Hamdi YILMAZ – Yurt dışında yaşamak
Bazen büyüklerimiz yurt dışına çıktıklarında buradakilere seslenirken, “her biriniz birer büyükelçisiniz” derler.
Bu sözü çokcası abartılı bulurum. Bir ABD vatandaşı, bir Alman vatandaşı için bu söz geçerli olabilir. Bir Türk için ise bu çok zor.
Geçenlerde Almanya’da mal getirip Romanya’da satan kişi ile muhtemelen müşterisi olduğu kişinin tartışmalarına şahit oldum. Romanya’da yaşayanı diğerini hafif de sayılmayacak bir yolla tehdit ediyordu. Muhtemelen de karısının hukukla ilgili iş yapmasına yani karısının Romen oluşuna güveniyordu.
Diğeri, “Bana bir şey yapamazsın” dedi. Gerekçesini de ekledi, “Ben Alman vatandaşıyım. Malımı arabama yükler getirir satarım. Kimse bana birşey diyemez.”
Biraz çocukların hırlaşmasına benzese de bu tartışmayı kavga eden insanların şuur altlarının dışa vurumu olarak algıladım.
Hiç birisi Türklüğüne yada Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oluşuna güvenmiyordu. Birisi hanımının köyünü kendi köyü sanıyor, diğeri uyruğuna girdiği ülkenin gücüne güveniyordu. İkincisinin kesinlikle hakkı vardı ama hanımının köyüne güvenenin hakkı var mıydı yada söylediğine yürekten inanıyor muydu bilmem. Çünkü, örneğini görmemiştim.
Bu pencereden bakınca, dışarıda yaşayan her bir Türk’ün büyükelçi sayılması mantığı biraz abartılı bir mantık. Bunun yerine “herbiriniz Türkiye’nin avukatısınız” deseler haklılık payları daha çok olur.
Çünkü, Türkiye’de olumsuz birşeyle karşılaşan bunun hesabını kendi ülkesinde tanıdığı Türk’ten soruyor. Salt hesap sormuyor, memnuniyetini de bu tanıdığı Türk’e iletiyor. İşin en keyif verici tarafı da duyulan bu memnuniyet ifadesi oluyor.
Geçen hafta sonu Bükreş’te yapılan Turizm Fuarı’nda Tez Tour’un Romanya’daki Genel Müdürü Farid Rahmanov’a sordum. Çanakkale Otelciler Derneği Yönetim kurulu üyesi Ali Aldemir’e de sordum. Beş yıldır Romanya’da yaşıyordum ve Türkiye’ye gidip gelen hiç bir Romen’den olumsuz hiç birşey duymuyordum.
Ali Aldemir, turizmde zihniyet değişikliğini becerdiğimizi anlattı. Ama Farid Bey çok güzel ifade etti. “Türkiye’de sektörde çalışanlar işlerini o kadar çok seviyorlar, o kadar çok saygılı ve konukseverler ki, insanlara oraya para vererek gittiklerini unutturuyorlar” dedi. Dileriz nazar değmez.
Sözün özü yurtdışında yaşayan insanımız ülkenin gücü oranında ülkeyi temsil kabiliyetine sahipler. Bu yüzden herbirinin büyükelçi oluşu tartışmaya açıktır. Ama her birisinin tartılmayacak şekilde Türkiye’nin avukatı olduğu kesindir.
(Bu yazı 26 Ekim 2010 tarihinde yayımlanmıştır)