HAMDİ YILMAZ & YAZARINA 25 YIL HAPİS CEZASI YEDİREN KİTAP
Bakmayın siz öyle, “En iyi arkadaş kitaptır” gibi sözlere.
Hem kitaplar okuyanlar için iyi birer arkadaş olsalar da yazarları için öyle değil.
Salman Rüşti’nin “Şeytan Ayetleri” adlı kitabı meydanda. Yazarına cehennem azabı ile ünü birlikte getirdi.
Bizde de olumsuz örnekleri var, hatta daha çok. Kaç yazar yazdığına yazacağına bin pişman edildi, sayısını bilen var mı?
Raif Karadağ, yazdığı “Petrol Fırtınası” adlı kitabın ardından canından oldu. Meşhur isimleri zaten biliyorsunuz.
Bir de “Yaşadıklarımı yazsam, Roman olur” bakış açısına sahip budalalar var.
Acaba öyle mi olur?
Denemesi bedava.
İşte böylelerinden biri olan Polanyalı Krystian Bala da yaşadıklarının roman olacağına inandığı için bir kitap yazdı.
Öyle de oldu. Kitap, her gerilim kitabı gibi çok sattı.
Polanyalı yazar Krystian Bala, şimdi kendisine 25 yıl hapis cezasını armağan eden kitabın parasını yiyor olmalı hapishanede.
Ne oldu da yazar hapse girdi diyorsanız, cevabı hazır;
“Yaşadıklarım roman olur!” mantığı ile hareket ettiği için.
İddialara göre, Bala yedi yıl önce karısı ile ilişkisi olduğu gerekçesi ile bir iş adamını öldürmüştü. Cinayetin ardından sorgulandı, yargılandı. Ama adli makamlar karısının aşığını öldürdüğü iddia edilen Bala aleyhine yeterli delili bulamadılar ve O’nu serbest bıraktılar. Dava düşmüş cinayet soruşturmasına da son verilerek dosya rafa kaldırılmıştı.
Bu süreç 6 ay sürmüş ve Bala’nın yüreği ağzına gelip gelip giderek geçmişti.
Şeytan dürttü, Krystian Bala, “Yaşadıklarım iyi bir roman olur” diye düşündü.
Ve oturup, şimdi yayımcısı yayınevine iyi gelir getiren ünlü gerilim romanını yazdı. “Amok” adlı romanı 2003 yılında yayımladı. Kitabında da bir cinayete yer verdi. Bu cinayetin ayrıntıları karısının aşığı iş adamı Dariusz J’nin öldürülmesinin tıpa tıp aynısıydı. Kimliği belirsiz bir ihbarcının ihbarı ile kitabı okuyan polis dedektifleri yazar Bala’yı tereddüt etmeden tutukladılar ve yeniden yargı önüne çıkardılar.
Krystian Bala, mahkemede “mükemmel cinayet yazma” tutkusunun olduğunu ve romanını gazete haberlerinden yola çıkarak kurguladığını savundu. Krystian Bala, ayrıca sorgusu sırasında başına çuval geçirilip dövüldüğünü, işkence gördüğünü, ifadesini de baskı altında verdiğini söyledi. Bala’nın yargılandığı mahkeme ülkede büyük ilgi uyandırmış durumda. Şimdi mahkeme sonucu merakla bekleniyor.
Sonuç itibarı ile Bala’nın 25 yıllık cezası kesinleşti.
Görüldüğü gibi her yaşanan ne yazık ki, roman olamıyor.
Siz siz olun, “Hayatım roman olur” diye tutturmayın.
NOT: Bu yazı 7 Eylül 2007 tarihinde yayımlanmıştır. Bu yazıdan sonra geçen süre içerisinde ise 2017’de Krystian Bala’nın Amok kitabı, Kasia Adamik’in yönettiği uzun metrajlı film Amok için ilham kaynağı oldu. 24 Mart 2017’de Polonya’da tiyatro olarak gösterime girdi. Gdansk’taki 42. Polonya Uzun Metraj Film Festivali’nde Lukasz Simlat, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü kazandı. Bala, film haklarından dolayı telif ücreti bile aldı.
Kitap başta tıbbi olmak üzere pek çok makale ve habere konu oldu. Bala’nın ailesi soyadlarını değiştirdi vs.