‘İnsanlar yiyecek çalmaya başlayacak’

*Romanya buğday ihracatını kısıtlayan ülkeler arasında yer alırken, Rusya ihracatı durdurdu, WFP yıl sonuna kadar 30 kadar ülkede açlık görülebileceği ve 130 milyon kişinin daha açlığın eşiğine itilebileceği uyarısında bulundu

Ancak Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde yer alan habere göre korumacı kısıtlamalar, nakliyedeki zorluklar ve işleme sürecindeki aksaklıklar, küresel gıda tedarikine darbe vurdu ve dünyanın en yoksul bölgelerinde gıda güvenliğini tehdit ediyor.

WSJ’ye konuşan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kıdemli ekonomistlerinden Abdülrıza Abbasian “Çok gıda varken de gıda krizi yaşayabilirsiniz. İçinde bulunduğumuz durum bu” diyor.

Birçok şehirde, pirinç ve buğday gibi temel gıda maddelerinin fiyatları arttı.

Bu kısmen, ellerinde yeterli gıda bulunmasını teminat altına almak isteyen bazı ülkelerin koyduğu ihraç kısıtlamalarının panik alımlara yol açmasından kaynaklanıyor.

Ticaret zorlukları ve sokağa çıkma kısıtlamaları da ürünleri çiftliklerden pazarlara, işleme tesislerine ve limanlara taşımayı zorlaştırıyor, ürünlerin tarlalarda çürümesine neden oluyor.

HEM ARZ HEM TALEP KRİZİ

BM Gıda Programı’nın (WFP) baş ekonomisti Arif Husain “Geçmişteki krizlerin ya tedarik ya da talep yanıyla ilgilendik. Ama bu kez hem arz hem de talep sorunu ve küresel düzeyde. Daha önce görülmemiş bir durum” diyor.

WFP yıl sonuna kadar 30 kadar ülkede açlık görülebileceği ve 130 milyon kişinin daha açlığın eşiğine itilebileceği uyarısında bulundu.

Geçtiğimiz günlerde, uzun süredir devam eden iç savaşı sona erdiren bir ulusal birlik hükümetinin kurulduğu Güney Sudan, en büyük risk altındaki ülkelerden. FAO’nun verilerine göre başkent Juba’da buğday fiyatları Şubat ayından bu yana yüzde 62 arttı.

Güney Sudan İçişleri Bakan Yardımcısı Mabior Garang, “Ne kadar kötü olabileceğini düşünmek bile istemiyorum. Sınırlar kapalı ve ülkemizde hiç gıda üretimi yok.  Koronavirüs öncesi de açlık tehlikesiyle karşı karşıyaydık, koronavirüsü de bu denkleme eklersek çılgın bir durum olacak” dedi.

İNSANLAR YİYECEK ÇALMAYA BAŞLAYACAK

Pakistan’ın Lahor kentinde, minibüs şöförü Muhammed Asıf, salgından önce evlerinde haftada iki kez tavuk, ayda bir de koyun eti yiyebildiklerini, şimdiyse geliri yüzde 60 azaldığı ve gıda fiyatları da en az yüzde 25 arttığı için, mümkün olduğunca az yemeye çalıştıklarını anlatıyor.

Asıf, “Virüs bizim gibi insanların hayatını çok zorlaştırdı. Durum birkaç ay daha böyle devam ederse, insanlar ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yiyecek çalmaya başlayacak” diyor.

GIDA SIKINTISI VE ÇALKANTILAR

2008 mali krizinden sonraki dönemde artan gıda fiyatları, Orta Doğu ve Afrika’da isyanları beraberinde getirdi. “Arap Baharı” diye adlandırılan bir dizi isyan, 2010’da Tunuslu seyyar satıcı Muhammed Buazizi’nin kendisini ateşe vermesiyle başlamıştı. Bugün birçok hükümet, gıda tedarik zincirindeki sorunların benzer çalkantılara yol açmasından kaygılı.

1 Ocak-10 Nisan arası, iptal edilen seferler yüzünden konteyner taşıyan yük gemisi kapasitesi yüzde 30 azaldı.

Limanlara ulaşabilenler de karantinalar ve gümrüklerin kapanması nedeniyle ek gecikmeler yaşadı. Bu da bazen yüklerin bozulmasına neden oldu.

Küresel hava kargo taşımacılığındaki kapasite de yüzde 35 azaldı.

Hindistan, Afrika ve Asya’daki birçok ülkenin doyurulmasına yardımcı olan, dünyanın en büyük pirinç ihracatçısı. Yeni Delhi’deki pirinç ihracatçısı Shri Lal Mahal Grup şirketi, normal kapasitelerinin yüzde 15 ila 20’sini ihraç ettiklerini söylüyor.

Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Preml Garg, “Hindistan’da çok pirinç var ama lojistik sorunlarından dolayı ihraç edemiyoruz” diyor. Engellerden biri de, genelde iki ila üç günde bir Avrupa pazarlarına giden gemi bulunabilirken, şimdi iki haftada bir bulunabilmesi.

İHRACAT KISITLAMALARI

Bazı pirinç ihracatçısı ülkeler de ihraç kısıtlamaları koydular. Dünyanın en büyük üçüncü pirinç ihracatçısı Vietnam, Mart ayında tüm teslimatları durdurdu. Myanmar ve Kamboçya da kısıtlamalar koydu.

Dünyanın en büyük buğday ihracatçısı Rusya, Temmuz’a kadar tüm ihracatı durdurdu. Büyük buğday ihracatçıları Romanya, Ukrayna ve Kazakistan da satışları kısıtladı. Türkiye limon, Tayland yumurta, Sırbistan da ayçiçek ihracatına kısıtlama getirdi.

Bazı kısıtlamalar kaldırılmış olsa da, bu korumacı tutum, küresel gıda fiyatlarını artırdı. Tayland princinin fiyatı yüzde 14, Karadeniz buğdayının fiyatı da yüzde 7 yükseldi. Yem fiyatlarıysa düştü, ancak bunun nedeni et endüstrisindeki sorunlar.

Bu belirsizlik ortamında, başlıca yiyecek ithalatçısı ülkeler, yaşamsal önemdeki tahılları stoklamaya başladı ve bu fiyatları daha da yükseltti.

Mısır, dünyanın en büyük buğday ithalatçısı olsa da, kendi buğday hasadı döneminde nadiren ithalat yapardı. Ancak geçen ay, sekiz aylık stok oluşturma planı kapsamında Fransa ve Rusya’dan büyük miktarlarda buğday satıl aldı.

FAO Baş Ekonomisti Maximo Torero Cullen, “Hükümetler stok yapmak istiyorlar. Bu büyük bir sorun çünkü, birincisi yarın fiyatlar daha düşük olacak ve ikincisi bunları düzgün bir şekilde saklama kapasiteleri yok” diyor.

Japonya, Tayvan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi zengin alıcılar da, zaten gıda sıkıntılarıyla karşılaşan daha yoksul ülkelerden daha yüksek fiyatlar verebilir. Gıda enflasyonu özellikle Sahra Altı Afrika’daki bu ülkeleri olumsuz etkiliyor.

BAE, gıda ihtiyacının yüzde 90’ını ithal ediyor. Dubai merkezli El-Futtaim Grubu 16 ülkede 300’den fazla Carrefour’a ait süpermarketleri işletiyor. El-Futtaim Yönetim Kurulu Başkanı Alain Bejjani, BAE’deki 105 süpermarketin gıda stokunu salgın yüzünden üç aydan, dört aya çıkarttığını söylüyor. Bejjani, Perakendeciler ve hükümetin başlıca ürünlerin stokunu nasıl 12 aya çıkartabileceklerini görüştüğünü anlatıyor. (BBC)

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir