HAMDİ YILMAZ- İki ‘AB’ arasında
Şimdilerde Rusya’nın önderliğindeki
ekonomik birliğe dümen kırar gibi yapışımıza bakmayın. Zaten o yana
yönelen iktidarların Türkiye’deki ömrü pek uzun olmuyor.
Asıl mesele “İki ‘AB’ arasında”.
Bazılarının etekleri nasıl da zil çalıyordu.
Köşe yazılarında göbek adı olan ‘Hüseyin’i özellikle vurgulayarak “Barack
Obama” diye yazanlar kasım kasım kasılıyordu.
Doğrusu Amerikanın toplum mühendislerine oldum olası hayranım. İşlerini ne
güzel yaparlar. Bir ay Türk halkını hazırlamışlardı. Yeni Osmanlıcılık,
hilafet, padişah vs.vs.
Düşünebiliyor musunuz, Amerika bile güç kaybedecek ama yüzyılın ikinci
yarısında Türkiye şaha kalkacak!
O günlerde şöyle yazmıştım:
İstemeyenin gözü çıksın. Ne var ki, bu iddia yada değerlendirme Amerikan uşağı
olmayan bilim adamlarından gelmiyor ki. Bizzat adı unutturulmuş CIA mensupları
tarafından ileri sürülüyordu.
Kendilerinin geleceğini karartan ama bizim yıldızımızı parlatan raporlar
yazdılar. Gururumuzu okşadılar. İki önemli ABD’linin ardından “Bay Başkan”
Türkiye’ye gitti..
Türkiye’nin önemini görüyor musunuz? Tahran- Telaviv-
Washington eksenlerine Ankara odaklı nasıl bir geometrik şekil
çizilir bilmem.
Hangi dangalak demişti, “BOP çöktü!” diye. Hatırlayanınız var mı?
Milli damat Lagendijk ise hırıldaklı Hollanda şivesi ile Bürüksel’de
mırıldanıyordu, “Türkiye laik kalmalı!” diye. Kusura bakmasınlar ama Ankara’dan
sesleri duyulmuyordu. Duyulsa da hırıldaklı Hollanda şivesi hiç anlaşılmıyordu.
Başka biri konuşamaz mıydı?
Anlaşılan o ki, Bürüksel de kesenin ağzını açtı.
“Amerikalı tilkilere kanmayın!”, “Bak İspanya AB üyesi olunca nasıl da
asilleşti” türünden çakal severlerin vaazı başladığına göre, kesenin ağzı
çoktan açılmıştı.
AB’ciler ABD’lilere karşı!
İyi dikkat edin ve taraftarlarını iyi tanıyın. Çünkü bunların bizdeki
taraftarları da kendileri gibi kaypak. Baksanıza, Karen Fog’un memesinden
emdiği sütle beslenip palazlanan biri bugün ABD’ci kesilmiş.
1990’lı yıllardan beri zaman zaman yazarım, “Bu iki gücün arasından
Türkiye’yi çekip çıkartıp, öne fırlattıracak bir harekete ihtiyaç var” diye.
Böyle bir hareketin liderinin de ‘tilki’den daha kurnaz,
‘çakal’dan daha çakal olması lâzım.
Kim bilir!
Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş.
İyi de Türkiye kümesteki tavuk mu?
***
Demem o ki, Türkiye üzerindeki iki ‘AB’ mücadelesi olanca gücü ile yoğunlaştı.
Almanya’da kısa sürede güç kazanan Pegida olayına bir de bu gözle bakın.
(Bu yazı 7 Ocak 2015 tarihinde yayımlanmıştır)