FUAT ERGÜN & Babalar Gününde Rahmetle Andığımız Ölen Babalarımıza

Bir baktık, annemizin kucağındayız.

Etrafımızda babamız, varsa kardeşlerimiz, anneannemiz, dedelerimiz, halamız, teyze, dayı ve amcalarımız. Bir aile içinde bulduk kendimizi. Baba çalıştı, anne çalıştı. Çoğumuzun annesi çalışmadan bizleri gözü gibi bakarak yetiştirmeye çalıştı.

Çocukluk, okul, askerlik, evlilik,

iş hayatımız derken geldik mi yetmiş yaşına.

İnanın daha dün işim gereği tam 13 ay 11 gün, ülkeme dönmeksizin Romanya’da geçirdiğim zaman, sanki saniyeler gibi geçti, gitti.

Biliyorsunuz yazılarımda zaman zaman dile getirdiğim zaman, bir enerji. Biz insanoğlunun hayatını yiyerek, ömrünü sürdürüyor.

13.7 milyar sene önce bir büyük patlamayla yaratılan kainatımızdan önce; zaman ve mekan yoktu.

Bizler zaman için, zaman bizim için dördüncü boyut olarak yaratıldı.

Önceleri, hele çocukluk, gençlik çağlarımda ölüm hiç aklıma gelmezdi. İnsan bilmediğinden korkar.

Ölüm nedir?

Bilinmeyenden korkulduğundan, adını anmaz olduk.

ÖCÜ GİBİ GÖRDÜK ÖLÜMÜ.

Geldik mi 70 yaşa. Önümüzde ben ölürüm onlara birşey olmaz dediklerinizin şapır şapır döküldüklerini görünce;

ÖLÜM ister istemez insanın gündemine oturdu.

Ne zaman bu yokluk denen ölüm bana gelecek diye düşünmeye başlıyor insan.

İnancı olanın iki dünyası, olmayanın tek dünyası var derler. Allah’a şükür iki dünyalı olanlardanım.

ÖLÜMDEN KORKMAMANIN İLACI İKİ DÜNYALI OLMAK.

İKİ DÜNYALI İNSAN NEDEN ÖLÜMDEN KORKMAZ?

– Ölümü yokluk olarak görmeyenler.

– Öldüğümüzde, ölmüş ve bizden sonra ölecek olan sevdiklerimize kavuşacağımızdan.

– Bizleri kendi ruhundan yaratan Allah’ımıza kavuşacağımızdan.

– Ahiret hayatının güzelliklerini tadacağımızdan.

– Canımızı teslim alacak melek Azrail’le buluştuğumuzda, ruhumuzu emin ellere teslim edeceğimizden.

– ÖLÜMDEN SONRA YAŞAM BELİRTİLERİ

– Ölüm anında göz bebeklerin genişlemesi. Bu genişleme basit bir felç değildir. Tıb dilinde Norovejetalif sinir dengesidir. Felç olsa göz bebeklerimiz daralırdı.

Genişleme, göremediklerimizin özleminden kaynaklanır.

Rahmetli kayınpederimin ölümünde hep yanındaydım.

Oğlu başka şehirdeydi.

Ancak yıkanmasına yetişebildi.

Baba bu. Güç bu. Babasını yıkanırken görmek istemedi.

Benim ısrarımla içeri girdi.

Bir kaç tas su döktü babasına.

İNANIN KAYINPEDERİMİN BİR GÖZÜ AÇIKTI. BİR İKİ DEFA KAPATMAK İSTEDİM. KAPATAMADIM. TA Kİ..OĞLU GELİP BABASININ CESEDİNİ GÖRENE KADAR. HEMEN GÖZ KENDİLİĞİNDEN KAPANDI.

İTÜ’DEN SINIF VE TALEBE EVİ ARKADAŞIM. AFGANİSTAN’DA İŞ GÖRÜŞMESİNDE TERÖRİSTLERCE KATLEDİLDİ.

CENAZESİNDE BAŞINDAYDIM.

ÜNİVERSİTE ÇAĞLARINDA İBADETLERİNİ AKSATMAZDI.

HOCA YIKARKEN BİR ALAMET GÖRÜRMÜYÜM DİYE DİKKAT ETTİM.

SAĞ ELİNİ İŞARET PARMAĞI KELİMEYİ ŞAADET GETİRİR ŞEKİLDEYDİ.

İBRET ALEM İÇİN FOTOĞRAFINI ÇEKTİM VE FACEBOOK SAYFAMDA PAYLAŞTIM.

– ÖLÜM İYİLEŞMESİ.

Tıp çevrelerince kabul edilen, inkar edilemeyen bir hadise.

Ölüm anında zihinsel fonksiyonların güçlenmesi. İnsan beyin faaliyetlerinden ibaret maddesel bir varlık olsaydı, ölüm anında sönen bir ateş gibi cılızlaşıp yok olacaktı.

Ölüm iyiliği boyut değiştirerek başka aleme yolculuğunda; ruhun dünya ile vedalaşmasıdır.

Ruhumuzun hapsolduğu beden kafesimizden; geldiği özlemini çektiği sılasına, Yaratanına kavuşmanın hazzı, mutluluğudur.

Az önce yediğini hatırlamayan hastanın, ölüm anında çetin konulara yorum getirmesi; elini kıpırtamayacak olanların kalkıp ibadetlerini yaptıkları, sözlü vasiyette bulundukları gibi.

( Bu konuda zamanın Ankara Kanser Hastanesi Baş Hekimi rahmetli Haluk Nurbaki’ nin, “Azrail’in Güzelliği” yazı ve videosu Google’dan görülebilir )

Ölüm anı iyiliği herkese nasip olmaz.Hayatını haysiyetli, hak hukuk çiğnemeyen, ihtiyaç sahiplerine elindekiyle paylaşanlarda görülür.

Hepimizin bildiği, çoğu gerçek, filmlerde konu olan kriminlojide yararlanılmıştır.

BOŞUNA MI DUAMIZDA “ELDEN AYAKDAN BIRAKMA, KİMSEYE MUHTAÇ EYLEME, İNİM İNİM İNLETME, HAYIRLI YATAK ÖLÜMLERİ VER” DERİZ.

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir