HAMDİ YILMAZ & AB Üyeliğinde geçen 15 yıl

1 Ocak 2007 tarihinde Avrupa Birliği (AB) üyesi olan Romanya, 15’inci yılını doldurdu. Bizim Romanya’da gazeteciliğe başlayışımız, ülkenin AB üyesi oluşundan yaklaşık iki yıl önceye dayanır.

O tarihlerde Bükreş içerisindeki aşırı yoğun trafiğe rağmen şehirler arası trafik yoğunluğu pek yoktu.

Târgovişte kentine minibüs ile gidip geldiğim günlerde yolların boş oluşuna hayret ederdim. 75 kilometrelik yolda gördüğüm araç sayısı neredeyse sayılacak kadar azdı.

Benzeri başka kent yolculuklarına bakarak trafik yoğunluğunu ekonomi ile ilişkilendirirdim.

Tam hatırlamıyorum, belki eski yoldu ama Braşov gidiş gelişlerinde binaların boyasız ve hoş olmayan görünümlerine bakarak üzülürdüm.

Bizde 1975 model Reno arabalarının benzeri olan iptidai Dacia marka otomobillerle doluydu yollar.

Toplumda bir ‘maskeliler’ korkusu hakimdi. Kırık dökük Türkçesi ile konuşan Romen bir hanımefendi, “Kocam kalp ameliyatı oldu. Cezaevinde bilmem ne koğuşundan bilmem ne koğuşuna kadar maskeliler tarafından sürüklenerek götürüldü. Ölmesinden korkuyorum” diye bizi telefonla aramış, sonra yüz yüze konuşmuş, ardından Adalet Bakanlığı’ndan izin alarak cezaevine ziyarete gitmiştim. Bu olayı manşet haber olarak duyurmuştuk. 52 Türk mahkûm yatıyordu Rahova ceza evinde.

Bu ziyaretimiz o günlerde ve daha sonraki yıllarda o mahkûmların pek çok eksikliklerin giderilişine de vesile olmuştu.

Aynı ziyarette Bükreş’te bazı Türk iş adamlarının Türk mahkûm sayısına göre cezaevine yemek gönderdiklerini de öğrenmiştim. Bu da beni mutlu etmişti.

Bir mahkûm bana, “Bize yemek göndermesinler. Para sıkıntımız yok. Olanı da aramızda idare ediyoruz. Bize çay ve telefon jetonu gönderirlerse daha çok makbule geçer” demişti.

Ceza evine ziyaretten önce orada yatan ünlü Türk mahkûm olup olmadığını araştırdığımda karşıma İzmir’de Yunan Ordusu’na ilk kurşunu atan Hasan Tahsin çıkmıştı.

Hasan Tahsin, 1911’de Bükreş Saat Meydanı’nda (Şimdiki Intercontinental Otel ile çaprazındaki Bükreş Üniversite Binası arasındaki meydan) kardeş iki İngiliz ajanı vurduğu için 1916 yılında Bükreş’in yeniden işgaline kadar Bükreş cezaevinde yatmış, Cezaevinde yatmasına rağmen Bükreş’te kuşlarla konuşuşu ile ün yapmıştı.

O günkü cezaevi müdürü Hasan Tahsin ile ilgili arşiv araştırması yapacağı sözünü vermesine rağmen daha sonra ses seda çıkmamıştı.

Neyse, konuyu saptırmayalım.

1 Ocak 2007 öncesi benim gözlemlediğim Romanya buydu.

Romanya Başbakanı Nicolae Ciuca’nın yeni yıl mesajında ülkesinin AB’ye girdikten sonra GSYİH’nın üç kattan fazla neredeyse 4 kat arttığını, bugüne kadar AB fonlarında 90 milyar Euro geldiğini ve gelmeye devam ettiğini belirttiğini görünce o yılları hatırladım.

Yukarıda anlattığım o günlerden eser yok şimdi.

Bunu bu ülkede yaşayan vatandaşlarımız zaten biliyor.

Ancak, bunlar bardağın dolu tarafı..