Mehmet Fuat ERGÜN & MEMLEKET HASRETİ ÇEKENLERE SESLENİYORUM
1993’de Asil Nadir dönemi Vestel Genel Müdürü olarak geldiğim Romanya’da, kızımın Romen vatandaşıyla evliliğinden ve on bir yaşındaki torunumun çift vatandaş oluşundan; iş ve aile ortamından dolayı ağırlıklı yurt dışında yaşıyorum.
Hele pandemi döneminde ciddi bir Türk yatırımda üst düzey görevim gereği on altı ay ülkeme dönmeden kalmanın bende yarattığı vatan hasretini tarif etmem imkansız.
Memleket özlemi bambaşka.
Özlüyorsun akıcı dille ana dilinle konuşmayı.
Özlüyorsun, aileni, eşini dostunu, arkadaşlarını.
Özlüyorsun annenin çocukluk çağında sana severek yapıp yedirdiği yemeklerinin tadını.
Özlüyorsun inancının timsali olan, beş vakit Yaratanı hatırlatan ezanını.
Özlüyorsun hafta sonları sevdiklerinle buluşup piknik yapmayı.
Özlüyorsun çocuklarınla top oynadığın eski günlerini.
Özlüyorsun yaşadığın şehirde çocukluk anılarının geçtiği mahallenin köşe bucağını.
Özlüyorsun bir arkadaşın, bir tanıdığınla selamlaşmayı.
Özlüyorsun daimi alışveriş yaptığın marketin reyonlarını, dostluk kurduğun çalışanlarını.
Özlüyorsun simidini, kebabını, lahmacununu, kadayıfını, tahin pekmezini ve halka tatlısını.
Özlüyorsun fırından sımsıcak, taptaze mis kokan ekmek almayı.
Özlüyorsun metrosunu, otobüsünü, karmakarışık da olsa trafiğini.
Özlüyorsun, berberini, terzini, kasabını, manavını.
Özlüyorsun binbir çeşit her hafta kurulan pazarların rengarenk taze meyva, sebzelerini.
Özlüyorsun dilinden ve halinden anladığın bir garibanın ihtiyacını giderilmesini.
Özlüyorsun hastalığında doktoruna derdini rahatlıkla anlatmayı ve onun tavsiyelerini.
Özlüyorsun eczanenden ilaç alırken, rafında reçetende olmayan ilacı bir saat içinde temin edip gerekirse kapına kadar getirmesini.
Özlüyorsun hastalığında kapını çalan dostlarını.
Özlüyorsun her hafta binlerce kitapları olan kitapçıdan kitap almayı.
Özlüyorsun komşunun seni düşünerek ikram olarak sunduğu bir tas yemeği, aşureyi.
Özlüyorsun çocuklarının haydi baba bu hafta sonu bize çiğköfte yap yiyelim demelerini.
Özlüyorsun eş, dost, komşu ailece ev ziyaretlerini.
Özlüyorsun onlarca sene her gün ziline basıp bir ihtiyacın var mı diye soran apartman görevlisinin güler yüzünü.
Özlüyorsun memleketinin havasını, güneşini, karını, yağmurunu, mis kokan havasını.
Özlüyorsun rahmetli olan yakınlarının, ana, babanın kabirlerini ziyaret etmeyi.
Özlüyorsun. Özlüyorsun. Özlüyorsun.
Zamanında şikâyet ettiğin memleketinin her şeyini özlüyorsun.
Allah, memleket özlemiyle yanan yürekleri bir an önce sevdiklerine kavuşturması dileklerimle.