FETÖ yanlılarının Romanya’daki dostları-4
*Diziyi Hazırlayan: HAMDİ YILMAZ
Sağın ve solun birlikte sahiplenmelerine rağmen, kıymeti asla anlaşılamamış aydınlarımızdan Cemil Meriç’in ifadesi ile altıncılar bir gram has altın için tonlarca siyanür koklar..
Yeryüzünde ‘Gizli’ diye bir şey yoktur. İki kişinin bildiği de asla sır değildir. Ancak, gerçeğe ulaşmak, bir cümlelik gerçek için gereğinden fazla göz nuru döküp, çok şey bilmeyi ve emek sarf etmeyi gerektiriyor.
***
Geçenlerde FETOcanların hala zehirlemeye çalıştığı biri yüzüme karşı, “Hamdi Bey sen casus musun?” diye sordu. “Kimin casusuy muşum?” şeklindeki tepkimi ise “Devletin!” diye cevaplandırdı.
Birincisi; ben Bülent Arınç’ın yüzüne karşı “Ben muhbir değil, gazeteciyim” diye haykırmış insanım. İsteyen Ahmet Rıfat Ökçün’e sorabilir.
Hayatım boyunca da bu ilkeye uygun yaşadım.
İkincisi; ben Türk’üm. Devletim ve milletim için üzerime düşen neyse yaparım. Ancak, yazarak yaparım. Hukuken cezayı gerektirse bile yazarım, gerekirse bedelini de öderim. Yeter ki, halkım bilsin, Devletimizin görevlileri ihtiyaç duyarlarsa, yazdıklarımı teyid ederlerse tedbirlerini alsın.
Yazmadığım hiç bir bilginin sahibi değilim. Bugüne kadar kimse beni “yanlış yazdın, yalan yazdın” diye de mahkemeye vermedi, karşıma geçmedi.
(Ancak Fatih Gürsoy hariç. O da Bükreş’teki mahkemede FETÖ’cü olmadığını, terör örgütü elebaşı olarak Türkiye’de yargılanan Fetullah Gülen’in şirketlerinin ortağı olmadığını, benim yazdıklarımdan büyük üzüntü duyarak evden dışarı çıkamaz hale geldiğini, okulunun açılış törenine katılamadığını, biz fotoğraf ile katıldığını ortaya koyunca da katıldığını ancak üzüntüsünden konuşamadığını, Romanya’nın milli gün törenlerine ise katılamadığını söyledi. Yalancı şahidinin de (kendi emrindeki adam) acındırma rolü ile yerel mahkemeyi ikna etti! Yargı süreci devam ediyor. Bu arada emrindeki genel müdür hakkında 65 bin euro rüşvet verdiği gerekçesi ile dava açıldı, konu ile ilgili kendisi de savcılarca sorgulandı. Emrindeki öğretmen 9 yaşındaki çocuğa cinsel tacizden 3,5 yıl hapis cezası kendi okulu ise 10 bin ley para cezası aldı. HY 20.06.2020)
Sadece niye yazdığımı sordular. “Niye yalan yazıyorsun? “diye soran olmadı. Kendileri ile benzer konumda olanlardan sadece niye kendilerini yazdığımı, diğerlerini niye yazmadığımı sordular. Cevabını da aldılar.
Üçüncüsü, benimle bir ilgisi olmamasına rağmen yeri gelmişken söyleyeyim, bir Alman’ın Alman devleti’ne, bir Fransızın Fransız devletine olduğu gibi bir Türk’ün de Türk devletine casus olması, bunu meslek edinmesi suç değildir. Ben böyle düşünür, böyle inanırım. Bir Türk için Türk devletine casus olmak onur kırıcı bir şey değildir.
Küresel güç taşeronu FETOCAN’lar kendileri gibi herkesi casus sanıyor.,
Kaldı ki, her devlet gibi Türk Devleti’nin de kendisini koruma ve yaşamatma hakkı vardır.
Dördüncüsü, Romanya’da halen FETÖCAN’lar ile sade vatandaş arasındaki psikolojik mücadele devam ediyor. İşin acı tarafı Türkiye’deki yanlış uygulamalar bu psikolojik mücadeleyi zayıflatıyor.
Bu ayrı konu.
Ama biz Türkiye’nin, Türk Dünyası’nın hatta tüm dünyanın kısa, orta ve uzun vadeli en büyük tehditlerinden biri olan küresel güç taşeronu FETÖ çetesi ile olan mücadelemizi devam ettireceğiz.
Hâlâ uyanamamış ama beyinden satılık olmayan vatandaşımız olursa uyaracağız. Bu mücadeleyi diri ve canlı tutmaya kararlıyız.
Bugünkü iktidarın yaptığı olumsuz işlerin baş müsebbibi de FETÖ cenahıdır. Sızlanmaya hiç hakkı olmayan birileri varsa o da en başta onlardır.
Nasıl batılı yamyamlar Romanya’da önce bir büro tutup, içine üç beş profesyonel adam koyup, kendi alanları ile ilgili politikacı, bürokrat dost edinmişlerse, bizim FETÖCAN’lar da benzerini yapmışlardır.
Kara günlerinde kullandıkları medya mensuplarına ilaveten, belediyeler, eğitim ve kültür bakanlıkları, ANAF başta olmak üzere kontrol kurumları en çok ilgilendikleri alan olmuş, bu alanlardaki dostlarının sayısını artırmak için hiç bir fedakarlıktan kaçınmamışlardır.
Onların içerisinde düşenler olmuşsa, düşenleri FETÖCAN’lar tekmelemekte hiç tereddüt etmemişlerdir.
Tıpkı, Bükreş’te eski bir Belediye Başkanı örneğinde olduğu gibi. O’nu Türkiye’de çeşitli tarihlerde ağırlamalarına, gereken ihtimamı göstermelerine, onun sayesinde bazı Türk işadamlarını oltalarına balık yapmalarına, okul arsalarını onun döneminde belediyeden aldıkları iddia edilmesine rağmen, adam arsa yolsuzluğu ve rüşvet suçlaması sebebi ile koltuğundan olunca, ilk keyifli haberi FETÖ cenahının haber ajansı CİHAN yapmıştır.
İnanmayan Faith Gürsoy’a sorsun, “Sizin çalışma hızınıza nasıl yetişeceğiz sayın bakanım?” diye yalakalık yaptıkları Romen Hükümeti’nin Turizm, KOBİ ve Ticaret’ten sorumlu Devlet Bakanı Maria Grapini Hanımı bakanlıktan ayrıldıktan sonra hiç ziyaret etmişler midir?
(Buraya kadar okuduklarınız 2 Aralık 2016 tarihinde yazılmıştı. Yanılmışım, özür dilerim. Çünkü bağlarını hiç koparmamışlar. Nitekim Grapini AP parlamenteri olunca bunlara Brüksel’de de kucağını açtı. FETÖ Moldova cenahı Brüksel’de Grapini’yi ziyaret ederek şefaatine sığındı)
FETÖ Örgütü her suç örgütü gibi işi biteni harcamakta yada unutmakta gecikmez.
Ama, ister Türk, ister Romen isterse başka milliyetten olsun Sicilya mafyasından aşırdıkları örgütlenme tiplerinin en önemli kısmını ‘Avlarına’ şirin gözükmek oluşturur. Bunun için yalakalıkta sınır tanımazlar, saygı ve yalakalığı ayırt etme yeteneğinden yoksunluk (Ki insan fıtratı gereği böyleleri çoktur) en büyük avantajlarıdır.
(Bu yazı 2 Aralık 2016 tarihinde yayımlanmıştır)
Fotoğraf – … Işık Üniversitesi ve Işık Eğitim Kurumları Yönetim Kurumu Başkanı Fatih Gürsoy Bakan ile görüşmeden çıkmış olmalarına rağmen, Bakanlık koridorunda rastladığı Türk heyetine katılarak Bakan Maria Grapani’ye, başkanı olduğu Işık Üniversitesi, Işık Eğitim Kurumları, Işık Vakfı ile bunlara bağlı okullar hakkında bilgi sunarak, “Dünyada 140 ülkedeki 1200 okulla direkt bağlantımız var” dedi. Gürsoy, tek sorunlarının Bakan Grapani’nin çalışma hızına yetişememek olduğunu söyledi. Bakan Grapini de Işık Üniversitesi’ni ziyaret ettiğini ve gördükleri karşısında büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti. (Foto: Gazete Balkan Arşivi)
SON
Hamdi hocam.. Fetocan tabiri uygun bir tabir değil.. Söylerken dahi iğreniyorum.. Bizim can lar… Bağrımıza bastiklarimiz.. Bu şerefsizlerin nesi can…!? Kendileri casusluk yaptıkları için kendilerine yakın olmayanları kendilerine muhalefet edenleri casus olarak gorurler. Anaf mevzusu ayrı bir dert.. Bukresdeki esnaf bunların şerrinden korktukları için.. bunlara yakın görünmek adına himmet ödemeye devam ediyorlar.. Bu konuyu ayrıca manşete taşırsa iz.. Türk milliyetçi mukaddesatci kardeşlerin size minnettar kalacaktır. Allah yardımcınız olsun!