Şeytan işsiz kalınca … !

*FETÖ kendi tabanını soyuyor: Hakan Şükür ‘beni dolandırdılar’ diye feryat ediyor

*Haber -Analiz

BÜKREŞ (Gazete Balkan)- Güzelim Türkçemiz’de ibret alınacak ne cümleler var. Tarihin imbiğinden süzülerek, asırlardır yalanlanamayarak gelmişler günümüze.

Bunlardan birisi “Yahudi işsiz kalınca, eski defterleri karıştırırmış!” şeklindeyse bir diğeri de “Şeytan işsiz kalınca kendi eniğini ……….” şeklindedir.

Noktalı yeri bilenler bilmeyenlere anlatsın..

Biliyorsunuz, önceki haftaya bir devrin ünlü futbolcusu olan FETÖ’nün gözde isimlerinden Hakan Şükür’ün yaşadığı Amerika Birleşik devletleri’nde FETÖ’cüler tarafından dolandırıldığını itiraf etmesi damga vurmuştu.

Böyle önemli bir itirafı es geçmedik ama değinme fırsatı bulamamıştık.

Aziz Türk halkı sümüklü Mehdi’nin aslında ‘Şeytan’ın ağa babası’ olduğunu anlayıp da arpasını kesince, kendi eski mürütlerinden Prof Dr. Ahmet Keleş’in ifadesi ile ‘Çağımızın en büyük Firavunu’ örgütü aracılığı ile’ kendi adamlarını soymaya başladı.

Tıpkı o ikinci Türk özdeyişinde olduğu gibi..

Hakan Şükür bir devrin ünlüsü olduğu için sesini duyurabildi. Ya ünsüz olan zavallı FETÖ mensubu yada sempatizanları? Onların sesini duyan olmaz!

FETÖ mağdurlarından gazeteci Nedim Şener, “Devleti, milleti soyarken, himmet diye aylıklara çökerken sesin çıkmıyordu. Şimdi sıra sana mı geldi? Sana bunu yapan FETÖ’nün, kendilerinden olmayanlara neler yapabileceğini tahmin edebiliyor musun?” diye soruyor Hakan Şükür’e.

HAKAN’IN 2 MİLYON DOLARI

Nedim Şener’in yazısındaki bazı bölümler şöyle:

“Parlak bir futbol kariyerinden çok uğruna ülkesini bile bırakıp kaçtığı FETÖ üyeliği ile hatırlanan Hakan Şükür, Amerika’da FETÖ’cüler tarafından dolandırılmış. Basına yansıyan rakamlara göre dolandırıcılığın boyutu 2 milyon dolardan fazla. Bu konuda açıklamayı da kendisi şöyle yapmış:

“Amerika’da yaşarken çok güvendiğiniz arkadaşlarınızla dolandırılmaya varan şeyler yaşadım ben. Bunun ismi onlar adına dolandırma mı? Onlar ticaret diyorlar, ben dolandırma diyorum. Yani bir işi bilmemek veya bir işin sıkıştığı anda parasını kullanmak dolandırıcılıktır.”

“Ya, işte böyle Hakan Şükür! Nerdeyse ömrünü verdiğin FETÖ’cüler şimdi seni dolandırıyor. FETÖ bu, gözünün yaşına bakmaz. Devleti, milleti soyarken, himmet diye aylıklara çökerken sesin çıkmıyordu. Şimdi sıra sana mı geldi? Sana bunu yapan FETÖ’nün, kendilerinden olmayanlara neler yapabileceğini tahmin edebiliyor musun? Edemezsen, aklına senin de hizmet ettiğin FETÖ’nün kurduğu kumpaslarla hayatı karartılan insanlar gelsin.”

ROMANYA’DA HERO NECDET’İN ALTIN KAMPANYASI

FETÖ’nün Türkiye dışındaki soygun çarkı şöyle işliyormuş:

“Hicret edin” talimatı ile motive edilerek ve kendi gölgesinden korkarak bir vesile ile kapağı yurtdışına atmışlar, (Zaten parası olmayan Alamut Kalesi müritleri dışarı çıkamıyor) önce “Sana ve ailene oturum izni alacağız, iltica ettireceğiz. Avukat için para lazım!” denilerek soyulup soğana çevriliyor.

Hatta rüşvetin yaygın olduğu ülkelerde bu iş için rüşvet verileceği savı da işin biberi tuzu oluyor.

Maddi varlığı öyle avukat, rüşvet parası ile bitmeyecek kadar fazla olanlara işyeri kurma vaadleri yapılıyor. Katalog evliliği gibi katalogdan ortaklar seçtirilerek dolandırılıyor.

Başını sokacak delik bulunan kaçakların önüne iki tabak maklube sürülerek, Atina’dakilerim mağduriyet filmleri izlettiriliyor. Kendisinin ne kadar şanslı olduğu anlatılıyor. Sonra da o sözde mağdurlar (!) için yardım kampanyaları düzenleniyor. Nakit parası olmayan, kaçarken varlığını ‘dünyanın her yerinde geçer’ diye altına çevirenler için Romanya’daki Hero necdet ve benzerleri, “altın kampanyaları” gibi alternatif soygun düzenekleri de hazırlamış.

Hero necdet bunu üstelik de aleni olarak yapmış, sosyal medya hesapları ve melanet sitelerinde duyurmuştu.

FETÖ HARAMî İMPARATORLUĞU’NUN KALINTILARI

Bir zamanlar ‘Himmet’ adı altında masum ve saf Türk insanından aşırdıkları paralarla kurulan sözde ‘Türk müteşebbislerinin açtığı okul’lar gibi FETÖ Haramî İmparatorluğu kalıntılarına FETÖ’nün ayak takımı hiç yaklaştırılmıyor.

15 Temmuz 2016 kanlı ve başarısız darbe girişimi ile B takımı’nı feda eden FETÖ’nün, A Takımından olan ve oralarda saf tutmuşlar kendi aralarında gözlerden uzak okullara ‘çöreklenme’ mücadelesi veriyorlar.

Okulların beslediği ayak takımına ise kendi zavallılarını oturum izni, vize, iltica, ortaklık, mağdurlara yardım kampanyası gibi yollarla soyup soğana çevirmek kalıyor.

Tıpkı Hakan Şükür gibi..

Bir de melanet sitelerinde veya soyal medyada bunlara ancındırma yoluyla propaganda yaptıklarını sanıyorlar.

Aklı başındakilere ise normal vatandaşları “FETÖ’cüden evliya sakın koyma avluya!” diye uyarmak görevi kalıyor. Onlar avluya bir girerlerse, allem edip kallem edip, cüzdandaki son parayı, o da bitmişse kadınların kolllardaki bilezikleri bile toplarlar.

Çünkü, onlar Türk Milletini ve kurumlarını kendi maddi varlığı ile çökertmek amacı ile eğitilerek yetiştirildiler.

BAŞA DÖNELİM

Son söz: FETÖ tayfası Türk Milleti tarafından kendinden uzaklaştırıldıkça, onlar “Şeytan işsiz kalınca kendi eniğini ……….” özdeyişinin gereğini yapmaya devam edecekler. (Hamdi Yılmaz)

(