HAMDİ YILMAZ & Bilgi gerçekten güç mü?
Felç olmamak, hareket kabiliyetini yitirmemek için önlem almamış ve yatağa düşmüşseniz, sizin için bilgi hikâyedir.
Hem kişiler hem de toplumlar bunu kavrayamazlar, hareket kabiliyetine sahip olduğu günün kıymetini bilemezler.
Anlatmaya kalkmak da bazen beyhude bir çabadır.
***
Kimdi, bilmiyorum ama birisi yazmış biz de okumuştuk.
Adam ahırın kapısını açık unutmuş, Aslan girip atı yemiş ve rehavetle uyuyor.
Bizimki de karanlıkta ahıra girmiş at diye aslanı tımar ediyor.
Yazan soruyordu;
-Bre gafil! Bir bilsen at niyetine aslan tımar ettiğini, pat diye olduğun yere düşersin!
Kişilerin at yerine aslan tımar etmelerinin zararı yalnız kendilerinedir de, devlet idare edenlerinki öyle midir?
***
Fransa’dan atılan Romanya vatandaşı Vasile Ursaru, Paris’i özlemiş.
Ursaru 5 çocuk anası bir Çingene kadını.
Reuters haber ajansı muhabirine konuşurken, “Fransa’da her şey çok güzeldi. Her gün çocukları alıp, dilenmeye çıkıyordum. Topladığımız parayla, Romanya’daki evimizi inşa ettirdik” diyor.
Gidiyorsun Belediye’ye, “Ben buraya dilenmeye geldim” diyorsun.
Belediye de, “Hoş geldin. Sen ancak Paris Nord’daki tren Garında dilenebilirsin. Başka yere çıkma. Belediye’ye de şu kadar vergi vereceksin” diyor.
Dönemin Romanya Cumhurbaşkanı televizyonda anlatıyor:
“Belediye’ye vergisini ödememiş, üstelik de çocukları dilendirmiş. Ben bunu savunamam ki!”
***
Yazının sonuna geldik ama asıl söze girilecek yer burası değil mi?
Evet bilgi büyük bir güç.
Ne var ki, o da gücü olanların işine yarıyor.
Daha doğrusu kimse kendisi için gerekli olanı bilmiyor.
Asıl gücün, marifetin bilgiyi kullanmak olduğunun farkında değil.
(Bu yazı 27 Eylül 2010 tarihinde yayımlandı)