SERPİL YILMAZ & İnisiyasyon Nedir?

İnisiyasyon kelimesi kök olarak, Latince “Initiatio”dan gelir. İngilizce ve Fransça’da aynı şekilde geçer. Osmanlıca’da karşılığı “tedris, irşat” olup, Türkçe anlamı “öğretme, doğru yolu gösterme” dir.

Kökeni Mu ve Atlantis’in sırlarına kadar uzanan ve bizim insanlık tarihimizde çeşitli toplumların bünyelerinde yaşamış olan gelenekler vardır. Bunlar gizli yapıdadırlar. Bu eski gelenekler, ancak bazı özel merkezlere bağlanılmak vasıtasıyla öğrenilebilirdi. İşte bu ezoterik yani gizli bilgileri öğrenmek için girilen uzun ve zorlu yolun tamamına, “inisiyatik öğrenim” adı verilirdi. Bu inisiyatik merkezlerde, inisiye adayı yani öğrenci, inisiyatörün yani öğretmenin özel şartlarına bağlanmak suretiyle, bu sırlara vakıf olurdu. Sırların herkese açıklanmaması birinci şarttı. Bunlar ancak belli, sınırlı sayıda kişiye açıklanırdı.

“Gizli SIRLAR ÖĞRETİSİ”

Kısaca özetleyecek olursak. inisiyasyon bazı sırların öğrenilmesinde izlenen yöntemler topluluğudur diyebiliriz. Bu süre içinde inisiyatör, inisiye adayını son derece zorlu sınavlardan geçirirdi. İnisiye adayı birbiri ardına gelen sınavları geçmeden, bir üst aşamaya kesinlikle geçirilmezdi.

Nefsini tanımada ve terbiyede, aynı zamanda maddeyi tanımada, onun kökenini bilmede ve anlamada gereken bilgileri elde edebilmek ve bunun uygulamalarını yapabilmek için bir yol lazımdır. Bu açıdan bakıldığında inisiyasyon özel bir yola giriş anlamına gelir. Bir öğrenim yolu…

İnisiyasyonun amacı insanı ulaşabileceği en üstün şuur haline çıkartmaktır. Bu ulaşılacak nokta insandan insana değişik özellikler göstermekteydi. Peki bunun sebebi neydi? Niçin böyle bir yoldan geçen herkes aynı seviyeye ulaşamıyordu? Bunun cevabı yine inisiyasyonun gizli bilgileri içinde saklıydı…

İnisiyasyonda aslında insana dışarıdan kazandırılacak şey yoktu. Her insanın iç potansiyelinde mevcut olanın açığa çıkartılması söz konusuydu. Bu sebepten dolayı, aynı inisiyasyona dahil olan insanların ulaştıkları seviyeler, birbirlerinde farklılıklar gösterebilmekteydi. Çoğu belli bir dereceye kadar orada kalmış ve daha fazla ilerleyememiştir. Çünkü içlerindeki potansiyel güç daha fazla ilerleyebilmelerine imkan sağlayamamıştır.

Bir örnek vermek gerekirse, Mısır’da aynı inisiyasyondan geçerek Osiris rahibi olarak yetiştirilen Pisagor son safhalara kadar gelirken, Eflatun inisiyasyonun ancak ortalarına kadar ilerleyebilmişti. Böyle olmasına rağmen yine de birçok kimsenin bilmediği sırlara sahip olan Eflatun, orada öğrendiklerini daha sonra felsefi bir tarzda çevresine üstü örtülü bir şekilde aktarmıştır.

İnisiyatik çalışmaların temel prensipleri ve uygulanan metotları belirlidir. Bu metot ve prensiplerin kökeni ise Atlantis ve Mu Uygarlıklarına kadar uzanır. Bu metotlar ilk kez Mısır’da, Tibet’te ve Amerika Kıtasındaki Yukutan bölgelerinde kurulan mabetlerde bizim devremiz insanlarına öğretilmeye başlandı.

Bu merkezlerden Mısır’ın bir başka görevi daha vardı. Bu sırları çevre ülkelerden gelenlere de öğretmek..

İlk kez Atlantisli bilgelerden öğrenilen bu sırlar daha sonra Mısırlı rahiplerce çeşitli dine mensup kişilere öğretildi. Ve bu sırları öğrenenler, kendi dinlerinin içinde bu bilgileri kullanmaya başladılar. Osmanlı döneminde Sufiler de bu sırları İslam dininde uygulayarak kendi insanlarına bu bilgileri kuşaktan kuşağa kısıtlı sayıda da olsa aktardılar. Karşılaştırılmalı olarak incelenirse, tüm ulusların inisiyatik çalışmaları her ne kadar farklı dinlerin içinde yapıldıysa da hepsinin belirli özelliklerde birleştikleri görülür. İşte bu ortak özelliğin sebepleri de evrensel bir eğitim yolu olan inisiyasyonun temel özelliklerine bağıydı…

İNİSİYASYONA KABUL ŞARTLARI

Her isteyen böyle bir yola giremezdi. Samimi arzusu yanı sıra insanda aranan bazı şartlar vardı.

1- Beden Temizliği:

Bundan kasıt, sık sık yıkanmak değildir. Burada sözü edilen bedenin iç temizliğidir. Yani alınan besinlerle, bedene bakma konusundaki temizliktir. Zararlı besinleri yiyen, uyuşturucu kullanan, aşırı alkol alan kişiler kesinlikle inisiyasyona kabul edilmezlerdi. İnisiyasyonda tavsiye edilen beslenme sebze ve meyve baş sırayı alırdı. Özellikle kırmızı et insan bedeninde kaba enerjilerin birikmesine sebebiyet verdiği için beyaz etin dışındaki etlere kesinlikle izin verilmezdi. Ve uzun süre kırmızı etle beslenmiş kişiler inisiyasyona kabul edilmezlerdi.

2- Duygusal Asalet:

Bundan, insanlara karşı gerçekten insanca duygular için de bulunmak, sevgili, hoşgörülü, merhametli olmak kastedilirdi. İçtenlik ve samimiyet aranan vazgeçilemez şartların başın da gelirdi. Olumlu – pozitif hislerle dolu olmayanlar derhal rahiplerce farkedilir ve daha ilk başlarda elenirdi.

3- Zihin Genişliği:

İnisiye adayı zeki olmalıydı. İyi bir gözlemci ve sentezci olması beklenirdi. Olaylara farklı açılardan bakabilmek, küresel bir anlayışla olayları değerlendirebilmek, inisiye adayında aranan en önemli şartlardan bir diğeriydi. Olayları alışılagelmiş, ön yargılar ve tabularla değerlendiren değil, son derece esnek ve sıra dışı diyebileceğimiz bir yetenekle kavrayabilen kişiler titizlikle seçilirlerdi.

4- Ruhsal Olgunluk Seviyesi:

İç potansiyelinin zengin ve bu potansiyelin belli bir çalışmayla ortaya çıkartılıp çıkartılamayacağına dikkat edilirdi. Aday mutlak surette sır saklayabilecek ruhsal olgunlukta olmalıydı. Kendini göstermek için, olur olmaz her şeyi söylememesi gerektiğinin bilincinde olup olmadığına bakılırdı. Çeşitli komplekslerini yenmiş ve ahlaksal olarak zaaflarda bulunmamalıydı. His realitesinin kıskaçlar altında kalmış olmamalıydı.

Kaynakça: Gizli Sırlar Öğretisi & Ergun Candan

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir