‘Romanya’da yargı sürekli baskı altında’
*Romanya’da yolsuzlukla Mücadele Kurumu (DNA) başsavcısı iken kendisini kapının önünde bulan, sonra da Avrupa Başsavcısı olan Kövesi bu sefer Avrupa genelinde yolsuzlukla mücadeleye hazırlanıyor
BÜKREŞ (Gazete Balkan) – Romanya’da yolsuzlukla Mücadele Kurumu (DNA) başsavcısı iken ‘yolsuzluğa karışmak’la suçlanarak görevden alındıktan sonra Avrupa Başsavcısı olan Laura Codruta Kövesi, şimdi de Avrupa genelinde yolsuzlukla mücadeleye hazırlanıyor
Euronews’den Sandor Zsiros’a bir mülakat veren Kövesi, Romanya’daki yolsuzlukla mücadele durumunu şöyle özetledi:
“Son 3 yıldır Romanya’da yargının sürekli saldırı altında olduğu gerçeğini dikkate almamız gerek. Birçok hakim ve savcı birçok yönden taciz ediliyor. Çok sayıda disiplin işlemi başlatıldı ve hakim ve savcılara karşı ceza davaları açıldı. Sonuç olarak yargının bağımsızlığı, saldırılar ve yasal değişikliklerden sürekli olarak etkilendi.”
“Avrupa bütçesi yolsuzluk riski altında mı? Avrupa Başsavcısı Kövesi yanıtladı” başlığı ile yayınlanan mülakat şöyle:
Avrupa yolsuzlukla mücadele çabalarını hızlandırıyor. Avrupa Savcılığı Ofisi (EPPO) yakın zamanda üye devletler içinde Avrupa bütçesiyle ilişkili suçları soruşturabilecek.
S- Avrupa Birliği, kurtarma fonu ve 7 yıllık Avrupa bütçesi için milyarlarca euroluk taze para sunmaya hazırlanıyor. Muhtemelen bazı suç örgütleri halihazırda bu paraya, en azından bir kısmına el atmayı planlıyor. Avrupa fonlarını nasıl koruyabilirsiniz? Hangi sektörlere, hangi projelere ve hangi üye ülkelere odaklanacaksınız?
C- “Eğer yeni bütçe teklifinden bahsediyorsak, basit birkaç kuralı dikkate almamız gerek. Daha fazla para, daha fazla esneklik, daha az kural. Bu, bu fonlara ilişkin daha fazla yolsuzluk suçunun işlenmesi gibi daha büyük bir risk olduğu anlamına gelebilir. Avrupa Savcılığı Ofisi, çözümün bir parçası olacak ancak tek çözümü o getirmeyecek. Avrupa Birliği’nde, mali fonlara ilişkin yolsuzlukla mücadele ve önlemeye yönelik ortak çabalara katılması gereken çok sayıda kurum var.”
S- Avrupa’da yolsuzluk için sistemli bir risk olduğunu ve bunun siyasi liderlerle bağlantılı olduğunu düşünüyor musunuz?
Avrupa Başsavcısı Laura Codruta Kövesi: “Eğer yolsuzluktan bahsediyorsak, bu yalnızca Avrupa Birliği ülkelerinde değil, neredeyse her ülkede var. Bununla birlikte, farklı ülkelerde yolsuzluğun boyutundan bahsediyorsak bu gerçekten yerel yetkililerin katılım düzeyine bağlı. Bunu söyleyerek bu ülkelerin çok yozlaştığını ya da diğerlerinde hiç yolsuzluk olmadığını iddia edemeyiz.”
ATAMADA GECİKME
C- Bu kurumu oluştururken karşılaştığınız başlıca engeller nelerdi?
Avrupa Başsavcısı Laura Codruta Kövesi: “İlk olarak mali ve bütçesel kaynak eksikliğiydi. Bu başlıca engeldi. Diğer eksiklik gecikmelerdi. Size somut bir örnek vermek istiyorum. Avrupa savcılarının geçtiğimiz yılın sonlarında atanması gerekiyordu ancak bugün itibariyle hala atanmadılar. Avrupa savcıları olmadan bir kurulumuz olamaz ve kurulumuz olmadan EPPO’nun usul kurallarını ve işleyeceği düzenleyici çerçeveyi tanımlayamayız. Bu süreç ertelendi, Malta yeterli sayıda uygun aday önermedi. Sonuç olarak aralık ayından bu yana tüm süreç ertelendi ve Avrupa savcılarının en yakın zamanda atanacağını ümit ediyorum.”
