Komünizmin öteki yüzü yada Tel Örgüler Ardındaki Romanya – 3

ELENA’NIN ÇAVUŞESKU’YA İHANETLERİ

Komünist Diktatör Nikolay Çavuşesku’nun karısı Elena Çavuşesku hiç kuşkusuz, aldığı kararlarla 1980’li yıllarda, Romanya ve kocasının kaderini elinde tutan kadındı. Uyanık, sinsi, kötü ve kavgacı bir kişiliğe sahipti. Yakınındaki hizmetçiler ve insanlar tarfından hiç sevilmeyen biriydi. Elena ve Nikolay Çavuşesku’nun birbirlerini nerede, ne zaman ve nasıl tanıdıklarıyla ilgili kesin bir bilgi yok.

“İŞ KRALİÇESİ” ELENA

“Dünyaca tanınmış bilim adamı” ünvanıyla övünmeden evvel, ülkenin yoldaşı Elena, fiziki büyülerinden faydalanarak, “İş Kraliçesi” ödülü aldı. Bu o zamanlar herhalde “Miss” yarışması gibi birşey olmalıydı.

Güvenlik ajanlarının defterlerine göre, 13 Ağustos 1939 tarihinde Bükreş’te “Coşku Parkı’nda” işçilerin bir faaliyeti olmuştu. Bu deftere göre, katılanlar arasında Elena Petrescu ismi de vardı ve Nikolay Çavuşesku da oradaydı.

Bu çiftin isminin birlikte geçtiği en eski tarihli belgeydi. Defterde şunlar yazılıydı: “Saat 21:30 – 22:00 arasında, ‘İş Karliçesi’ seçimi için oy kağıtları dağıtıldı. Bu ödüle layık görülen yoldaş Elena Petrescu oldu.” Anlaşıldığı gibi Nikolay- Elena ikilisi, hem aşkta, hem de politik olarak birlikteydiler. Ne yazık ki, birkaç ay sonra, Nikolay Çavuşesku hapishaneye girecekti.

Çavuşesku, Partili yoldaşları ve Elena’nın yardımıyla, 1940 Haziran’ına kadar Emniyet’in elinden kurtulmuştu. Ama bu tarihten itibaren de, eski Başbakan Gheorghe Gheorghiu Dej’in yönettiği gruba yaklaşıyordu, bu da doğal olarak başınının belaya girmesi demekti. Nikolay, 21 yaşından 25 yaşına kadar kaldığı hapishanede “Komünist eğitimini” de tamamlamış oldu…

Peki, bu sürede Elena ne yapıyordu? Aşığına sadık mıydı?

ALMAN ASKERİ

Bu sürede, Elena Bükreş’te bulunan Çavuşesku’nun akrabalarıyla, irtibatı kesmeyerek, sürekli görüşüyordu.

Andruta Çavuşesku’nun anlattıklarına göre Elena, sevgilisi Nikolay hapisteyken, bir Alman askeri ile birlikte oldu.

Andruta Çavuşesku, “Elena’nın yaşadığı dairesine gittim ve daire etrafında ona seslendim. İşe gitmediğini biliyordum ve abimden, hapisten ona bir mesaj vermem gerekiyordu. Ses vermeyince onu hasta zannettim. Kapıyı açmayınca, bir tornavida kullanarak açtım. Bir baksam tek yataklı odada, girişteki odada, yatakta bir Alman asker elbisesi vardı. Odanın ortasında da, uzun dik halde çizmeleri duruyordu. İlk gördüğüm manzara buydu. İkincisi ise, Elena, çıplak ve büyük poposuyla, karşıma çıkıverdi. Hakiki Komünist bir Kadın idi. Müthiş Partizan’dı. Gördüklerim yüzünden beni asla affetmedi. Hayat boyu affetmedi. Benden sürekli nefret etti ve hayatım için hep korktum” şeklinde anlatıyordu.

Çavuşesku’nun abisi Nikolay Pleşita, o zamanlar İstihbarat Generali görevindeydi ve “Magazin Dünyası”na verdiği açıklamada, “Kardeşleri Elena’yı sevmezdi. Anneleri’ne gitmelerine izin bile vermezdi. Elena’ya göre, kardeşler, Çavuşesku’dan faydalanmak için geliyorlarmış. Hiçbir kardeş onu sevmezdi” dedi.

EVLİLİK

Elena ve Nikolay Çavuşesku’nun resmi evlendiklerine dair hiçbir kanıt yok. Dini nikahlarının yokluğu da kesin.

Çavuşesku 1944 yılı 4 Ağustos’unda, hapisten çıkıyor. Zamanın siyasi olayları bunları birbirlerine çok yaklaştırdı. 1946’da, Nikolay Çavuşesku, Komünist Parti’nin Köstence Bölgesi sekreteri olarak atanıyor. Elena onunla birlikte Köstence’ye gidiyor ve daha sonra nasıl oldu bilinmiyor ama, Elena Dışişleri Bakanlığına atanıyor.

