Hamdi YILMAZ & KAYSERİ GÜZEL VE ÖZEL BİR KENT’TİR

‘Unut’ ile ‘Umut’ olmasa yaşanmazmış. Eskiler böyle derlerdi. Kayseri de benim unuttuklarım arasındaydı. Aslını sorarsanız unatamadıklarım arasında..

Kayseri denince akla gelen Erciyes Dağı üzerine yazılmış en iyi şiirin Şükrü Karaca’ya ait oluğunu düşünürüm. Bir zamanlar Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tansu Çiller’e akıl hocalığı (danışmanlık) da yapan Tokat kökenli Şükrü Karaca’nın, “Yuf olsun ki sana Erciyes / Bağrındaki ateşi tependeki karla söndürürsün” mısraları hep unutamadıklarım arasında yer aldı.

18 yıl yaşadım Kayseri’de. Kayseri’de yetişen şair ve yazarlar arasına beni de almışlar. Tarafsız gözle bakarsanız doğrusunu da yapmışlar. Bükreş’teki dar dost meclislerinde “Haydi Hamdi Bey” dediklerinde, herkes benden bir Neşet Ertaş türküsü beklerken, söylediğim kendi şiirim “Özlenmez misin Erciyes” türküsü olur. Ama Neşet Ertaş havası ile. Herkes de bu türküden dolayı beni kutlar. O an anlarım ki, demek ki, Kayseri unutamadıklarım arasında.

Bu kadar lakırdıyı geçenlerde internette Kadir Özdamalar’ın yazılarına rastlayınca yoğunlaşan duygularımdan dolayı yapıyorum.

Kadir Özdamarlar’ın Kayseri Hakimiyet gazetesindeki yazıları bana kaybettiğim kendimi bulmuş hissi verdi. Kadir Hoca Doçent olmuş, üstelik de emekli olmuş ki rahat yazıyor. O dönemki fotoğraflarımızı yayımlıyor. Ben kendimi Kadir Hoca’nın “ayaktakiler soldan sağa” veya “oturanlar sağdan sola” diye tanımlamalarından tanıyabiliyorum. Oysa Bükreş büro personeline gösterdiğimde beni hemen tanıyorlar. Biraz tuhaf bir durum.

Kadir Hoca da 30 yıl önce yapamadığı hesaplaşmayı şimdi zincirlerden kurtulunca yapıyora benziyor. İsterse katkıda bulunabilirim. Hafızam, yerine geldi çünkü.

Köken olarak Kayserili olmadığım halde beni Kayseri’de yetişen şair ve yazarlar listesine aldıkları için Kayserililere teşekkür ediyorum. “Özlenmez misin Erciyes” adlı şiir ve türkümden Kayserililer habersiz olsalar bile ben kendimi Kayserili olarak hissediyorum.

Kadir Özdamarlar’ı takdir ve teşvik ediyorum. Yaşayan ama yazan millet olalım. Cemil Meriç ile dönemin eli kalem tutanlarını aynı fotoğraf karesinde gösterişi bizi gerilere götürdü.

Anlaşılan Hoca, sağcısı solcusu hepimizin el birliği ile bir zamanlar ‘Türkiye’nin üçüncü sanat merkezi’  dedirttiğimiz günleri canlandırmaya talip.

Türkiye için Kayseri her zaman güzel ve özel bir kent olmuştur.

(Bu yazı 28 Ocak 2012 tarihinde yayınlanmıştır)