KAYBOLAN CENNET, ADAKALE – 7

KRAL KAROL DÖNEMİNDE ADA KALE

Fransa’daki Versaille Anlaşması (1919) sonucu, Türkiye Romanya’nın Ada Kaleh üzerindeki hakkını kabul ediyor. Zaten orada yaşayanlar da, bu aitliği istemişlerdi. Yine oradaki yerlilerin isteği üzerine, Ada Kaleh Caraş-Severin’e değil, Mehedinti vilayetine bağlanmıştı.. 1925’e kadar geçici süreyle bu Ada işletilmiş ve daha sonra, şehir seviyesindeki işletmecilere devir edilmişti. Buraya kadar bu Ada’nın geçtiği savaşları anlattık.

Eh, savaş savaş ama savaştan sonraki fakirliğin ve “hayatta kaldık” mucizelerinin karışımı duygular insanları birçok yönde etkiledi. Fakir yerliler için kendilerine gelene ve gerçek görülerek uyanılana kadar bir, iki ya da üç yıl geçti. Ne var ki, uyanık olan zengin kısım savaşın getirdiği zenginlikleri malları, çalmaya başlamıştı bile. Daha da ötesi sınırları belirlemeye kadar gittiler.

Ada’da bazıları için barış daha da ağır geldi. Ada Kaleliler, barış geldiğinde, bazı haklarını da kaybetmiş duruma düştüler. Şok geçirdiler. Gerçeği, çoğu hiçbir yerde ve durumda savaşmamışlardı. Yeni nesil askerliği bile yapmamıştı. İnsanların bazıları Mekke’den bir işaret bekler hale gelmişken, bazılarına da, Ada’yı terke etmek daha çekici geldi.

Kalanlardan en şanslıları ya limanda hamallık yapıyordu ya da, balıkçılık veya teknelerle taşımacılık yapıyorlardı. Orşova’ya kadar mal getirip geriye de Ada’ya taşıyorlardı. Bu dönemi yaşayanlar zamanın ne kadar yavaş geçtiğini ne kadar sıkıcı hale geldiğini ve trajedi ile komiklik arasında git gelmelerin olduğunu bilir.

Mesela, bir düşünün, o zamanki kadınlar yağmurdan sonraki ortaya çıkan binlerce solucanları sepetlere topluyorlardı… Sırf zaman geçsin diye belki de… 1921’de, General Averescu ve aynı zamanda Romanya’nın Başbakanı Ada’yı ziyaret ediyor ve RMS sigara üreten bir atölyenin açılma işlemlerini kolaylaştırıyorlar. 1927’de, bu atölye, Tilica İoanid adındaki zengin bir milletvekilinin yardımıyla açılıyor. 1925’te Bakan C. Abghelescu, İlkokul ve Ortaokulu modernize ediyor. Ayrıca aynı Bakan, kız ve erkek öğrenciler için meslek okulu açıyor. 1929’da her gün çalışacak (pazar günü hariç) durumda posta servisini de açtı. Romen Hükümetin bu ufak tefek yardımları Adada yaşan 500 kişinin, hayatlarını normale döndürmeye yeterli değildi.

Belirtmeliyiz ki sigara atölyesi, tütün ajanının kesin emirleri ve takipleri ile çalışıyordu. Bu ajan Bükreş’ten gönderilmeydi ve belinde silah taşıyordu. Ada üzerine kendini şef ilan etmişti. Irkçı bir yapısı ve “köpek Türkler”e, özellikle de İmam’a ve Belediye Başkanı’na karşı insanlık dışı davranışları vardı. Belediye Başkanı “otoritenin” önünde hiç sesini çıkartmıyordu ve İmamlar da sokakta yakaladıkları çocukları okula gelmeleri için kulaktan çekiyorlardı. Bu çocuklar bir tek dersi düşünmüyorlardı. Ada içerisinde dağınıktılar. Ya balığa ya da Ada’yı gezmeye gelen “misafirleri” alıp buranın en iyi “yerleri”ni gezdiriyorlardı. Elbette, ziyaretçiler ünlü ve eski Avusturyalı olan kaleyi görmek istiyorlardı. Fakat, kadınların örtülü olan yüzlerinin neler gizlediklerini göremiyorlardı. Görmüş olsalar, buranın o anki gerçeklerini de tespit etmek kolaydı. Haklarını kaybettikten sonra, RMS’deki maaşlar ile yetinmeye ya da yetinmemeye mecburdular. Yine bütün bunlara rağmen ümitlerini kaybetmediler. Hala o eski cennet yerlerinin rüyasını görüyorlardı.

YARIN: ADA’NIN KADERİNE KRAL II.. KAROL EL koyuyor

Romanya Kralı II. Karol

Hazırlayan: İLMİA SÜLEYMAN

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir