HAMDİ YILMAZ – Tamamlandı ve bitti kelimeleri arasındaki fark
İngiltere’deki bir dil bilim konferansında katılımcılara sorulur:
-“Tamamlandı” ve “Bitti” kelimeleri arasındaki fark nedir?
(What is the difference between ‘Completed’ and ‘Finisged’?)
Katılımcılara bugüne kadar hiçbir sözlüğün “Tamamlandı” ve “Bitti?” arasındaki farkı tanımlayamadığı bilgisi de verilerek cevap beklenir.
Konferansta, Hintli bir Amerikalı olan Sun Sherman akıllıca verdiği cevapla iki kelime arasındaki farkı ortaya kor:
-Doğru kadınla evlendiğinde, ‘Tamamlanırsın’. Yanlış kadınla evlenirsen ‘Bitirilirsin’.
Konferans katılımcıları Sherman’ı tam beş dakika ayakta alkışlarlar.
***
Söz İngiltere’den açılmışken devam edelim.
Ama önce İzmir’e gidelim. İzmir Ekonomi Üniversitesi, İşletme Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Romanyalı bir öğretim üyesi var, adı Dragos Mateescu.
2001 yılında İngiltere’de doktorasını tamamlar tamamlamaz İzmir Ekonomi Üniversitesine öğretim üyesi olmuş. Üniversite’deki 59 yabancı öğretim üyesinden biri.
Öğrencilerine siyaset bilimi öğretiyor.
Dragoş, bizim bihoş tayfasının önde gidenlerinden biri olan Elif Şafak’ın romanlarını da pek seviyor, kendisini başarılı buluyor. İngilizce yaptıkları yazışmada kelimelere dans ettirecek kadar İngilizce biliyor.
***
Ben de Dragoş’u İzmir’den Romanya’ya üflediği engin fikirlerle dolu üfürüklerinden tanıyor ve beğeniyorum!
Her bir üfürüğünü okuduğumda, “İlahi Dragoş, üfürüklerin pek hoş!” diyerek gülümsüyorum.
Dragoş Mateescu, Rumen elitlerinin fikirlerine çok itibar ettikleri, kendisinin siyaset biliminden feyz aldıkları biri!
Neyse uzatmayayım.
Siyaset bilimi dâhisi Dragos Mateescu, geçenlerde son üfürüğü ile Rumen elitlerine engin görüşlerini aktardı. Milliyetçiliği yerden yere vurdu, Liberalizmi övdü. Över över saygı duyarız. Ama Dragoş herhalde baltayı taşa vurdu ki, bir Rumen okuru Dragoş’un ipliğini pazara çıkardı.
Önce Dragoş ne dedi, ona bakalım.
***
“Ve milliyetçilik, bir ülkenin yönetimine ciddi şekilde zarar verir, çünkü modern dünya tarihini ciddi olarak inceleyenler her şeyi çok iyi bilirler. Geçen yüzyıl ortalarının ileri görüşlü Avrupalıları, yerini uluslararası işbirliği mantığına ve yavaş yavaş uluslar üstü yapılara bırakmak için milliyetçilikler arasındaki çatışmanın mantığının sona ermesi gerektiğini anladılar.
Çabalarının meyvesi, Avrupa Birliği haline gelecek olan Avrupa Ekonomik Topluluğu oldu. Böylelikle, bazı topluluk politikaları ve uygulamalarına yönelik çoğu haklı tüm eleştirilerle birlikte, bugün hala yaşadığımız barış ve görece refah çağı mümkün oldu. Avrupa projesinin şu anki başarısı için, tarihin fazlasıyla ‘büyük’lerinden çok yüceltilmiş insanlara minnettar olmalıyız.
Napolyon ve Sezarları, Hitler ve Stalin’i, Trump ve Putin’i takdir etmek yerine, Jean Monnet, Robert Schuman, Winston Churchill, Konrad Adenauer, Alcide de Gasperi gibi insani değerlere daha çok değer verseydik, muhtemelen şimdi çok daha iyi yaşayabilirdik. Joseph Bech, Sicco Mansholt, Paul-Henri Spaak veya Altiero Spinelli.
Bunlar, milliyetçiliğin hiçbir zaman siyasi bir çözüm olmadığını kabul etme gücüne sahip olan ve ortak Avrupa pazarını ile onun aracılığıyla faaliyet gösterdiği uluslarüstü kurumları yaratmak için büyük bir siyasi bedel karşılığında büyük çaba sarf eden gerçekten cesur insanlardan sadece birkaçı.
Herastrau Park’ta heykellerini gördüğümüzde, cesur insanların hak ettiği saygıyla onlara bakalım.”
***
Neymiş?
Winston Churchill milliyetçi değilmiş! Değilse niye Yunan Ordusu’nu İzmir’e sürmüş? Biz oraya hiç girmeyelim. Onu İzmirli öğrencileri sorsun.
Dragoş Mateescu’ya en iyi cevabı bu görüşleri aktardığı sayfanın altına yorum yapan Rumen bir okur vermiş. İşte o yorum:
“AvatarCinicul 17.11.2020 Saat 14:59
İyi bir makale, hala bir gözlemim var (bir alaycı için başka türlü olamaz).
Yazar, aralarında Winston Churchill’in de bulunduğu, milliyetçiliği reddeden bir dizi politikacı isim veriyor. Milliyetçilik ile emperyalizm arasında mükemmel bir örtüşme olmamasına rağmen, bunlar hiç de dışlanmamaktadır. Winston Churchill, emperyalist ve ırkçıydı ve hayatının sonuna kadar öyle kaldı. Bu yüzden 1945 seçimlerini kaybetti.”
Evet Domnul (Bay) Dragoş Mateescu, bir siyaset bilimcisi olarak buna karşı diyeceğin bir şey var mı?
Tamamlandı ile bitti kelimeleri arasındaki fark gibi Milliyetçilik ile Irkçılık arasındaki farkı yazınızın altına yorum yapan kendi yurttaşına anlatabilir misin?
Daha soracak soru çok ama yerim yok!