Cem Aksoy: MÜSİAD 11 bin üyeli büyük bir STK’dır

* MÜSİAD Romanya Temsilcisi Aksoy, dünya genelinde 11 bin üyeli büyük bir sivil toplum kuruluşu olduklarını söyledi

BÜKREŞ (Gazete Balkan) – Geçtiğimiz ay Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Romanya Temsilcisi olarak görevlendirilen işadamı Cem Aksoy, Gazete Balkan’a verdiği mülakatta dünya genelinde 11 bin üyesi bulunan büyük bir sivil toplum kuruluşu olduklarını söyledi.

Gazete Balkan’ın çok alanlı sorularını cevaplandıran Cem Aksoy, geçtiğimz ay Türkiye Romanya İş Konseyi, Türkiye Moldova İş Konseyi ve Türkiye Kuzey Makedonya İş Konseyi üyeliklerine de seçilmişti.

İşte o mülakat:

-Başkan’ım, MÜSİAD’ın Romanya macerasını özetleyerek başlayalım mı, ne dersiniz?

-MÜSİAD’ın Romanya macerası 4 yıl önce başladı. Biz, ilk kuruluşunda da görev aldık. Yönetim kurulundaydık, başkan vekilliği yaptık. Kuruluş aşamasından sonra Başkanlık görevini aldık, başkan olarak da iki yılı bitirdik, üçüncü yıla giriyoruz. Kuruluşta sıkıntılı günler geçirdik.

-MÜSİAD Romanya temsilcilik olarak başlayıp, tekrar temsilciliğe mi döndü?      

-Hayır, temsilcilik olarak değil, direk şube olarak başladık. Kuruluş çalışmalarını özetleyelim derken, geçirdiğimiz sıkıntılı günleri göz ardı etmemeliyiz. Malûm 15 Temmuz’u yaşadık. O yüzden biraz uzun sürdü. Eski yönetim olarak seçici olmak durumundaydık. Kuruluş aşaması da uzun sürdü. Hiç kimsenin elinden olmayan sebeplerden dolayı uzun sürdü.

Kuruluş aşamasından sonra zaten benim başkanlık dönemim başladı. Benim başkanlık döneminde ilk başta çok hızlı bir giriş yaptık. Çalışmalarımızı sizler de haber yaptınız, arşivleriniz de var. Tekrar tekrar söylememe gerek yok. Bunu herkes biliyor.

Sonra benim 2 yıllık görev sürem tamamlandı. Bir seçim olması gerekiyordu. Genel Merkezimize endeksli bir yapılanmamız var. Genel Merkezimizin bu genel yapılanma anlayışı ile seçim sürecine girdik.

Biz seçim beklerken, Genel Başkan’ın talimatı ile öze dönüş için, yeni bir yapılanma dönemine girdik. Bu yeni yapılanma sürecini şube olarak değil de Temsilcilik olarak yürütmemiz istendi ve bana Temsilci olarak görev verildi. Bir yıl kadar bir süre içerisinde gerçek MÜSİAD’lılar ile, üç kişi de olsa, beş kişi de olsa, on kişi de olsa  gerçek MÜSİAD’lılarla bu çalışmayı yapmamız, gerçek MÜSİAD’lıları biraraya toplamamız, toparlanamız istendi. Bu dönem bir yılda da sürer, daha önce de bitebilir. Bizden bunu istediler.

-Bir nevi ‘Kurucu Başkanlık’ gibi birşey..

-Evet, Kurucu Başkanlık gibi. Bu Genel Başkanımızın talimatı ile oldu. MÜSİAD’ın öze dönüş çalışmasını tamamlamamız istendi. Genel Merkezimiz tarafından bir MÜSİAD’lının görevinin hiç bir zaman bitmeyeceği, bize güvenlerinin tam olduğu belirtilerek gerçek MÜSİAD’lılar ile bu yeniden yapılanmayı tamamlamamız istendi.

