HAMDİ YILMAZ – Ağır oluyor ama!

Bundan bir kaç yıl önce, oğlu Azerbaycan topraklarına işgal amaçlı girdiği için öldürülen Ermeni kadının dünya basına ağlarken yansıyan fotoğrafı için Azeri Türkü bir yazar, “Senin oğlunun Azerbaycan toprağında ne işi vardı be kadın, şimdi oturmuş ağlarsın” minvalinde bir yazısını okumuş ve hak vermiştim.

Bizim gazetede yayımlanan “Akdeniz’de ABD-Rusya hırlaşması” başlıklı haber için bir okuyucumuz “Hırlaşma kelimesi biraz ağır olmuş” eleştirisinde bulunmuş.

İyi de Rusya’nın ve ABD’nin Akdeniz’de ne işi var? O iki emperyalist devletin orada bulunuşu ağır olmuyor da bizim attığımız başlık mı ağır oluyor?

Rusya daha bundan beş-on yıl önce Akdeniz’ı aç tavuğun darı gördüğü gibi sadece rüyâsında görüyordu.

***

1996 sonbaharında Ortadoğu gazetesinin Avrupa baskısını yayımladığım günlerde, ismini şu an hatırlayamadağım çok yetenekli Fransa muhabirimiz aradı.

Ünlü Rus manyağı olarak nam salmış, Yahudi asıllı Rus politikacı Vladimir Jirinovski, AKPM üyesi sıfatı ile Strazburg’a gelmişti.

Bizim muhabir delikanlı da Jirinovski’yi yakalamış ve Ortadoğu gazetesine röportaj vermeye ikna etmişti.

Muhabirimiz heyecanla, “Ağbi sormamı istediğin soru var mı?” dedi.

Neyse, o röportajdan şu an aklımda kalan en önemli şey, aslında hiç de manyak olmayan Rus politikacı Jirinovski’nin en büyük hayalinin çizmelerini Akdeniz’de yıkamak istediğini söylemesiydi.

Doğrusu şimdi merak ediyorum; Hazret Akdeniz’e çizme yıkamaya gitti mi? Nasılsa, bizimkilerin sayesinde hayalinin gerçekleştiğini ve önünde engel olmadığını görmesi 20 yıl civarında bir zaman aldı.

Malum Rusya, ırzına geçtiği sözde Sovyet cumhuriyetlerinin başına diktikleri adamlar ile Müslüman yada Yahudi veya Gürcü kökenli politikacıları kendilerine bağlamakta, ‘Büyük Rusya’ya hizmet ettirmekte çok mahirdir.

Bunun ilk örneği Gürcü despot Stalin ise, son örneği de Çeçenistan’ın başındaki despot Müslüman Kadirov’dur. Yahudi Jirinovski de iyi bir örnektir.

***

Dünyayı korona virüs muhabbeti ile can derdine düşürenler aynı anda dünyanın dört bir yanında iki süper güç uçaklarına hiç bulunmamaları gereken coğrafyalarda ‘it dalaşı’ yaptırıyorlar.

Onlarınki ağır değil ama, bizim manşetimiz ağır!

Ne söylenir bilmem ki..