HAMDİ YILMAZ & BÜKREŞLİ ŞEYTAN’IN ANKARALI KARDEŞİ

1 ŞUBAT 2013 YAZISI

Bükreş’te geçenlerde katıldığımız bir toplantıda, Romanya’daki mevcut USL (Sosyal Liberal Birlik) iktidar koalisyonun büyük partisi PSD’nin (Sosyal Demokrat Parti) mensubu ve eski Romen senatörü olan bir kişi söz Bükreş Büyükşehir Belediye Başkanı Sorin Oprescu’dan açılınca, “Sorin Şeytandır” dedi.

Biz dahil hiçbir Türk’ün ağzından dost olduğunu sandığımız Romanya’nın idarecileri için bu veya buna benzer bir kelime çıkmaz. Sekiz yıldır bu ülkede gazetecilik yapıyorum böyle bir şey de duymadım. Bundan sonra duyacağımı da sanmam.

***

Bu sözü söyleyen her ne kadar bir Romen ise de Türkiye’deki okurlarımın aklından geçtiğini sandığım, “Bu adam deli mi, hakkında hakaret davası açılacağını bilmez mi? Söyleyen Romen olsa bile bunu nasıl yazar?” gibi soruların cevabını verdikten sonra asıl konuya geçeceğim.

Deli filan değilim. Sayın Oprescu da bize ait olmayan böyle bir ifade için dava açmaz. Açsa da Romanya’da kaale alan yargıç olmaz. Kaldı ki, daha bir ay önce Romanya’nın Cumhurbaşkanı “Bana ‘Domuz’ diyen kişiyi Başbakan olarak atadım” demişti.

Böyle bir şeyi ‘İleri Demokrasi’ (!) normları içinde düşünemezsiniz. Henüz Romanya’ya ‘İleri Demokrasi’ gelmediği gibi teğet bile geçmemiş!

***

Neyse, dönelim konumuza; Türkiye’de ‘İleri Demokrasi Partisi’ mensubu bir politikacı Romanya’ya Fenerbahçe ile Romen takımı maçını izlemek için gelmişti. Gelmişken de, Bükreş Büyükşehir Belediye Başkanını ziyaret etmişti. Bu tip maç öncesi misafir tarafın ziyareti adettendir.

Bizim ‘İleri Demokrasi Partisi’ mensubu politikacı, konuşmasının bir yerinde Bükreş Büyükşehir Belediye Başkanı olan ve eski Romen Senatörün “Şeytan” dediği Sorin Oprescu’ya hitaben muhabbetlerini arz ederken “Biz kardeşiz” demiş.

Bükreşli ‘Şeytan’ ne cevap verse beğenirsiniz, “Olabilir, zaten benim babam çok gezerdi”!

***

Şimdi siz bana Bükreşli Şeytan’ın böyle hitap edebildiği Ankara’daki politikacı kardeşi kim diye soracaksınız, ama yazamam. İma dahi edemem, hemen tanırsınız. O kişi de Bükreş’te yediği hakareti sineye çeker ama “Onurumla oynadı, hakaret etti” diye de tazminat davası talebi ile avukatını Adliye’ye koşturur. Uğraşamam.

Ama Bükreşli Şeytan’ın hakaretine maruz kalan Ankaralı politikacının herhangi bir cevap veremediğini, hakareti sineye çekmeyi uygun gördüğünü söyleyebilirim.

Demem o ki, devletleri ya da ülkelerini kendi yurtlarının dışında temsil edenlerin işlerini konuşacakları yerde böyle, “Dostluk, kardeşlik” muhabbetine girmeleri hoş değil. Üstelik bizimki gibi hakarete uğrama ihtimali bir yana, faydası da yok. Bugün ‘kardeşim’ dediğiniz, ailece cümbür cemaat muhabbete daldığınız kişiyi iki yıl sonra topa tutmanız da ihtimal dahilinde.

4 AĞUSTOS 2021 NOTU

Geçenlerde Bükreşli Şeytan’ın Ankaralı kardeşi Hollywood filminden bir kare almış, altına da “yangınları …….. çıkartıyor” diye yazarak bir tivit sallamış, Emniyetin açıklamasını görünce de tükürdüğünü yalayarak yazdıklarını silmiş.

Bükreşli Şeytan 20 bin Euro gibi küçük bir rüşvet aldığı iddiasına kurban gitmişti. Ankaralı Şeytan ise bir zamanlar başında bulunduğu kenti “Parsel parsel sattı” iddialarına karşı hala dim dik ayakta.

Maşallah, nazar değmez İnşaallah!

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir