HAMDİ YILMAZ – Almanlar, İngilizlerin ‘Rusya Raporu’nu beğenmedi
Almanya’nın Avrupa Birliği Dönem Başkanı oluşu ile birlikte hareketlenen Alman Düşünce Kuruluşu ‘Avrupa Dışişleri Konseyi (ECFR), İngiltere Parlamentosu İstihbarat ve Güvenlik Komitesi’nin hazırladığı ‘Temmuz 2020 raporu’nu beğenmedi.
İngilizlerin hazırladığı raporun kaygısına düşen ECFR, Batı ülkelerinin Rusya’ya yaptıkları ile ilgili analizleri içeren raporun Moskova’dakilerin gözünde vasat bir rapor olarak gözükeceği iddiasında.
ECFR’ye göre, İngilizlerce hazırlanan raporun Rusya’da oluşturacağı tepkiyi sabırsızlıkla bekleyen herkes hayal kırıklığınıa uğramış olmalı. Rapora karşı bir kaç alaycı yorumun ötesinde neredeyse hiç tepki oluşmamış. Bunun nedeni de Rus sansürcülerin Kremlin hakkında kritik haberleri engellememeleri değilmiş, Ruslar bu tür engellemeleri sık sık yaparlarmış.
ECFR, raporla ilgili kendi olumsuz görüşünü doğal olarak İngiliz kaynakları ile güçlendirmeye çalışarak, “King’s College London’dan Samuel Greene, ‘Rapor yararsızdan daha kötü’ dedi” bilgisini veriyor.
Ülkelerin uyguladıkları rejimlerin adı ne olursa olsun aydınları yönetir gerçeği yaşadığımız çağda da olanca çıplaklığı ile devam ediyor.
Düşünce kuruluşları hedef ülkelere yönelik rapor ve analistlerini ile genelde beyni boş politikacılarının beyinlerini doldurmak için hazırlarlar.
ECFR’nin İngiliz raporuna tepkisinden Batılı ülkelerin Rusya ile ilgili kafa karışıklığının devam ettiğini anlıyoruz.
Daha doğrusu ECFR, hazırlanan bu tür raporların Rusları etkilemesini beklemiyor, aksine kendi yani Batılı ülkelerdeki seçmenleri etkilemesi gerektiği görüşünde.
Kısacası ‘Rusya tehdidi’ Batılı seçmenler tarafından tam algılanamıyor.
Kendini bu işten ayrı tutan ECFR, batılı analistlerin kalitesiz raporlarını Rus analistlerinin sözleri ile taçlandırarak Moskova’daki MGIMO Üniversitesi’nden analist Andrey Baklitsky’in şu görüşlerini aktarıyor:
“Saygın Batılı uzmanlar ve medya, ‘Rusya 2024 seçim sorununu çözmek için Belarus’u işgal edecek’ gibi sıcak önlemler aldığında, artık denemediklerini hissediyorsunuz. Sonra merak etmeye başlıyorsunuz – eğer Rusya hakkındaki Batı analizi bu kadar berbatsa, başka neleri yanlış görüyorlar?”
ECFR analisti Kadri Liik’in kaleminden aktarılan İngiliz raporu beğenisizliği şu satırlarla devam ediyor:
”Ve yine de tam tersini yapmak mümkündür: kalpleri ve zihinleri kazanmak – sadece liberal eğilimleri değil- Rusları ikna etmek. Eylül 2018’in başında İngiltere, Salisbury kimyasal silah saldırısındaki suçluların hareketleri hakkında bir polis raporu yayınlayarak tam olarak bunu yaptı. Bu rapor, Batı’daki herkesin Rusya’ya karşı sözde ‘bilgi savaşı’ nda gerçekleştirdiği en iyi eylemlerden biriydi ve hala devam ediyor – bu, iyi araştırılmış ve açıkça ifade edilen bir gerçeğin, yalanları ve karışıklığı yenmesinin klasik bir örneğiydi.”
Uzatmıyayım.
Son çeyrek asırdır öngörüsüzlükleri tavan yapmış Batılı ülkelerin neden yanlış yaptıkları İngiliz raporu, Alman beğenisizliği, Rus analistlerinin tesbiti ile daha iyi anlaşılıyor.
Yani, bana düşünce kuruluşunu söyle senin kim olduğunu söyliyeyim.
Özetlerin özeti: Rusya’ya uygulanan kıldan kendir yaptırımlar ve Batı’nın veled-î zinası Yunan-Rum ikilisini Türkiye’ye karşı kışkırtmakla Avrupa’nın şaha kalkma ihtimali, nalları dikme ihtimaline karşı oldukça zayıf bir ihtimaldir.