HAMDİ YILMAZ & USAID (Birleşik Devletler Uluslararası Kalkınma Ajansı) ve biz
Amerikalı Avukat Bryan Jardine, USAID (Birleşik Devletler Uluslararası Kalkınma Ajansı) tarafından finanse edilen ve ABA’nın Doğu Avrupa ülkelerindeki avukatları yerleştirdiği bir programın parçası olarak, Amerikan Barolar Birliği’nin (ABA) bir temsilcisi olarak ilk kez Romanya’ya gönderildi. Komünist ekonomiden kapitalist ekonomiye geçiş süreci. O zamanlar “oyunun kurallarının” çoğu yazılmamıştı, yasaların çoğu yoktu: örneğin rekabet, iflas, teminatlı işlemlerle ilgili yasalar yoktu. ABA’nın geliştirdiği model mevzuat projeleri ile bu ülkelere giden Amerikalı hukukçuları ilgili programa alındı
Meslektaşlarımın çoğu Budapeşte, Prag, Varşova’ya gitmek isterken, Bryan Jardine Bükreş’i seçti.
Amacım Amerikalı Avukat Bryan Jardine’nin Rumen basınında yer alan Romanya macerasını size aktarmak değil.
Bryan Jardine’nin ballandıra ballandıra anlatılan hayatı bana FETÖ tayfasının hakkımda açtığı on civarındaki davanın bize öğrettiklerini hatırlattı.
Sovyetler dağılınca, ABD bağımsızlığını kazanan Azerbaycan’ın başkentine Azerbaycan şivesi ile Türkçe konuşan Büyükelçi göndermişti. Doğu Avrupa ülkelerine de avukat tayfası bile göndermiş.
Biz ne yaptık, bu ülkede binlerce firmamız olmasına rağmen doğru dürüst adli tercümanımız bile yok. Bunun için Romanya Türk iş dünyasının ne kaybettiğini sadece Allah biliyor. İş adamları kendileri bile bilmiyor.
Demek ki, lafla büyük devlet olunmuyor.
ABD’den bir kurumun adını alıp kopyalamakla, oradakinin işlevi bizde görülemiyor.
Neyse, uzatmayalım.
En büyük çilesi arkadaşının koltuğunda uyumak olan Amerikalı Avukatın hikayesini dileyen Bussiness Magazin’de bulup okuyabilir.
***
Biz adli tercümandan bahsederken, ‘Adli Muhasebeci’ kavramı karşıma çıktı.
Pek çok gecemize davet ederek ve video programı yaparak iş adamlarımızın tanımalarını istediğimiz, biz Türklere karşı da ön yargılı olmayan Romanya Yeminli Mali Müşavirler Odası (CECCAR) Başkanı Prof. Dr. Robert Şova, verdiği bir röportajda “Adli Muhasebeci” kavramını kullanıyordu.
Prof. Şova, “Şirketlerdeki dolandırıcılıklar yerini yeni bir mesleğe bırakıyor: adli muhasebeci” diyor ve “Kimse uyum ve danışmanlık kısmıyla ilgilenmiyor” şeklinde konuşuyor.
Sigorta şirketlerindeki dolandırıcılık yöntemlerin anlatan Şova şunları anlatıyor:
“Paranın veya şirket varlıklarının kişisel amaçlar için kullanılması, mali tabloların kasıtlı olarak süslenmesi ve yolsuzluk, iş dünyasındaki başlıca dolandırıcılık yöntemleridir ve hırsızlık yöntemlerinin iyileştirilmesi de Romanya’da yeni bir mesleğin ortaya çıkmasına neden olmuştur: adli muhasebeci.”
“Adli muhasebe, tespit, soruşturma ve önleme faaliyeti yoluyla iş güvenliğinin, iş mirasının sağlanması ile ilgilenen muhasebedir.”
CECCAR başkanı Robert Şova, işin sıradan insanları ilgilendiren kısmını da şöyle özetliyor:
“Şirket varlıklarının kötüye kullanılması, mali tabloların yanlış beyan edilmesi ve yolsuzluk, uluslararası şirketlerde ve aynı zamanda Romanya’da bulunan başlıca dolandırıcılık türleridir.
Finansal tabloların çarpıtılması kategorisinde, finansal sonuçların kasıtlı olarak süslendiği Enron, Wirecard veya yerel City Insurance vakaları ünlüdür. Hedefler farklıdır, ABD’de yönetimin performansa dayalı ikramiye aldığı ve dolayısıyla finansal tabloları gerçeklikten farklı sunduğu birçok durum olmuştur. Bütün bu vakalar bizim için öğrenme kaynaklarıdır.”
Şova, City Insurance durumunda, adli muhasebe tarafında bir dolandırıcılık soruşturmasının çok faydalı olacağını ve kesinlikle bazı sorunlar tespit edeceğini söylüyor:
“Almanya’da Wirecard davası olduğunda önlemler alındı ve kamuoyuna açıklandı. Kamuoyunda hiçbir şey konuşulmadı, her şey masanın altına kondu. Sorun şu ki sonuç arabası olan hepimizi etkiliyor, çünkü sigorta yoluyla o sigortalının City Insurance’a el konulan garanti fonuna katkıda bulunduk. Şehir Sigortası yönetiminin dolandırıcılığı tespit etmekle ilgisi olsaydı, adli muhasebe hizmeti çok faydalı olurdu ve kesinlikle usulsüzlükleri tespit ederdi.”
Bu bağlamda, CECCAR, bu faaliyet için gerekli becerilere sahip mümkün olduğunca çok sayıda uzmanı eğiterek Romen şirketlerinin adli muhasebe hizmetlerine erişimini ‘demokratikleştirmeyi’ önerdi. CECCAR şu anda muhasebe uzmanlarına adli muhasebede kullanılan tespit becerileri, araştırma becerileri ve görüşme tekniklerini kazandırmak için bir eğitim programı tasarımı üzerinde çalışıyor.
“Dolandırıcılık olduğu için adli muhasebeci sayısını artırmamız gerekiyor. Bugün Romanya’da bu hizmet mevcuttur, ancak dış bilgi birikiminden yararlanan büyük muhasebe ve danışmanlık hizmetleri şirketleri tarafından sunulan premium bir türdür”.
CECCAR başkanı ayrıca, ulusal düzeyde, becerileri adli muhasebeci olacak şekilde araştırma teknikleriyle desteklenebilecek yaklaşık 3.000 adli muhasebeci olduğunu da söyledi.
Şova’nın röportajını da Business Magazin’de bularak okumanızı öneririm.
Kısacası Adli Tercüman ve Adli Muhasebeci, vaz geçilemeyecek ihtiyaçlarımız arasında yer alıyor.
TIKLA İZLE