İŞTE İNTERNET SİTEMİZİ ‘HACK’LETEN YAZI / HAMDİ YILMAZ -Kırkayak Albayın cellatnamesi!

Koca koca devletlûların, yalan dolan ile seçilmişlerin çoğunun önünde diz çöküp salavat getirmesine, elini eteğini öpmesine alışmış Küresel Çete Taşeronu, Sümüklü Mehdi bozuntusu Fetullah Gülen, altı yıllık  bir şov mahrumluğundan sonra, Gölge CIA olarak nitelendirilen ABD düşünce kuruluşu RAND’ın raporu ile sevinçten amuda kalktı.

Rapora göre, her türlü rûzgar ondan yana esiyor çünkü!

Türkiye’nin ‘aklı evvelleri’ şimdi oturmuş, Fetullahçı Terör Örgütü’nün siyasi ayağını arıyor, herkes birbirini FETÖ’cü olmakla suçluyor. Kendisini bir matah sananlar da bu duruma bakıp soruyor, “Bu ne ayak?”. Akıllarınca kâfiyecilik oynuyorlar.

FETÖ’nün siyasi ayağını arama oyunu oynayanlara, insanları rahatsız etmesi ile ünlü ‘Kırkayak’ haşeresine bakmalarını tavsiye ederiz.

‘Kırkayak’ haşeresinin her bir bölümünde iki çift ayak bulunduğunu yazıyor ansiklopediler.

Bu haşereyi çocukluğumuzdan bilmişliğimiz varsa da bilim adamı gibi incelemişliğimiz yok.

Kırkayak karakterli Fetullah’ın bir de Romanya ayağı var tabi. Kimsenin umurunda değil bu ayak!

Türkiye’nin aklı evvelleri kırk ayağın kırk siyasi parti içinde kanser hücresi gibi kök saldığını gözardı ederek birbirlerini siyasi ayak olmakla suçlarken, Kırkayak benzeri, Türk tarihinde eşi benzeri görülmemiş, eski müritlerinin kendisini “Çağımızın en büyük Firavunu” diye şereflendirdiği (!) YARATIK kırk ayağı ile çiftetelli oynuyor.

Kırkayağın Romanya ayağındaki eski Bükreş Deniz Ataşesi Albay Hüseyin Demirtaş efendi şimdiden kendisini yeniden geleceğini umduğu Firavun devrinin ‘Cellat Başı’ olarak ilan etmiş bile.

Sümüklü Mehdi bozuntusu Fetullah’ın eblehlerinin kalkışma oyunu oynayarak milletin başına bomba yağdırdığı 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece; Köstence’de saat sıfır birde kafasını vurup uyuduğunu Aziz Nesin’in oğluna gizlendiği sıçan deliğinde anlatan bu sözde Albay Demirtaş, (Gerçek Albaylarımızdan bu benzetme için özür dilerim) şimdiden asacaklarının listesini hazırlamış bile.

O gece saat sıfır birde kafayı vurup uyuyan kişi bırakın Türk askeri olmayı vatandaş bile olabilir mi? Sonra da facebook hasabının başına yaptığı alıntı ile Atatürkçülük oynuyor.

Çalıntı sorularla mı albaylığa kadar yükseldi, bilemem.

Kırkayak karakterli yaratığın zihinsel tohumu olan bu kırkayak karakterli Demirtaş’ın sosyal medya hesabında Bükreş’te yaşadığı belirtiliyor. Sağa sola göndererek tehditler savurduğu ‘Cellatname’sinde ise verdiği faks numarası ABD kodlu.

Bu kadar, nerede yaşadığını açığa vuramayacak kadar yüreksiz Demirtaş efendi, ‘Cellatnamesi’nde ise bir o kadar çirkefleşiyor. Cellatbaşı olunca ilk boynunu vuracağı kişilerin başında FETÖMETRE icadında bulunan değerli Türk subayının olduğunu yazıyor.

Kendisine röportaj yapacağı, Türkiye aleyhine konuşacağı, dramize edeceği hayatını sunacağı medya bulmakla görevli Hero necdet kadar bile yüreği yok.

Bu köşenin takipcileri Hero necdet’in kim olduğunu bilir. Hüseyin Demirtaş gibi kırkayakları beslemek için altın kampanyaları bile açmıştı Hero necdet. Ama kırkayak gibi gezinse de sonuçta Bükreş’te yaşadığını herkes bilir.

Balyoz, Kumpas, Ergenekon davalarında yargılanan hangi üst düzey asker kaçtı Türkiye’den?

Bir tane gösterebilir misiniz?

Yok.

Hatta yurt dışında olanları bile gidip teslim oldu. FETÖ yargısına olmasa bile ülkeleri Türkiye’ye güvendiler. Türk Milletinin er veya geç tecelli edecek adaletine güvendiler. Türk olmanın bedelini ödediler.

Bu Kırkayak albay Hüseyin Demirtaş niye kaçıyor? Cevabı, sakın ‘suçlular kaçar tezini güçlendirmek için’ olmasın!

O gerçekten Türk askeri olsaydı ülkesinde er veya geç tecelli edecek adalete güvenirdi. Gerekirse FETÖ tayfasının cezaevinde ölüme mahkum ettiği Kaşif Kozinoğlu, Hulusi Okkır gibilerinin akıbetine uğrar, ama yurt dışında FETÖ himmetine muhtaç olmadan yaşardı.

***

Dün bu Hüseyin Demirtaş’tan bir cellatname daha aldım.

Bu kadar söz edişimin sebebi o.

Benden uzak dur birader.

Senin o cellatnamelerin sonucu senin açından olumlu veya olumsuz beni zerre kadar etkilemez.

Ha amacın bana bu kadarı da olsa kendinden bahsettirmek idiyse, işte bahsettik.

Bu kıyağımı unutma ve benden uzak dur.