-Gerçek MÜSİAD’lılığın kriteri ney?

-Güzel bir soru. Gerçek MÜSİAD’lılığın kriteri; vatanını milletini seven, ticaretinde dürüst olan, altını çizerek bir kez daha tekrarlıyorum, gerçek MÜSİAD’lılığın kriteri, vatanını milletini seven ve ticaretinde dürüst olan iş adamı olmaktır.

-Burdan hareketle, siz görev süreniz tamamlandığında da görevi bırakmak istediğinizi söylediniz…

-Görevi bırakmak demeyelim. Biz bu işin sevdalısıyız. Ama baştan beri yola çıkarken Genel Merkez’e de söylediğimiz, bunu yapabileceğimiz oluşuma getirip, 2 senelik süre sonucunda bir seçim olması gerektiği şeklindeydi.

Bu seçim bekleme süreci uzun sürdü. Genel Merkezimizde de yoğunluklar vardı. Başka şubelerin açılışları vardı. Yurtdışı şubemizin çalışmalarının çok yoğun olması sebebi ile bu ay, öbür ay derken uzadı.

En son bir görüşmeye gittiğimizde, Genel Başkan, “Seçim falan yok. Senden sıfırdan yeni bir yapılanma istiyorum. Temsilci olarak devam edeceksin” dedi.

-Genel Merkez’in size olan güveni nereden geliyor? Yada ısrarı nereden kaynaklanıyor?

– Onu da Genel Başkanımıza soracaksınız. Pekiyi ben size sorayım, sizin gözünüz de ben bunu yapamayacak kapasitede miyim?

-Hayır, Başkan ben kendim için sormuyorum, kamuoyunu aydınlatmak için soruyorum. Bu bir, birde bu soru ile gelmek istediğim başka nokta var: Bu sorduğumuz soru ve cevabınız ışığında..

-O zaman onu şöyle cevaplıyayım: MÜSİAD, şu anda Türkiye’nin en büyük STK’sıdır. Dünyada da çok gelişmiş, 11 bin’den fazla üyesi olan, her bulunduğu ülkede ikili ilişkileri kuvvetli olan, ticari diplomasiyi iyi götüren bir STK. Ve tamamen Genel Merkez endeksli yönetilir. Yurtdışı şubeleri de.

-O zaman Genel Merkez, yönetim kadrolarında ikili ilişkileri kuvvetli, ticari diplomasiyi bilen işadamlarını yönetim kadrolarında görmek istiyor..

-Özellikle de MÜSİAD’lı olmaları tercihleri, birinci tercihleri MÜSİAD’lı olmaları.

-Benim sizin şahsınızın çalışkanlılığı ile ilgili bir tereddütüm yok. Bu gazete 2005’den beri çıkıyor. Raif Ağbi (Cem Aksoy’un babası) ile de özel bir hukukumuz var, gerçi bu başka birşey. Bununla ilgili kısa bir anektodu da aktarmak isterim. Biliyorsunuz bizim, ‘Başarılı Türk Firmaları Ödül Töreni’ gibi bir çalışmamız var. O iş için sizi bir ziyaretimizde firmanızın bir yıl önceye göre sıralamada gerilediğini görünce, o açığı süratle tamamladığınızı bilen bir insanım. Bu gördüğüm bile tek başına sizin istediğini elde edecek çap ve kapasitede biri olduğunuzu ortaya koyuyor. Burada benim şahıs olarak bir tereddütüm yok.

Sizin sorunuzu da ben bu şekilde cevapladıktan sonra konumuza dönersek; MÜSİAD da zaten bunu görerek size güvenmiş ve yeni yapılanmayla ilgili görevlendirmiş.

Siz ticari hayatınızda neler yaparak bu noktaya geldiniz? Biraz da iş hayatınızla sizi yakından tanıyalım.