Burada olmayan eğitimiyle zorluklar çekiyor. Dışişlerin’de çalışan biri, “Orada Elena, yabancı gazetelerin haberlerini dillerine göre ayırmalıydı. Çok zorluk çekiyordu. Mesela, Fransızca dilinde olan bir haberi, İngilizce olan biriyle aynı yere koyuyordu. Hiçbir işe yaramadığı gibi, gidip gelmeleri de fark etmezdi. Ertesi sene, Politeknik Enstitutü’nün sınavına girdi. Bu sınavda işin komik tarafı Elena Marksizm ile ilgili bir soru cevaplamak için kopya çekerken yakalandı. Öğretmen, “Yoldaş bu iş yasaktır!” dedi ama Elena dinlemedi. İkinci kez yakalandığında, sınavdan dışarıya atıldı” şeklinde konuşuyordu.

DOKTOR SCHECTER

50’li yılların ortasında, Çavuşesku adım adım kuvvetin ortamlarına girmeye başlamıştı. Bir gün dahi askerlik etmemesine rağmen, Çavuşesku’ya ‘General’ rütbesi layık görülmüştü.

1955’te ailesine bakacak kadar yükselmişti. Alesinde olacak hastalıkları önlemek için, eve bir doktor bile almıştı. Doktor’un adı, Abraham Schechter idi. General Plesita’nın açıkladıklarına göre, o zamanlarda, Parti’nin yöneticilerinin aileleri için Yahudi doktorları tutması gibi bir moda vardı. Bu moda Ruslar’dan alındı. Satlin’in bütün doktorları Yahudiymiş. Doktor Schechter, aile doktoru olarak 17 yıl boyunca, Çavuşesku ailesinin tüm özel hayatlarının sırlarını biliyordu. Özellikle, Elena’nın fiziki yapısını.

ELENA’NIN KALÇASI ÜZERİNDEKİ EL

Dumitru Burlan, 22 yıl boyu, İstihbarat’ın 5’inci Şube Müdürlüğü bünyesinde çalıştı ve yazdığı kitapta, Elena’nın doktorla olan çok samimi ilişkilerini anlatıyordu:

“Bir gün mesayideydim ve Sarayları’na gittim. Çavuşesku merdivenlerden çıkıyordu ve Onun ardından Elena geliyordu. Elena’nın arkasından da doktor. Doktor çaktırmadan yoldaş Elena’nın kalçasını okşuyordu.”

Çavuşesku ailesine giren her insan, İstibarat’ın gözü altındaydı. Bu demektir ki, 17 yıl boyu bu doktor sürekli takib edildi. 1965’ten doktorun takibi daha da sıklaştı.

Doktor öldüğünde, Nikolay Çavuşesku’ya 17 dosya getirildi. Bu dosyada yıl yıl, doktorun nerede gezdiği ve hangi sofrada, hangi ziyarette Çavuşesku ailesiyle ilgili ne konuştuğu ile ilgili bilgiler yer alıyordu.

GİZEMLİ ÖLÜM

Aslında Doktor Schechter, ölüme mahküm edilmişti. Floreasca Hastanesi

Acil Servisi polikliniklerinin bulunduğu beşinci kattan kendini attı veya atıldı. Pleşita, 1973’te İstihbarat’ın başından bir olay yüzünden atıldığını hatırlıyor: “Doktorun bizim yüzümüzden beşinci kattan aşağı atıldığı söyleniyordu. Onu takip ettiğimizi hissetmişti. O gece sıkı bir şekilde sorgulandım. Çavuşesku bana o dosyaların işi nedir diye sordu. Bilgi toplama dosyasıdır diye cevap vermiştim. Çavuşesku, şaşırmış haliyle, bu dosyaların nedenini sordu. Ben de, 17 yıl kollektif doktorluk yapmış ve onu takib etmeliydik diye cevap vermiştim. Çavuşesku ısrarla, niye böyle birşey yaptığımızı sormaya devam etti ve ben de dayanamayarak, ‘her sabah boğazınızda geziyordu’ diye cevap verdim. Bundan sonra, Çavuşesku susmuştu.

MOSAD TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ

Başka bir İstihbarat Şef’inin açıklamasına göre, Abraham Schechter, Mosad’ın ajanıydı ve İsrailliler tarafından kullanılıyordu. Hiçbir zaman intihar söz konusu olmadı. Doktor Mosad tarafından öldürüldü. Doktor’un görevleri başkayken o yoldaş Elena ile haşır neşir oldu ve doğal olarak, asıl görevini unutmuştu. Bu yüzden öldürüldü.  Kesin olan şey, bu olaydan sonra, Çavuşesku, yakınlarına ve kendisine sadece Romen doktorları aldı.

Kaynak: www.ziarulcn.com- 2004

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir