HAMDİ YILMAZ & EY TÜRK GENÇLİĞİ!
12 YIL EVVEL
Amerika’da bir Tarım Enstitüsü’nün önündeki anıtta Aşık Veysel’in ‘Toprak’ adlı şiirinin yazılı olduğu ve şiiri takdim yazısında da “Yer yüzünde toprakla ilgili yazılmış en güzel edebi metin” dendiği söylenir.
Birileri aynı mantıkla yer yüzünde gençlik üzerine yazılmış en güzel edebi metin değerlendirmesi yapsaydı, herhalde “Ey Türk Gençliği” başlıklı metin seçilirdi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Ey Türk Gençliği” başlıklı gençliğe hitabesini okumanısının üzerinde tam 93 yıl geçmiş. 15 Ekim 1927 günü “Nutuk”u okumaya başlayan Atatürk, okuma işlemini 20 Ekim 1927’de Gençliğe hitabe ile noktalamış.
36 saat 30 dakika’da okunan Nutuk’un kendi orjinalliği farklı bir konu. Nutuk’un son metni olan Gençliğe Hitabe bugün yaşananlar göz önüne alındığında, Türk Gençliği’nin baş ucu metni olma özelliğini her zamankinden daha çok taşımaktadır. Bu vesile ile bir kez daha okuyoruz:
“Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet’ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.
Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.
İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.
Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!
Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı!
İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!”
(Bu yazı 25 Ekim 2009 tarihinde yazılmış olup, rakam güncellenmiştir)