Dambalı’da yörükler:“13. Asırdan bu yana buradayız ve hayvancılıkla uğraşıyoruz!”

*Bu sözler Doğu Rodopların yüksek dağ zirvelerinden birisi olan ve ayrıca kayanın altından çıkan şifalı suyu ile de büyük üne sahip bulunan Dambalı Dağı’nın eteklerinde bulunan Letovnik (Yazla) köyünün sakinlerinden Necattin Ramadan Ahmed’e ait…

Bugün dağın eteklerinde ailesi ile birlikte hayvancılıkla uğraşan Necattin Ramadan Ahmed’in yüzlerce keçisi ile yine 300’den fazla büyükbaş olarak ineğe sahip, hayvancılıkla ve sütçülükle uğraşan bir insan…

Aile Reisi Necaattin Ahmed: “Biz 7 asırdır buradayız ve işimiz gücümüz hayvancılık. Başka iş bilmeyiz…” diyor… Yörük-Türkmen kökenli bölge sakinleri ayrıca dağda yaşayan geyik, karaca gibi yaban hayvanlarının çoğalmasında da büyük rol oynadıkları ifade ediliyor.

Doğu Rodopların yüksek dağ zirvelerinden birisi olan ve ayrıca kayanın altından çıkan şifalı suyu ile de her yılın Mayıs ayının 6’sında Hıdrellez’de büyük üne sahip bulunan Dambalı Dağı’nın Yüz yıllardır dağın zirvesinde ve eteklerinde orman içinde bulunan Letovnik (Yazla), Kışla köyü ile dağın kuzeyinde aşağıya Nanovitsa Büyükdere havzasına doğru yamaçta da Bivolyane (Mandacı) köyleri vardır. Mandacı özellikle Alevi-Bektaşi inancının öncü ermiş ve kişilerinden Elmalı Baba Tekkesi ile de meşhurdur…

Her yılın Eylül ayının ilk cumartesi gününde burada bu inanca göre Maye şenlikleri yapılır. Keza korona tedbirleri çerçevesi içinde bu yıl da aynı şekilde burada Maye şenlikleri yapıldı ve yine birçok kişi katıldı.

Dambalı’da bir Yörük torunu Ahmed: “Yüzyıllardır buradayız ve hayvancılık yapmaktayız…”

Alevi-Bektaşi inancına ve kültürüne sahip bulunan bu köylerde oturan aslen Yörük olan insanların anlattıklarına göre, dedeleri daha 13. Asrın ortasına doğru Anadolu’dan bu taraflara gelmişler ve geldikleri günden bu yana hep hayvancılıkla, tarımla uğraşan kendi halinde insanlar…

Özellikle hayvancılık ile ülke ekonomisine büyük katkıları bulunan Dambalı Dağı’nın insanlarından ve sakinlerinden Necaattin Ramadan Ahmed, Maye şenlikleri için bölgede bulunan Kırcaali Haber’den Yılmaz Işık’a yaptığı açıklamada; “ Bizim işimiz uğraşımız sadece hayvancılık. Başka iş bilmeyiz biz…Hem kendi hayvanımızı besleriz, hem de bölgedeki yaban hayatın korunmasına büyük katkımız olur. İşimiz bu…”diyor.

Dedelerinin 13 asrın ortasından itibaren bu dağlara yerleştiğini ifade eden Ahmed: “ Dedelerimizin anlattıklarına göre biz 7 asırdan beri buralardayız…” diyor.

Ahmed’in ifadesine göre, bölgedeki Yörüklerin buralara yerleşmesi Osmanlı akınlarından önceki dönemlere rastlıyor.

Her ne kadar Osmanlı döneminde 1450-1500 yılları arasında bölgeye Anadolu’dan Karaman Oğulları beyliğine bağlı oymaklar yerleştirildiği tarih kaynaklarında belirtilse de rivayet edilir ki, Aydınoğulları’ndan Gazi Umur Bey,1332 veya 1333 yılında Bodonitsa, Ağrıboğaz, Mora ve Gelibolu’ya yaptığı akınların ardından ve Bizans ile olan ittifakı ona Balkanlar’da ehemmiyetli bir rol oynama imkânlarından yararlanarak birçok Anadolu Türkmen gruplarını bu bölgelere iskan ettirmiş durumdadır. O yüzdendir ki özellikle Doğu Rodop Bölgesi “Umur-Eli” adını buradan almış vaziyettedir. .

Bazı tahminlere göre Gazi Umur Bey’in teşvikiyle Batı Trakya ve Rodoplar bölgesine 100 bin kadar Yörük-Türkmen iskân edilir. XVII ve XVIII. yüzyıllarla XIX. yüzyılın ilk yarısında Orta Anadolu’dan çok sayıda Yörük ve Türkmen oymağı Batı Anadolu’ya göç ederek orada yurt tutmuştur denilir.

Bazı tarihi kaynaklara göre, Osmanlı döneminde 1450-1500 yılları arasında bölgeye Anadolu’dan Karaman Oğulları beyliğine bağlı oymaklar yerleştirilmiştir.

Osmanlı döneminde Edirne Vilayet Matbaası Müdürü Şevket Dağdeviren’in yazdığı 1892 tarihli salnameye göre; Bölge, Gümülcine sancağına bağlı Sultanyeri kazası olarak geçer.

DAMBALI’DA GEYİKLER GEÇİDİ

Sıcak ağustos ayında Dambalı dağının eteklerinde dolaşıp buz gibi sularından içerken, patikaların başlarında otlayan geyiklere ve karacalara rastlıyoruz… Zaman zaman yaban domuzu sürülerinin de dağın geçitlerinden geçiş yaptıkları bilinir ve söylenir.

Onlar özgürce buralarda otlayıp yaşamlarını sürdürürlerken, bizim patikalardan çıkardığımız seslere binaen bir ara başlarını kaldırıp bizlere sanki bizleri selamlarmış gibi baktıktan sonra yine kaldıkları yerden otlamayı sürdürüyorlar… Ayrıca dağın yükseklerinde gökyüzünde kartalların da kavis çizerek uçtuklarını görüyoruz. Kırcaali şehri Arda ve Mestanlı Söğütlü havzaları, Studen Kladenets Barajı yukarıdan kuş bakışı muhteşem görünüyor.

Ayaküstü sohbetimizin ardından biz de Maye şenliklerinde karşılaştığımız ve bölgenin en çok küçükbaş ve büyükbaş evcil hayvanına sahip bulunan Necaattin Ramadan Ahmed’e başarılar dileyip yanından ayrılıyoruz.

(YILMAZ IŞIK – KIRCAALİ HABER)

Necaattin Ramadan Ahmed, Yılmaz Işık’la birlikte görülüyor.

Dambalı’da bir geyik bize bakarak sanki selam verdi ve otlamaya devam etti.

Dambalı’da hayvancılıkla uğraşan Ramadan Ahmed, yine kendisi gibi hayvancılıkla uğraşan yakın dostları ile birlikte Maye’de karşılaştı.

Mestanlı sınırları içerisindeki Dambalı Dağı şifalı suyunun yanı sıra hayvancılığa elverişli olması ile de tanınan bir doğa rezervi niteliğinde bulunuyor.

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir