MEHMET FUAT ERGÜN – İŞTE SANA EN BÜYÜK NİMET

Bir ışık yılı 9 trilyon km.

Kainatımız 13.8 milyar yaşında.

Kainatımızda bizim içinde bulunduğumuz Samanyolu gibi en az 200 milyar galaksi var.

Her galakside bir o kadar yıldız.

Yeni bilimsel tespitlerle 400 milyardan bahsediliyor.

Güneşimiz ışık veren yıldız demektir. Her yıldızın onlarca dünyamız gibi gezegeni var.

Çarpın bölün ne yaparsanız yapın trilyonlarca kere trilyon yıldızdan bahsediyoruz.

Hesap makinası kapasitesi almıyor, sapıtıyor.

Peki dünyamız kendi ekvator ekseninde saatte yaklaşık 1600 km hızla dönerken, yine dünyamız güneş etrafında, güneşimiz galaksimiz samanyolunda, samanyolumuz Kâinat yolunda saniyede Kilometrelerce sarmal yol alıyor.

Sayılarla kafa karıştırmamak için özellikle rakam vermiyorum.

Ya şu anda biz güneşimizi sekiz dakika öncesini, bize en yakın yıldızı ve galaksiyi milyonlarca sene öncesi haliyle görürken, hala kâinat kurulduğundan beri henüz bize ışığı ulaşamamış ve ışık hızıyla yetişip göremediğimiz yıldızlara ne demeli?

Kısaca sonsuz kere sonsuz bir alemde, yaratanı tek olan bir ilahi program içinde, bir anne babadan milyar kere milyar ihtimalle, bu hayal dünyasına adım atmış mahlukların en şereflisi bir insan olarak hayatımızı idame ettirmeye çalışmıyor mumuz?

Peki neyin peşindeyiz.

Ne olur biraz aklımız varsa düşünelim.

Hakikaten neyin peşindeyiz?

Neden mal, mülk, servet, şöhret, şehvet peşindeyiz.

Kör mü acep gözümüz.

Ey kör aklı havada zavallı insan şu an 70 milyona yaklaşan covit hastasındaki toplam korona virüs ağırlığının çay kaşığından biraz fazla olduğunu düşün de kendine gel silkelen.

Şükret haline, aklını kullan bugün varsın yarın yoksun. Hiç mi ders almıyorsun her geçen gün ben ölürüm ona bir şey olmaz dediklerinin şapır şapır yok olmalarına.

İnan her can ölümü tadacak bu dünyada sana kalacak tek servet:

Fakiri, yetimi, yoksulu gözet, ihtiyaç sahibine elini uzat.

Hiç olmazsa bir gönül al.

Ona da gücün yetmezse bir selam ver.

Hiç olmazsa bir gülümse hâl hatır sor.

İşte sana en büyük nimet.