KAYBOLAN CENNET, ADAKALE– 5
ADAKALE’DE İLK TÜRK İZLERİ
1739’da Belgrad barış anlaşmasına göre, Avusturya Oltenia ve Sırbistan’ı kaybediyordu. Orşova, konuşulacaktı.
Türkler, Cerna’nın sınırını biraz daha geniş açmış, Orşova’nın kendilerine kalmasını planlıyordu. Fakat bu plan gerçekleşemedi. Ada’nın kalesi için daha yeni yerleşmiş bir nesil oluşmaya başlamıştı.
Bu arada adanın adı Orşova Noua (Yeni Orşova) ya da Türklerin verdiği isimle Ada idi. Kale camiye çevrilmiş ve bu Cami’nin duvarına da, Türkler Kuran’dan birkaç ayet yazmışlardı. Bu yazılar, Mahmud Han’a hediye edilen, onun bu kaleyi ele geçirmesini övücü sözlerdi. Ada’dakiler, adanın dışarısına da çıkıp, Bahna köyünü de almışlardı fakat Sultan’ın emiriyle, geriye çekilmişlerdi.
1711- 1740 yılları arasında VI’üncü Carol’un asrı bitmişti ve Tereza’nın izleri belirlenmeye başlamıştı (1749 – 1780). Tereza, Banat bölgesinin gelişmesiyle uğraşarak, 44 yeni köyün oluşmasına neden oldu.
1789’da ise, meşhur Ernest Geodon Laudon 27 bin bombayla 8 gün, adayı ele geçirmek istemişti. 1790’da Türkler, Mehmet Tarık Paşa’nın emrinde bir kış boyu ada sakinleri ile birlikte adayı koruyordu.
Yazılan tarihi sayfalara göre, Ada’da 2.740 kişi bulunuyor ve bunlardan sadece 1924’ü silahlıydı, 816 kişi de hasta, çocuk ve kadından ibaretti. Bu hareket daha çok Kral II. İosif’in gurur meselesiydi.
Türkler her tarafta sarılmıştı. Avrupa kuvvetlerinin gayesi Osmanlı’yı zayıflatmaktı. Avusturyalılar bir sene bu ada da kalmışlardı ve ilk yaptıkları şey, Cami’yi manastıra çevirmekti. (Önceden kumandanların binasıydı).
II. Leopold, Osmanlı ile yaptığı 50 senelik savaşı durdurdu ve Sistov Barışı (1791) ile Orşova’yı alarak, sınırı Cerna’da tuttu.
Orşova’nın adası da yazılana göre, “trampet sesleriyle Türklere verildi”… ve böylece Tuna’ya kan akması durdurulur…
1876’da Carol, Türkiye ve Sırbistan’dan Tuna bölgesinin tarafsızlığını kazanıyor. 1878’de Haziran ayında, imzalanan Berlin Barış anlaşmasına göre, Romanya bağımsızlığını kazanıyordu ve dolaysıyla, Dobruca, Tuna Deltası ve Yılan Adası, bu ülkeye veriliyordu.
Ada Kaleh konuşulmadığı için, onu Avusturyalılar alıyorlar. Bunların böyle yapmaların bahanesi de Rusların güya gelmeleriydi. Ada’nın yerli Türkleri, buna katlanmak zorunda kaldılar, çünkü artık bura topraklarıydı…
YARIN
HAYDUTLAR HAKİMİYETİ


Hazırlayan: İlmia Süleyman

