HAMDİ YILMAZ – 15 TEMMUZ YAZILARI – 4
Basın toplantısından notlar ve Büyükelçi’ye yayın yolu ile saldırı
Sekiz imzalı basın bildirisinin ardından yedi (B.Şenyuva Türkiye’ye gittiği için katılamadı) Türk sivil toplum örgütü başkanı erkekçe Romen medya mensuplarının karşısına çıkıp, Türkiye’deki olup bitenle ilgili doğruları anlatarak, “FETÖ’nün Romanya’daki uzantılarının yalan enformasyonlarına itibar edilmemesini rica ederiz.” dediler.
Başkanların konuşmalarından yada kendilerinden öne çıkartılmayı hak edenler varsa da, biz asıl hedef olan birlik ve bütünlüğümüzün hatırına oraya girmeyeceğiz.
Şurası kesin ki, hepsi basın mensupları nezdinde Türkiye, demokrasi ve doğru aşkları ile kesin, kararlı bir duruş sergilediler.
Hepsi, bir bütün olarak ve tek tek alkışlanmayı hakettiler.
Papanın eteğinden medet umarak öpen Fetullah’ın Romanya cenahının dezenformasyonun etkisi ile basın toplantısında, Türk işadamlarından Türkiye aleyhine konuşacağını umarak salona gelen medya mensupları da vardı.
“Erdoğan yüzde 51 oy aldı, diğer 49 nerede?” dediler, başkanlardan biri ben CHP’ye oy verdim, işte buradayım yani o yüzde 49’un içindeyim” dedi.
Bir diğer başkan “ben MHP’ye oy verdim yani o yüzde 49’un içindeyim ama buradayım” dedi.
Sonra TBMM’inde gurubu bulunan 4 siyasi partinin ortak imzalı açıklamasını hatırlattılar.
Fetullah’ın akılsız çömezleri tarafından Türkiye’de ağırlandığı, tamamı Hıristiyan 50 gazeteciye verilen iftar (!) yemeğinden nasiplendiği belli olan biri ikna olmak istemedi. Cevabını “ne istiyorsun, senin hatırın için Türkiye’ye, Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize mi küfür mü edeyim?” şeklinde aldı.
Bir başkası belki iyi niyetle, “Ama efendim AB… Türkiye’yi almaz” dedi. Cevabı, “Almazsa almasın” oldu.
Bir başka başkan şu anda Türkiye’de tatil yapan Romenlerin sayısını verdi, hiç biri geri dönmedi, tatilini kesmedi” dedi.
Bir başka başkan, dövizin fırlamadığını, normal hayatın devam ettiğini, hiç kimsenin işini yada müşterisini kaybetmediğini söyledi.
Bir başka başkan, “siz bizi politikacı sanıyorsunuz galiba” diyerek uyarı yaptı.
Hepsi rahat, hepsi donanımlı, hepsi ne dediğini, nasıl konuşacağını biliyor.
12 yıldır gazetecilik yaptığım Romanya’da ilk defa mutlu oldum. 7 başkanın her birisini ayrı ayrı tebrik edip kutlayasım geldi.
“İşte bu” dedim.
Hepsi aynı hedefe yani birliğimize, dirliğimize ve Türkiye sevdasına kilitlenmiş sekiz ayrı renkte, sekiz ayrı güzellikte sivil toplum kuruluşu. Gerekince tek yumruk tek yürek oluyor.
Sonra hepsi birlikte gidip Büyükelçimiz Osman Koray Ertaş’ı ziyaret etti.
Büyükelçi Ertaş da son 4- 5 gündür sarf ettiği olağan üstü çaba sonucu 20’nin üzerinde medya mensubu ile bire bir görüşerek Fetullah’ın korkak çömezlerinin yıllarca oluşturduğu dezenformasyon lobisini çökertmeye çalıştı. Büyük mesafe aldığı görülünce açıklayanı belirsiz korsan bildiriyi araç olarak kullanan yine yazanı belli olmayan korkak bir kalemin haberi ile hedef haline getirildi. Bu haberin Salı günü STK başkanlarının ortak basın toplantılarının hemen ardından internet sitesine konulduğunu da belirtmek isterim.
Boşa gayret bre çömezler. Sizin bildiğiniz kadar, bu milletin sessiz ama bıçak kemiğe dayanınca ne yapacağı belli olmayan evlatlarının unuttuğu var.
Ne demiş şair: “Girmeden bir millete tefrika düşman giremez / Toplu vurdukça yürekler top sindiremez”.
(Bu yazı 21 Temmuz 2016 tarihinde yayınlanmıştır)
***
***
İKİNCİ YAZI
Sicilya tipi FETÖ yapılanması
Gördünüz, Genelkurmay Başkanı’na yaverliğe kadar yükselmiş Yarbay Levent Türkkan, “Ben paralel yapı üyesiyim. Bu cemaatte yıllarca gönüllü olarak hizmet ettim. Bugüne kadar cemaatte olduğum abilerime itaat ettim, onlar tarafından verilen emirlere bugüne kadar harfiyen riayet ettim.” dedi. Fakir bir ailenin çocuğu olduğunu belirten Türkkan’ın ifadesi özetle şöyle:
“Babam çok fakir bir çiftçiydi. Fethullah Gülen Cemaati ile ilk defa ortaokul döneminde tanıştım. Ortaokulda cemaatin abileriyle tanıştım. Ben subay olmak istiyordum. 1989 yılında Işıklar Askeri Lisesi’nin sınavlarına girdim. Bana sınav olmadan önceki gece yarısı getirip soruları verdiler. Şıkların üzerine cevaplar işaretlenmişti. Işıklar Askeri Lisesi’ndeyken Serdar ve Musa abilerle görüşmeye devam ettim. Ayda bir kez görüşüyorduk. Namaz kılıyorduk, sohbet ediyorduk, Fethullah Gülen’nin kitaplarını okuyorduk. Abilerim bana deşifre olmamak için askeri lisede tuvalette abdest almayı ve ima ile namaz kılmayı öğretmişlerdi. Herhangi bir siyasi kanala yönlendirilmedim. Askeri lise döneminde bana herhangi bir görev vermediler. Bize, ‘Tek göreviniz ifşa olmamak’ diye öğretiyorlardı.”
“Benim şahsi kanaatim 1990’lı yıllardan bu yana sınavla okullardan gelen ve orduya alınan subaylardan yüzde 60-70’i cemaatçidir. Genelde cemaatçi olan subaylar kurmay subaylardır. Bu benim bir cemaatçi olarak tahminim. Ben darbe yapılacağını 14 Temmuz 2016 Perşembe günü saat 10.00-11.00 sıralarında öğrendim. Genelkurmay Başkanı Danışmanı Kurmay Albay Orhan Yıkılkan bana darbe planladıklarını, Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve orgenerallerin tek tek alınacağını sessiz sedasız işin biteceğini söyledi.”
“O gece yani perşembe gecesi benden sorumlu olan abinin evine gittim. Darbe haberini alınca neler olduğunu anlamak için merak üzerine gittim. Normal zamanda abilerin evine haberleşerek gideriz. Bana niye geldin diye sordular. Ben onlara yarın bir faaliyet olacak bilginiz var mı diye sordum. Bu soruyu onlara sorunca kızdılar, sen nereden biliyorsun, bundan kime bahsettin, sana bunu kim söyledi, dediler. Ben de Albay Orhan Yıkılkan’ın söylediğini onlara bildirdim. Bana sıkı sıkı tembih ettiler. Bu konuyla ilgili hiç kimseye hiçbir yerde hiçbir şey söylemeyeceksin, olay çok gizli bir şekilde devam edecek, deşifre olmayacak dediler.”
***
Deşifre olan bir FETÖ örgütü üyesinin ifşa edeceği isim sayısı 5’i geçmez. Çünkü bilmez, kafese düşürüldüğü günden itibaren ‘Abi’lerinden başkasını tanımaz!
Daha önce de yazdım Sicilya Mafyası tipi yapılanma bu. Sicilya kökenli Mario Puzo’nun yazdığı Baba romanını okumuş olanlar bunu net görebilirler.
Adam general, emri cemaat imamı öğretmenden alıyor!
Romanya’daki gazeteci kılıklı Fetullah köleleri de emri belki marketçi ‘Abi’lerinden alıyordurlar.
(Bu yazı 25 Temmuz 2016 tarihinde yayınlanmıştır)