AB fuhuş batağında

*Sadece Almanya, İspanya, Fransa, İngiltere ve Hollanda’da hayat kadınlarının sayısı 920 bin’e ulaştı

• Aile içi şiddet kurbanı kızların kadın tacirlerinin hedefinde olduğu toplam 282 milyon nüfuslu bu beş ülkede, her bin kadına karşı 3,3 hayat kadını denk geliyor

*İspanya’da, kadınlara barkod dövmesi yaptırarak onları fuhuşa zorlayan bir Rumen 44 yıl hapse mahkum olmuştu

Refahın yaygın olduğu Batı Avrupa ülkeleri yasal düzenlemelerle vakit geçirirken, bölge kadın tacirleri tarafından Romanya, Bulgaristan, Ukrayna, Çin, Nijerya, Kamerun ve Gana uyruklu hayat kadınları ile dolduruldu.
İngiltere’de Suç Milli Ajansı bu yılın Mart ayında, ülkede modern köle olarak kullanılan kadın sayısının son üç yılda 3084’de 6993’e yükseldiğini açıkladı.
Fransa’da resmi rakamlara göre 6 ila 10 bin reşit olmayan hayat kadını bulunuyor ve onların büyük bir kısmı 13-16 yaş aralığında.
İsviçre, kadına para veren erkeği cezalandırarak sorunu çözdüğünü sanırken, Almanya 2002’de konuyla ilgili çıkardığı yasanın sonuçlarını irdeleyerek geçen Haziran ayında yeni yasa hazırlığına başlamıştı.
Fransa’da Kadına Yönelik Şiddet Gözlemevi’nin yayımladığı son rapora göre, göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı banliyöler kız çocuklarının seks işçisi olarak çalıştırıldığı bölgelerin başında geliyor.
Başkent Paris yakınlarındaki Seine-Saint-Denis banliyösünü raporlaştıran uzmanlar, henüz reşit olmayan genç kızları hayat kadını olmaya iten nedenleri inceledi.
Rapora göre her üç kızdan biri 13 ila 15 yaşında. Genelde ebeveynleri ayrı olan bu çocukların büyük bir kısmının daha küçük yaşlarda fiziksel, psikolojik ya da cinsel şiddete maruz kaldığı tespit edildi. İncelemeye konu olan kızların ayrıca okul hayatında başarısız oldukları ve her üç kişiden birinin hayat kadınlığından önce sık sık evinden kaçtığı kaydedildi.
Genç kızlar sosyal medya üzerinden kadın tacirlerinin kurbanı oluyor
Gözlemevi’ne göre aile ve eğitim hayatında sorunlar yaşayan kız çocukları genelde sosyal medya aracılığıyla kadın tacirlerinin hedefine giriyor.
Kadın tacirleri, kurbanlarına özellikle Instagram ve Snapchat üzerinden ulaşıyor. Bu çalışma ayrıca, genç kızların %40’ının kendilerini sosyal ağlarda aşağılayıcı ya da küçük düşürücü durumlarda istemeden bulduklarını ortaya koyuyor.
Fransa’da seks işçisi olarak çalışan en az 40 bin yetişkinin reşit olmayan yaşta kadın tacirlerinin kurbanı olduğu tahmin ediliyor.
FRANSA’DA FUHUŞ MÜCADELESİ
1946’da genelevleri yasal olarak kapatan Fransa’da hayat kadınları 1960’a kadar sağlık birimlerine yaptıkları işle ilgili bildirimde bulunmak zorundaydı.
Paris yönetimi 1960’da BM konvansiyonunu imzalayarak bu uygulamaya son verdi. Ancak genelevler kapalı kalmaya devam etti.
2003’de, Nicolas Sarkozy’nin İçişleri Bakanlığı zamanında. hayat kadınlarının sokaklarda kendilerini teşhir etmeleriyle ilgili kısıtlamalar getirildi. 2011’de hayat kadınlarının müşteri bulmalarını sağlayan bazı internet siteleri “aracı” statüsünde kabul edildi ve web tasarımcıları ceza aldı.
2013’e gelindiğinde, Fransa Milli Meclisi, hayat kadını müşterilerine 1500 euro para cezası ön gören tasarıyı kabul etti.
Tasarıya karşı başlatılan “Fahişeme dokunma” (“Touche pas à ma pute”) adlı kampanyaya Fransa’da bazı sanatçılar da destek verdi.
FUHUŞU BIRAKAN GÖÇMENLERE GEÇİCİ OTURMA İZNİ
Sosyalist François Hollande hükümeti fuhuşla mücadele programını sürdürmüş ve hayat kadınlarını fuhşu bırakmaya teşvik edecek düzenlemelere gitmişti. Bu program kapsamında, ülkede kaçak yollarla bulunan ve hayat kadını olarak çalışanlar fuhşu bırakıp ‘aracılarını’ ele vermeleri kaydıyla geçici oturum sahibi olabiliyor. Ayrıca fuhşu bırakmak isteyen kadınlara iş kurma kredisi ve geçici barınma hizmetleri de sunuluyor.
HAYAT KADINLARI İLE İLGİLİ BAKANLIK VERİLERİ
İçişleri bakanlığının verilerine göre Fransa’da 18-20 bin civarında seks işçisi olduğu tahmin ediliyor. Yine bakanlığın resmi sitesinden yapılan açıklamada bu rakamın % 80’inin yabancı uyruklu kadınlardan oluştuğu belirtiliyor.
HAYAT KADINLARININ ÇOĞU ROMANYA VE BULGARİSTAN’DAN GELİYOR
Avrupalı hayat kadınlarının çoğunluğu orta Avrupa ülkelerinin yani sıra Romanya ve Bulgaristan’dan geliyor. Afrika kökenliler Nijerya, Kamerun ve Gana uyruklu olarak tespit edilirken, Asyalıların çoğunlukla Çinli olduğuna değiniliyor. Toplam rakamın yüzde 15’inin erkek olduğu sanılıyor.
Aynı metinde geçen diğer bir bilgi ise komşu Avrupa ülkelerindeki tahmini hayat kadını sayısı: Hollanda 20 bin, İngiltere 60 bin, Almanya ve İspanya 400’er bin.
Eski İçişleri Bakanı Brice Hortefeux mecliste yaptığı bir konuşmada hayat kadını sayısındaki düşüşü ‘Fransa toplumu için bir iyiye gidiş işareti’ olarak vurgulamıştı.
Ancak Seks İşçileri Sendikası (Strass) bu rakamın 40 binin çok üzerinde olduğunu savunuyor.
Bununla birlikte, üniversite öğrencilerinin % 20’sinin yoksulluk sınırının altında yaşadığı Fransa’da, yaklaşık 40 bin üniversite öğrencisinin geçimlerini sağlamak için “eskort kız” olarak çalıştığı tahmin ediliyor.
BAR KODLU HAYAT KADINLARI
Öte yandan 2015 yılında İspanya Anayasa Mahkemesi, Romanyalı bir fuhuş çetesi liderine 44 yıl ceza verdi.
International Business Times’tan Tom Porter’ın haberine göre, Iulan T isimli adam, Romanya’dan İspanya’ya “fuhuş ticareti” organize eden çetenin lideriydi.
Mahkeme kararında Iulan’ın davranışları “korkunç” olarak nitelendirilirken, özel olarak seks işçilerine zorla yaptırdığı “barkod” dövmesi işkencesi kayıtlara geçirildi.
Dava sonucunda, aralarında çete liderinin eşi, kızı ve diğer akrabalarının da bulunduğu 13 kişi daha mahkum oldu.
Çetenin, kadınları Romanya’dan İspanya’ya “yasal iş” vaadiyle getirdiği, ancak ülkede fuhuşa zorladığı belirtiliyor.
Kadınların şiddete maruz kaldığı ve vücutlarına çete liderinin ismi ve takma isminin dövme olarak yaptırıldığı ortaya çıkartıldı. Bazı örneklerde, kadınların çeteye olan para borcu da dövme olarak vücutlarına işlendi.
Çeteden kaçmayı başaran 19 yaşındaki bir kadının çeteye bağlı adamlarca kaçırıldığı da belirlendi. Kadın mahkemede bir kalorifere bağlandığını, günlerce aç bırakıldığını, dövüldüğünü ve yüzüne çamaşır suyu döküldüğünü söyledi.
Öte yandan yasal düzenlemeler açısından Hollanda olumlu örnek olarak gösterilirken, İsviçre’de ise kadına para veren erkek cezalandırılıyor.

(Euronews / Gazete Balkan)