Mehmet Fuat ERGÜN & YAŞAM BİRİKİMLERİMDEN
“Özlemişim memleketimi.
İyisiyle kötüsüyle Türkiye benim memleketim.
1993 Asıl Nadir dönemi Vestel Genel Müdürü olarak gittiğim; aralıklarla son 29 senemin 20 senesini geçirdiğim, Romanya’da benim ikinci memleketim.
Nasıl bir duygu? Burada Romanya’yı, Romanya’da burayı özlemek.
Romanya’ya beni bağlayan diğer önemli husus, kızımın Romen vatandaşıyla evli olması, masterını Romanya’da yapması ve 11 yaşında torunum Rüzgar.
Kolay değil Romanya’nın ciddi teknolojik yatırımlarından birinin tamamlanmasında, pandemi ortamında tam 16 ay ülkeme dönmeksizin, tek bir otel odasında geçirmenin gururu, hazzını yaşamanın tadı bir başka.
Yaş yetmiş, iş bitmiş; otuz beş yolun yarısı derlerdi eskiler. Şimdileri ise yaş yetmiş, iş bitmemiş, yetmiş yaşın yolu deniyor.
Yenilerin tabiriyle yolun yarı yaşına gelmiş biri olarak ukalalık etmezsem; yaşam hakkında bazı birikim ve tecrübelerini sizlere paylaşmak isterim.
HER ŞEY ZIDDIYLA KAİM DERLER.
AK OLMADAN BEYAZ; KÖTÜ OLMADAN İYİ ANLAŞILMAZ. YARATAN KİTABINDA BOŞUNA HER ŞEYİ ÇİFT YARATTIM DEMEMİŞ.
1986 yıllarında beş cilt bir solukta okuduğum Arzdan Arşa kitabının bir cildinde çiftler teoremi işlenmişti.
Manisa’nın o dönem kanaat önderlerinden Manisalı Şekerci Hüseyin Dedeye, bu konuyu anlattığımda, masası üzerinde yanan floresanı göstererek “ÇİFT OLMASA BU IŞIK YANARMIYDI?” demez mi?
İyinin tarifini yap deseler, tek cümleyle karşıdaki kişiyi kendi yerine koyarak hareket etmek, insanı iyi yapar derim.
İyi insan, yanında olduğu kişiye zarar vermeyendir.
UNUTMA, KARŞILAŞTIĞIN HER İNSAN İLERİDE MUTLAKA SENİNLE BİR YERDE BULUŞACAK.
O insana muhtaç olmayacağının garantisi var mı?
KENDİ ÇIKARINI ASLA ÖN PLANA ÇIKARMA.
Menfaatin için yaptığın karar ve hareketlerinden hayır gelmez.
İBADETLERİNİN KARŞILIĞINI CENNETLE ÖDÜLLENECEĞİNİ ZANNETME.
KARŞINDAKİNİ KÜÇÜK GÖREREK YABANCILAŞTIRMA.
KENDİNİ YARATAN YERİNE KOYMA.
DİNDARLIĞINI ALLAHA, BANA İNSANLIĞINI GÖSTER.
YARDIM, YARDIM, YARDIM. İHTİYAÇ SAHİBİNİ, YETİMİ, ÖKSÜZÜ, DULU GÖZET. VARLIKLIYKEN HERKES VERİR. ESAS OLAN YOKKEN PAYLAŞMAK.
ANİ KIZMA, İÇİNE ATMA, ÇOK DÜŞÜNÜP KAFANDA KURMA. KİN BESLEME. HERKESİ OLDUĞU GİBİ KABUL ET.
İki eline yarım litrelik su şişesi al ve kollarını yana omuz hizasına kaldır.
Ne kadar tutabilirsin?
Haydi on dakika, haydi yirmi dakika. Sonunda kollarının gücü kalmaz ve kendiliğinden düşer.
İşte, beyne atmak. Devamlı düşünmek. Kurmak beynini yorar, beynin çaptan düşer ve yorulmaktan çalışamaz hale gelir.
POLIYANCILIK OYNAMA DİYE BİR SÖZ VARDIR. ASLA KABUL ETMEM. POLİYANCILIK YANİ MÜSPET DÜŞÜNMEK İNSANA HUZUR MUTLULUK VERERİR. İNSANIN YAŞAMINDAN ZEVK ALMASINI SAĞLAR.
Hep kötüleri düşünmek yalnız beyni değil tüm organları yıpratır yorar.
İçin karardığında, ne olacak bu halimiz dediğinde, hemen aklına iyi yönlerini getir. Şöyle bir düşün negatiflerinin yanında pozitiflerini sıralasan pozitiflere sayfalar yetmez.
Olmayan bir gözün hatta bir tırnağın için neler vermezsin?
Her şeyi olumsuz düşünme. Sözlerinde, ilişkilerinde pozitif, yapıcı ol. Poliyanna ol. Hiç bir şey kaybetmezsin.
YALNIZ HERŞEYE EVET DEME. HAYIR DEMESİNİDE BİL. YETERKİ HAYIR DERKEN KALP KIRMA.
Hanımın kendisine ayakkabı almanı istedi. Cevabın ‘maaşımı almadan ayakkabı ALAMAM’ dedin.
Peki şöyle desen ne kaybedersin? ‘maaşımı alınca ayakkabını alırım.’ Ne kaybettin. Gönül kazandın.
HERŞEYİN FAZLASI ZARAR. NASIL AŞIRI YEDİĞİNDE, YAĞLANARAK GÖBEK YAPIP VÜCUDUNU YIPRATIRSAN,
AZ YİYEREK ONU BUNU SEÇEREK YİNE VÜCUDUNA ZARAR VERİRSİN.
İnsan için yaratılan her şeyin mutlak bir yararı var.
Bir gramı insanı anında öldüren yılan zehrinden bizlere şifa veren ilaç yapıldığını unutma.
Onu yeme, şunu yeme, organik denilenlere inanma. Neyin organiği, haydi toprağı organikleştirdin, suyu ve havayı nasıl organikleştireceksin.
Canının çektiklerinden her şeyi kararında ye iç. Hele günde üç litre su iç diyenlere inanarak, süzgeçli böbrek pompanı yıpratma.