S- Şu sıralar Çekya’da başbakanla bağlantılı bir şirket Avrupa fonlarını kötüye kullanma iddiasıyla soruşturma altında. Bu davayı devralır mıydınız?
C- “Farazi davalar hakkında konuşmak çok zor çünkü EPPO’nun düzenlemeler yoluyla edindiği yetkileri uygulamalıyız. Soruşturma öncelikleri her üye devletten 22 savcı ve Avrupa Başsavcısı’ndan oluşan Kolej tarafından belirlenecek. Bütün davaları, suçun kim tarafından işlendiğine ya da nerede işlendiğine bakmaksızın kendi yetki alanımız içinde yürütmemiz oldukça önemli. Ne de olsa bizim savcılar olarak görevimiz, adaletin herkes için eşit bir şekilde tecelli etmesini sağlamak.”
İŞBİRLİĞİ
S- Sizce Polonya ve Macaristan’ın Savcılık Ofisi’ne katılmayı reddetmesi, Avrupa fonlarına ilişkin yolsuzluk riskini artıracak mı?
C- “Sadece Macaristan ve Polonya değil aynı zamanda, İsveç, Danimarka ve İrlanda. Üye devletlerin EPPO’ya katılmama nedenlerine ilişkin yorum yapmak benim için çok zor çünkü en nihayetinde bu politik bir karar ve ben buna ilişkin yorum yapamam. Bu üye devletlerle, vatandaşlarıyla ilgili ya da üye devletlerin sınırları içinde işlenen belirli suçları araştıracağız. Buna ek olarak, bu devletlerin yetkilileriyle iş birliği yapacağız ve mevcut adli iş birliği araçlarını uygulayacağız.”
S- Yalnızca politikacılar değil, beyaz yakalı suçlular da bazen kara para aklama ve dolandırıcılık için uluslararası örgütler işletiyor. Bu alanda nasıl eyleme geçebilirsiniz?
C- “Bu davaların soruşturulmasından bahsettiğimizde EPPO bize ne getirir? Savcıların ulusal düzeyde sahip oldukları sınırlamaları önemli ölçüde azaltacak ve bilgi alışverişi daha hızlı ve verimli bir şekilde yapılacak. Ek olarak, ihlalden kaynaklanan hasar kurtarma prosedürünü geliştireceğiz. Bir üye devlette savcılar tarafından toplanan kanıtlar diğer üye devletlerde kullanılabilir. Böylelikle bütün bu kazanımlar EPPO’nun, mali yolsuzluğun ve organize suçların soruşturulma şeklini temelden değiştiren bir kurum olmasını sağlayacak.”
“ROMANYA’DA YARGI SÜREKLİ BASKI ALTINDA”
S- Romanya’nın yolsuzlukla mücadele kurumundan ayrıldığınızdan beri pek fazla üst düzey dava duymuyoruz. Kurumdaki görevinizden alındığınız tarihten bu yana Romanya’da yolsuzluk bitti mi?
C- “Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Müdürlüğü’nden iki yıl önce ayrıldım ve orada neler olup bittiği hakkında yorum yapmak güç. Bununla birlikte son 3 yıldır Romanya’da yargının sürekli saldırı altında olduğu gerçeğini dikkate almamız gerek. Birçok hakim ve savcı birçok yönden taciz ediliyor. Çok sayıda disiplin işlemi başlatıldı ve hakim ve savcılara karşı ceza davaları açıldı. Sonuç olarak yargının bağımsızlığı, saldırılar ve yasal değişikliklerden sürekli olarak etkilendi.”
S- Romanya’da yabancıların çıkarlarını, istihbarat servisinin çıkarlarını temsil ettiğinize yönelik birçok suçlamayla karşı karşıya kaldınız. Avrupa düzeyinde benzer saldırılara hazır mısınız?
C- “Her zaman yalnızca bana yönelik olmayan, bütün savcılara ve onların etkinliğine karşı olan bu saldırıların, yaptığımız işin etkisi ve kalitesinin bir değerlendirme kriteri olduğunu düşünüyorum. Kurumlarımıza ve savcılarımıza karşı saldırılar görmeyi bekliyorum. Ancak bana göre önceki deneyimlerim sonrakiler için iyi bir hazırlık oldu. Avrupalı savcılarla birlikte çok iyi bir ekip oluşturacağımızdan eminim ve bununla mücadele ederken yalnız olmayacağım. EPPO’da çalışan bütünlüklü bir ekibimiz olacak ve faaliyetlerimizin olumlu bir etki yaratacağını ümit ediyorum. Böyle saldırıların devam edeceğinden de eminim ama ben hazırım ve meslektaşlarımın da hazır olacağına inanıyorum.”