KAYBOLAN CENNET, ADAKALE -3

BEŞ ASIR SÜREN SAVAŞLAR

Eğer burada Ada’da yapılan bütün savaşları yazmaya kalkışsak, Ada Kaleh içinde ve onun etrafında hiçbir yerde olamayacak kadar çok savaş  olduğunu görürüz..

Osmanlı’nın gelişiyle, Balkan Tuna siyasi haritasındaki Romalılar’ın eski kalesi Macar Kraliyet’inin dikkatini çekmişti.

Bunlar Oltenia Bölgesine hakim olmuşlardı ve bu bölgeyi Severin Ülkesi (Terra Zewrini) diye adlandırmışlardı.

Bu bölge Tuna’dan Olt sularına kadardı.

Macaristan Kralı II. Andrei, Kraliyetini korumak için 1233’te Severin Banatı oluşturdu.  IV. Bella’da, İoan şovaliyelerini getirmiş ve Tuna’da da Romalı Drobeta kalıntıları üzerinde onlara kalacak yer vererek, Severin’in  ortaçağlı Kalesi’ni kaldırmışlar.  Şovaliyeler 1259’da çekilp, bu kaleyi  savaşan iki gruba bıarakmış: Türklere, Tatarlara ve Bulgarlara.

Bunlar Tuna’yı geçip, Macarlar’a doğru gelirken, Merkezi Avrupa’ya doğru ilerliyorlardı. Severin Kalesi, Tuna bölgesi’nin en önemli stratejik noktası haline gelmişti. Buraya sahip olan kişiler, köprü başına ve Tuna’nın tamamına sahip olacaktı.

XIII. Yüzyılın sonlarında, Macarların Ştefan Kralı, Bulgar Tar’ı ile, Severin ülkesini korumak amacıyla, beş savaş yürüttü.

Romen Voyevodalar ve Duklar kendi taraflarındaki Tuna kaleleri için savaştılar. 1330’da, I. Basarab Carol Robert’i Posada’da yeniyordu. Bu yenilgi, Romen Ülkesini (Tara Romaneasca- Ungrovlahia ) kuracak ilk adımlardı.

Burada ilk Romen yöneticileri, “Ban de Severin” adını taşıyorlardı. Bunlar yavaş yavaş, bu bölgeyi Ortodoks geleneklerine göre kuracaklardı. Vladislav, burada ilk Vodita manastırı kuruyordu ve aynı zamanda da Severin Episkoposluğu kurucaktı.

Bu sürekli Türklerin hücüme uğradığı için daha sonra Strehaia bölgesine taşındı ve Ramnicu Valcea’da, restore edildi. 

Yaşlı Voyvoda Mircea  (Mircea cel Batran), 1368- 1418, Romanya Ülkesi’nin ilk sınırları belirleyerek, bunun sınırlarını Severin’den Karadenize kadar çizmişti.

Macaristan Kralı Sigismund,  Mircea ile olan bütün koalisyon anlaşmalarını ölümüne kadar yaşattırdı.

1418’de Sigismund Kralı Türkleri Severin Kalesi duvarlarında yenerek, Vodita ve Tismana manastırlarını koruma altında alıyordu. 1424’te Pippos Pano, Severin Kalesi’nin restorasyonuyla ve reformlarıyla ilgileniyordu.

1428’de ise, Kral Sigismund, bu kaleye Teuton Şovaliyelerini yerleştirmiş fakat  Romenler Türkler ile birleşerek bunları kısa zamanda Banat bölgesinden kovmuş.

Kraliçe Elisabeta, Tuna’daki Kaleleri koruma altına alma sırasının geldiğini düşünerek, 1438’de Romen İancu de Hunedoara’ya Severin Ban’ı ünvanı verdi.

O zamanki stratejik düşünce ve korku “Eğer Severin savaşta düşerse, Transilvanya kaybedilecekti” şeklindeydi.

 YARIN

İSTANBUL’UN FETHİNDEN SONRA

Hazırlayan: İLMİA SÜLEYMAN

0 Paylaşımlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir