HAMDİ YILMAZ & Efsane Romen sendikacı anlatıyor- 2
“DİKTATÖR ÇAVUŞESKU’YU REHİN ALDIM”
ÇAVUŞESCU JİU VADİSİ’NDE
1 Ağustos 1977 tarihinde Romanya diktatörü Nikolay Çavuşescu’nun kız kardeşinin kocası da olan Komünist Parti Genel Sekreteri Ilie Verdet maden bölgesi Lupeni Valea Jiuliu’ya gelmişti. Verdet olayları yatıştıramamış, iş çığırından çıkmak üzereydi.
O sıra Diktatör Nikolay Çavuşesku Köstence’de tatildeydi. Tatilini yarıda keserek Jiu Vadisi’ne hareket etti.
Çavuşesku Jiul İstasyonu’nda Parti yetkilileri ve vatandaşlar tarafından beklediği ve her zaman her yerde olduğu gibi karşılandı. Ne var ki, 60 bin madencinin bulunduğu bölgede aynı ilgiyi görmedi. Islık ve uğultularla “Kahrolsun Çavuşesku” sloganlarıyla karşılandı. Böyle bir şey ilk defa oluyordu. Konuşması için hazırlanan platforma çıktı. Pabucun pahalı olduğunu gördü ve maden işçilerini yatıştırmak için aklına ne geliyorsa vaat etti. Yanında parti ve devlet yetkilileri, Komünist Parti Genel Sekreteri olan eniştesi Ilie Verdet, Sendika lideri Constantin Dobrea vardı. Yaptığı vaatler amacına ulaşmış, biraz önce ‘Kahrolsun Çavuşesku’ diye bağıran işçiler şimdi kendisini alkışlamaya başlamıştı.
O anı dönemin genç sendika liderlerinden Miron Cosma şöyle anlatıyor:
“Çavuşesku gevşemişti. 60 bin kişi bir kıvılcım bekliyordu. 2 bin işçiyi yan yana dizmiştik. Alkışlar arasında göğsümüzü yumruklayarak, yeri tepikleyerek oluşan toz bulutlarının arasında Çavuşesku’yu içeri madene çektik. 6 saat rehin tuttuk. Bize bir heyet oluşturmamızı, o heyetin kendisi ile birlikte Başkent Bükreş’e gelmesini, konuyu orada müzakere ederek ilgili kararları alacakları vaadinde bulundu. Biz de kendisini serbest bıraktık.”
Böylece 1 Ağustos’ta başlayan grev 3 Ağustos’ta bitmiş, Constantin Dobrea başkanlığındaki heyet Bükreş’e gitmişti. Ancak Dobrea bir daha da geri dönmedi. Dobrea’yı Alba’da görevlendirdiler, ikna ederek grevcilerden kopardılar ama öldürmediler. Diktatör Nikolay Çavuşesku ise Bükreş’e ‘Fahri Madenci’ unvanı ile döndü.
ROMEN HALKI HİÇ BİRŞEY BİLMİYORDU
Jiu Vadisi olayı halktan ve dış dünyadan gizlendi. Kimse birşey öğrenemedi. Kızıl Bayrak gazetesi 5 Ağustos 1977’de “Cumhurbaşkanı Nikolay Çavuşescu Jiu vadisine bir çalışma ziyareti gerçekleştirdi” diye yazdı. Ama 22 madencinin 800 kişi adına imzalarını taşıyan mektup Fransa’ya kadar ulaştı ve Libération gazetesi 18 Eylül 1977’de dünyaya duyurdu.
GREVİN BEDELİ
Yapılan vaatlerin hepsi rafa kaldırıldı. 8 Ağustos’ta ‘Madenciler Günü’ kutlandı. Ardından da hesap sorma faslı başladı. Gizli servisin tespitleri doğrultusunda cezalandırma faslına geçildi. Emil Macri ve Nicholas Pleşita adlı generallerin bizzat yürüttüğü soruşturma ve operasyonlar sırasında 600 grevci ağır işkenceden geçirildi (kafalarından darbe aldılar, parmakları kapı aralıklarına sıkıştırılarak veya sıkma yoluyla kırıldı). Grevciler, “eşkiyalar”, “sahtekârlar” vs gibi suç kategorisine göre sınıflandırıldı.
15 Eylül’de Jiu Vadisi’nde madencilerin çevresine zırh gibi askeri birlikler konuşlandırıldı.
Petroşani Mahkemesi 16-17 Eylül 1977’de grevcilere 15 yıla kadar varan hapis cezaları yağdırdı. (Petroşani Mahkemesi’nin bu kararları Çavuşesku kurşuna dizildikten 4 ay sonra Nisan 1990’da Yüksek Mahkeme tarafından bozuldu.)
Psikolojisi bozulan 50 grevci psikoloğa başvurdu. 4 bin madenci aileleri ile birlikte bölgeden uzaklaştırıldı. Gözetim altında olmak ise insanları bezdirdi. İnsanlar komünist ideolojiye bağlılık için rehabilitasyondan geçirildi.
OLAYLARIN SİYASİ SONUÇLARI
Grevin Romanya Komünist Partisi (PCR) ve devlet aygıtı içerisinde önemli yansımaları oldu. Pek çok yerel yönetici ve partili uzaklaştırıldı. Petrol ve Maden Bakanı Bujor Almasan Ekim 1977’de görevden alındı. Başkentteki operasyonları ise Kominist Parti Genel Sekreteri sıfatı ile ilk okul 4’üncü sınıftan ayrılma, Çavuşesku’nun kız kardeşinin kocası İlie Verdet yönetti. Verdet başarılı (!) zülüm icraatının ardından kayın biraderi Çavuşesku tarafından ödüllendirildi. Mart 1978’de Başbakan yardımcısı, bir yıl sonra da Başbakan olarak atandı.
Grevden sonra zihni entegrasyona tabi tutulan sendika lideri Constantin Dobrea’nın daha sonra yaptığı açıklamalar ise dönemin genç sendika liderlerinden Miron Cozma tarafından yalanlandı. Cozma, o grevden sonra Jiu Vadisin’den uzaklaştırıldı. Gizli servisin gözetiminde Timişoara’da yaşadı. İşe bakın ki, Çavuşesku’ya karşı ayaklanma da 1989’da Timişoara’da başladı.
(Bu yazı 17 Eylül 2014 tarihinde yayımlandı)
YARIN
‘Romanya’da bir gün’