, hiç bir haram sahibine huzur vermez.
Kendi kaçkınlarına yardım etmek için bir taraftan dilenirlerken, masum kadınların altınlarına göz dikerek “altın kampanyaları” açarlarken, öte yandan kendi çetelerinin, organize suç örgütlerinin propogandasını yapmak için sebil gibi dağıtıyorlar.
Neyse, biz Çarşamba günü karar bağlanan ikinci davaya dönelim.
Birinci davada da tekrarladıkları ve ikinci dava ile birinci dava sonuçlanıncaya kadar hemen uygulanmasını istedikleri taleplerinin tümü mahkemece reddedildi.
Bu birinci davadaki aynı taleplerin akibeti açısından bizi ümitlendiriyor.
Romanya bir diktatörlük ülkesi mi ki, Hamdi Yılmaz’ın kalemini kırsın, Gazete Balkan’ın internet sitesini temizlesin, Romanya Türk toplumunun haber alma hakkını engellesin?
***
FETÖ elebaşı hakkında Kırklareli’nde görülen dava neydi?
Fetullah Gülen’in ‘Davulcu Süleyman’ ismi ile bilinen bir kişi ile gayri ahlaki cinsel birlikteliği olduğuna dair duyumlara ulaştığı, bu duyumlara ilişkin araştırma yaptığı bu bilgileri kitaplaştıracağını çevresine söylemesi üzerine FETÖ polislerince öldürülen gazeteci Haydar Meriç’in davasıydı.
Aynı cibiliyetin türevleri Romanya’da kurdukları Harami İmparatorluğu’nun üzerinde hayırsever geçinerek huzur içerisinde yaşamak istiyorlar.
Yaşayamazsınız, mazlumların ahı sizin peşinizi bırakmaz.
Bundan sonra doğrucu davut pozu ile zemzemsuyu ile yıkansanız bile geçmiş pislikleriniz size dünyanın hiçbir yerinde huzur vermez.
Türk Milletine, Türk Devleti’ne bile bile yaptığınız ihanetin bedelini hukuk içerisinde size ödetirler.
Gelin, tövbe edin, itiraf edin ve Türk adaletine, olmadı ilahi adalete güvenerek o çeteyi çökertin.
Çete içerisinde şef olmak da sizi kurtaramaz.