HAMDİ YILMAZ & Ölen ölür kalan sağlar aşı tüccarlarına yeter
Baştan söyleyelim, aşı karşıtı filan değiliz. Bizim karşı olduğumuz şey başka bir şey.
Doksanlı yılların sonunda Almanya’nın Reihenhaus kentinde bir doktorla iki gün yayınladığımız röportajımız olmuştu.
Şimdi o röportajdan aklımda kalan şey, Doktorun söylediği “Köln morgunda yapılan bir araştırmada insanların yüzde 70’inin yanlış ilaç kullanımından dolayı öldüğü tespit edildiği” ve “Piyasada 700 çeşit ağrı kesici var. Hepsi test ediliyor, en çok ölüme sebebiyet veren ilaçlar yasaklanıyor” şeklindeki sözleriydi.
***
Bundan 7-8 yıl önce Bükreş’teki büromuzda temizlik işi yapan kadın, Bükreş’teki bir klinikte kadınların sırtlarına güzelleştirici krem sürdüklerini ve bu işlemi yaptıran kadınlara da 350 ley (o zamanlar 85 euro civarında) para verdiklerini söyleyerek kendisinin de gideceğini söyledi.
Ona kızmıştım.
İki hafta kadar sonra kadın aynı konuyu açarak, “İyi ki bana kızdınız da gitmedim Hamdi Bey. Giden kadınların hepsinin sırtında çıbanlar çıkmış” demişti.
ABD’nin deneme izni vermediği ilaçların deneyi Romanya’da yapılıyordu.
***
İç sayfalarımızda bir haber var, haberin bir bölümü şöyle:
“Belçika Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından yapılacak değerlendirme sonuçlanana kadar Johnson & Johnson tarafından geliştirilen Covid-19 aşısının 41 yaşın altındakilere yasaklandığı belirtildi.”
41 yaşın altındakiler can taşıyor da üstündekiler patlıcan mı taşıyor?
***
Geçenlerde bir firmamızın Romen yetkilisi “Krize hazırlıklı yakalandık” demişti.
Küresel salgın gösterdi ki en çok hazırlıksız yakalanan kesim de sağlık sektörü olmuştur.
Başta güzel insanlar ülkesi Türkiye olmak üzere Hollanda ve Romanya’da çok iyi doktorlar gördüm.
Gerçekten ama gerçekten çok iyi doktorlar gördüm.
Küresel salgın sırasında nice fedakâr sağlık çalışanlarının varlığını gördük, insanlık adına onlara hepimiz minnettarız, şükran borçluyuz.
Ancak bu tıp alanını sevdiği için değil, çok iyi para kazanılacağını gördüğü için bu alanda eğitim almış aç gözlülerin var olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
***
Eskiden Türkiye’de doktorların ve eczacıların adres bildirimi dışında reklam yapmaları yasaktı.
Günün birinde şimdi gözlerden uzak yaşanan aşı savaşlarını yazan yazarlar ve gazeteciler çıkacaktır.
“Benim aşım, senin aşına bir basar!” kavgası alenileşmemişse de yok olduğu anlamına gelmiyor.
Herkesin işi zor. Ama olan insanlara oluyor.
Alerjisi, kan pıhtılaşması yaşa ihtimali olan insanların özellikle dikkat etmesi, gerekli tedbirleri alarak, aldırarak aşı olması gerekiyor.
Küresel çete şimdi de aşı pasaportu gibi zırvalarla insanlığı zaptı rapt altına almanın peşinde.
1950’de ölen George Orwell “1984” adlı roman yazmıştı. 30- 40 yıl önce ‘2020’ adlı roman yazan olmamış mı?
