Osman Aziz, “Haccı biz başlattık”
FETÖ usulü işadamı soygunu! – 3
*“Ben örgütten koptuktan sonra normal bir insan olabilmek için neredeyse on yılımı verdim. Prof. Dr. Ahmet Keleş”
Bu yazı dizisi tamamlandığında cevabını bulacağınız sorular:
-FETÖ kodamanları Romanya’daki bazı Türk işadamlarının açıklarını bularak nasıl tuzağa düşürdü?
-FETÖ’cüler işadamlarını bilerek yada bilmeyerek Bankalara borçlandırarak nasıl soydu?
-FETÖ’nin ‘Züğürt’ milyonerleri nelere kadir?
-Mahzenli FETÖ çiftliğininde kimler ağırlandı?
-FETÖ elemanlarının Romanya’da kaç çiftliği var?
-Ve dahası..
*Diziyi Hazırlayan: HAMDİ YILMAZ
Osman Aziz, “Haccı biz başlattık”
*Çavuşesku ile imzalanmış anlaşma yok. Hac’ca 10 kişiden fazla kişi ile hiç gidilmemiş
Saidî Nursi’nin öğrencisi, Faysal Finans ve Rabıta’nın kurucusu olduğu söylenen Salih Özcan’ın ileri sürdüğü, “Çavuşesku ile anlaşma yaptım. Kur’an Kursu açtırdım. Hac’ca 50 kişilik kontenjan sağladım. 5 bin Kur’an dağıttırdım” şeklindeki iddialar asılsız çıktı. Gazetemizin dönemin tanıkları ile yaptığı konuşmalar ve kendiliğinden gazeteyi arayan kişiler iddiaları doğrulamadılar.
Özcan’ın ilk iddiası, “Saidî Nursi bana ‘Sen bir devlet başkanı ile anlaşma imzalayacaksın’ dedi” diyerek efsunlandırdığı, Devrik Romen Diktatörü Nikolay Çavuşesku ile yanında bir takım Arap ülkeleri Büyükelçisi olduğu halde Dışişleri Bakanlığı’nda görüştüğü ve burada anlaşma imzaladığı şeklindeki iddia idi.
Bu iddia o dönem Bükreş’te yaşayan, devlette görevli belli bir yaş ve kültürde olan hiç bir kimse tarafından hatırlanmıyor. Aynı kişilerce böyle bir görüşmeye de ihtimal verilmiyor. Bu kişiler olsa olsa ilgililerin O zamanlar İçişleri bakanlığına bağlı bir birim olan Kült Depertmanı ile görüşmüş olunabileceği tahminini yürütüyor. Çavuşesku’nun çalışma sistemini bilenlerin bir görüşme için Diktatörün her hangi bir bakanlığa gitmesinin söz konusu olamayacağını belirtiyorlar.
Kur’an Kursu açılması olayına gelince, Mecidiye’deki Medresenin kendiliğinden kapandığı günden sonra sağda solda bazı hafızların etrafına topladıkları öğrencilere Kur’an okutmaya devam ettikleri, zaten Dobruca bölgesinde böyle bir faaliyetin olduğu, bunun 1965’lerden 1979’lara kadar devam ettiği daha sonra da tümden yasaklandığı belirtiliyor. (Romanya’daki Kominist rejimin dini faaaliyetleri ortadan kaldırma siyaseti ise ayrı bir konu.)
Salih Özcan’ın o dönem Dobruca bölgesini ziyaret ettiği, zaten kurs vermekte olan bazı hafızlarla görüştüğü teyid edilirken, Özcan’ın hafızlara ve kursiyerlere para vaadinde bulunduğu ancak bu vaadin hiç bir zaman yerine getirilmediği ifade ediliyor. Bedava dağıtıldığı ileri sürülen 5 bin adet Kur’an’ın miktarı ile ilgili sıhhatli bilgi alınamazken, Kur’anı Kerimlerin dağıtıldığı ancak Kur’anı kerim başına kursiyerlerden 150 ley alındığı belirtiliyor. Bu miktarın da o günün şartlarına göre oldukça yüksek bir rakam olduğu kaydediliyor.
Hac olayında ise 1977 yılında Romanya’da ilk defa Hacca 10 kişinin gittiği, bunu temin edenin de Salih Özcan olmadığı, üstelik Hac’ca gidenlerden yine o döneme göre oldukça yüksek miktar olan 10 bin Ley gibi bir ücretin alındığı kaydediliyor. Buna rağmen Hac sırasında Romanya’dan giden 10 Hac’ıya gerekli hizmetlerin verilmediği ve perişan oldukları belirtiliyor. Bir defasında Salih Özcan’a ricada bulunulduğu ve alınan paranın Salih Özcan’ın girişimi ile Hacılara geri iade edildiği de kaydediliyor. Romanya’dan Hac’ca 10 kişiden fazla hiç bir zaman gidilmediği ve 50 kişi gitmesinin asla söz konusu olmadığı belirtiliyor.
Başka bazı kaynaklar ise o zamanlar Kominist ülkelerdeki Müslümanlar ile ilgilenilmesi için uluslararası kurumların oluşturulduğu, hatta Avustralya’da 4 milyon dolarlık fona sahip bir kurumun varlığını da bildiklerini ancak Romanya’daki Türk ve Tatar Türkü azınlığından ibaret olan Müslümanların hiç bir zaman bu tür yardımlardan yararlandırılmadığı kaydediliyor.
***
OSMAN AZİZ, “HACCI BİZ BAŞLATTIK”
Fethullah Gülen yoldaşı Salih Özcan’ın FETO’nün propoğanda makinesi Cihan Haber Ajansı vasıtası ile allanıp, pullanarak dünyaya servis edilen ve fos olduğu anlaşılan açıklamaların ardından Bükreş Camii İmamı Osman Aziz, Romanya’da ilk Hacca gidişi 1977 yılında 10 kişi ile kendilerinin sağladığını söylüyordu. İşte 2010 yılı ekim ayında yapılan o açıklama:
***
Osman Aziz Hoca Romanya’da gerçekleşen ilk Hacca gidiş olayının gerçekleşişini Gazetemize anlattı. Aziz, şunları söyledi:
“1976 yılında buraya Sudi Arabistan Şeyhülislamı geldi. 4 kişi ile birlikte. Bir gece de evimde misafir ettim. 1969 yılında Tekirgöl’de minare yaptırdığımız bir cami vardı. Bu minareyi Nafiz Canaka yapmıştı. Taş yontucusu idi. 14 yıl hapis yattıktan sonra Çavuşesku’nun iktidara gelişi ile serbest bırakılmıştı. O minaremizi yaptı. Tekirgöl halkı kişi başına o zamanın parası ile 100’er ley verdi. Bu para ile bir koyun alınabiliyordu. Caminin kendisini de minare yapıldığında 81 yaşında olan Halil Kadir 1932 yılında yapmıştı. Neyse Şeyhülislam bu camiyi gezdi. Başka bazı camileri de gezdi. Müftü Mehmet Yakup Mangalya’yı Köstence’yi gezdirdi.
1977 yılı Ocak-Şubat aylarında Kuveyt’e gittik. Müftü Mehmet Yakup, Habip Omucan. 1 hafta Kuveyt’de kalınca Ali Şerif diye bir imam vardı. Orada okumuş bir Türk’tü. O’na “Buraya kadar gelmişken mübarek toprakları görsek ne olur” dedim. Sağ elini kalbinin üzerine bastırarark, sol elini havaya kaldırarak “İnşallah” dedi. Bizim Müftü bana kızdı ama Kuveyt Diyanet İşleri Başkanı ile İmam Ali Şerif iki gün sonra bizi Sudi Arabistan Sefaretine götürdüler. Sefarette vize aldık. Hatta benim pasaportuma vizeyi yazdıktan sonra Romanya pasaportu olduğunu görünce, “Kafir pasaportu” diye bütün yazdıklarını geri sildi ve ayrı bir kağıda yazıp mühürleyip verdi. Uçakla Medine’ye indik. Mekke’ye gittik. Bize Medine’yi gezdirdiler. Orada Salih Özcan ile karşılaştık. “Niçin Müslüman Gençler Dinden uzaklaşıyor” konulu bir Konferans için oradaymış. Şeyhül İslam’a açtım ve bize yani “Romanya’ya hiç değilse 5 kişilik Hac kontenjanı verin” dedim. Salih Özcan’ın da desteği ile 10 kişinin Romanya’dan Hacca gidişini öylece kabul ettiler. Kominist ülkelerde yaşayanlara böylece bin kişilik kontenjan sağlamış oldular. Ve ilk olarak 1977 yılında Romanya’dan Hacca 10 kişi gitti. O yıldan 1997 yılına kadar da bu böyle devam etti. Bazı yıllar 15 oldu, 20 oldu, 28 oldu. Ama bu kontenjanı hep para ile sattılar.1997 yılında davetiye geldi Cidde’ye gittim.”
Bükreş İmamı Osman Aziz, Kuran Kursu eğitimi ile ilgili olarak da şunları söyledi; “1968’de medreseler kapanınca, ihtiyarlar destur verdi İmam hatipliğe başladım. Birisi ‘40 yıldır imamlık yapıyorum. Ağarıp Akka çıkmadım, morarıp yere girmedim. 40 yıldır tencerem kaynadı dedi. Böylece 1969 yılında Tekirgöl’de Hocalığa başladım. Adakale dahil bazı yerlerde hem başka işte çalıştım hem de Hocalık yaptım. Öteden beri bir kaç kişiye Kur’an dersi verirken 1977 yılında da 55 öğreci ile Kur’an Kursu öğretmeye başladım. Çocuklara 500 Ley vaad ettiler. Bize de para vereceklerini söylediler. Ama ne çocuklara ne de bize herhangi bir ödeme yapan olmadı. Hergün saat dokuz ila onbir arası ders verdim. Kur’anı Kerim kitaplarını Müftülük 200 Ley’e satıyordu, bize 100 Ley’e verdi. Cep ilmihali 10 Ley idi, bize 5 Ley’e verdiler. Topladığım parayı Müftülüğe götürüp teslim ettim ve makbuzunu da aldım. İki ay sonra Komünist kadın belediye başkanı beni çağırdı. ‘Çocuklardan para toplamışsın’ dedi. Makbuzu gösterdim. ‘Makbuz almasaydın işin kötüydü’ dedi. 4 yıl böyle devam etti. Dolaylı yollarla çocuklara ve velilere baskı yaparak zaman içinde bu işi bitirdiler. 1981’de bitti. 1989 yılından bu yana da çocuklara haftada 2 saat din dersi veriyorum. Onlara not da veriyorum ve okullarında din dersi notu sayılıyor.”
YARIN
Fetullah Cemaatinin Romanya macerası başlıyor