-Klasik bir cevap olacak ama gerçekten çok çaılşarak, işime sahip çıkarak, takip ederek bu noktaya geldim. Bunun haricinde birşey yapmadım. İkili ilişkilerimde, ticari işlerde kendi karakterimde çok sağlam firmaları seçerek onlarla devam ettim. Aman çok fazla olsun, bugün olsun anlayışını gözetmedim. Sürekli olsun, sağlam olsun diye düşündüm.

-Ama sayısı az olur, ama çok olur..

-Evet, ama az olur, ama çok olur.. yavaş yavaş genişleyerek, hiç acele etmeden bu noktaya geldim. Yani bir proje ile başladık, öyle söyleyelim. Kendi gücümüzü, kendi çizgimizi bilerek hareket ettim. Bu işin tohumları 1997-98 yıllarında atıldı. Hiç bir zaman 2000 yılındayken, 2020 yılında gibi davranmadım. Gücümüzü bilerek, kademe kademe yükselmeyi tercih ettik. Tabi bu iş biraz nasip işi. Biz elimizden geleni yaptık, takdiri Cenabı Rab’a ait.

– Hep altın sektöründe mi çalıştınız?

-Ben Türkiye’de iken de bu işi yaptım. Buraya geldiğimde de bu işle başladım. Bir de bizim aile şirketi, babamın turizm şirketi ile ilgilendim. Bayağı bir zaman babamıza yardımcı olduk. Onun haricinde kendi işimizi yaptık. Babamızın yanındaydık. Onun da yardım ve desteği ile bu işe başladık.

– Pekiyi Başkan, özel hayata fazla dalmadan biz yine MÜSİAD’a dönelim. Şimdi beyninizde ne var? Yeni yapılanmaya nerede ve ne zaman başlayacaksınız?

-Bazı arkadaşlarımızla görüşüyoruz. Aslında kemikleşmiş bir kadro var. Bakın, MÜSİAD, Genel Merkeze tabi kalan, bulunduğu ülkenin şartlarına göre insiyatif kullanabilen gerççek MÜSİAD’lı bir kadro istiyor. MÜSİAD, ticari hayatın yanı sıra sosyal aktiviteleri olan da bir kuruluş. Mensuplarının kendi ülkesini temsil kabiliyetinin de olması lazım. Bir MÜSİAD’lının yaşadığı ülkede, “Ne güzel insan, ne güzel Türk” dedirtebilecek bir hayat tarzı olması lazım. Dürüst olması lazım. Zararsız olması lazım. Bu zor bir yolculuk. Kuruluş aşamasında ülke olarak ağır şartlardan geçtik. Bu zor yolculuğa ayak uyduramayan, bahane arayan arkadaşarıımız kendi istekleri doğrultusunda ayrıldılar. Biz kimseyle şu olsun, bu olsun diye diyaloğa girmedik. Bir gurbetçye, yurt dışında yaşayan kimseye kendi ülkesini temsil görevini zorla veremezsin. Bu adamın içinden gelecek. Bu adamın içinden gelmiyorsa, siz ağzınızla kuş da tutsanız zorla yaptıramazsınız.

Bizim yeni oluşumda aradığımz tam da bu.

-Sizce bunu ne zaman tamamlarsınız?

-Bahsettiğim gibi bazı arkadaşlarla konuşuyoruz. Nasıl yaparsak nasıl olur, görüş alışverişinde bulunuyoruz. Gerçek gönül dostları ile istişare içindeyiz. Şubat ortasına kadar bu şekillenir.

-MÜSİAD ve şahsınızla ilgili ilave etmek istedikleriniz varsa buyurun.

-MÜSİAD ile ilğili işin özü bu. Iki yıl içerisinde sizin arşivlerinizde bulunan yaptıklarımızdan daha fazlasını yapacak güce muktediriz. Şahsımızla ilgili olarak da, nefes aldığımız sürece, Ne güzel insan, ne güzel Türk dedirtmek için uğraşacağız, çalışacağız.

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir