Mehmet Fuat ERGÜN & KALP HUZURU VERMEKLE BAŞLAR
Vermek, birilerinin ihtiyacını gidermek, insanları sevindirmek, yardım etmek, yoksulun evini bir mum ışığı olsa aydınlatmak.
Kısaca paylaşmak, paylaşmak, paylaşmak.
Yüzde doksan beşi hatta doksan sekizi müslüman olan bir ülkede yaşıyorum diyen, tüm ibadetlerimi yapıyorum gururuyla diğer insanları küçük gören, kendince cennettin kapısını araladığını sanan, aslında o kapının yanına bile yaklaşamayacak olan, dindarlığıyla böbürlenip başkalarını küçümseyen, ona buna günah deyip kendini Yaratan yerine koyan, elli yıldır kıldığı namazında günde kırk defa okuduğu fatiha süresinin anlamını bilmeyen, dininin ana kitabı Kuran’dan başka dini kitaplardan medet uman, Yüce kitabının ilk OKU emrini yerine getirmeyen, Allah Kitabında elliye yakın yerde aklını kullan, aklını kullanmayanların başına çirkef boca ederim dediği halde çirkefi tercih eden, tembelliğiyle aklını başkalarına kiraya veren, Yaratan emri Kuran’ın yüzde yetmişine yakın yerde PAYLAŞIN derken bu emri yerine getiremeyen biz insanoğluna ;
Bizlere, ben dahil sizlere sesleniyorum.
Ne olur paylaşın.
Paylaştıkça artarsın.
Sakın unutma.
Verdikçe verimliliğin artar, hasadın bol olur.
Vermek, malı mülkü olanlar düşünsün demekle olmaz.
Sokakta bir taşı kaldırmak yardım etmektir.
Gülümsemek bir gönüle girmektir.
Bilgiyi paylaşmakla vermektir.
Unutma doğarken bilgisayar belleğine
AKIL, VİJDAN, İRADE programı yüklendi. Bunların dışına çıktıkça insanlığın dışına çıkacağını;
her işimize başlarken çoğumuzun kullandığı ” Esirgeyen, bağışlayan Allah’ın adıyla ” sözünü aklından çıkarma.
Seven insan bağışlar, seven insan esirger.
Ne olur yaşamımızın balı tadı olan sevgi ateşini içinden söndürme.
Şu an vücudumuzda yüz bin kilometrenin üzerinde yerine göre çapı milimetreden küçük olan damarlardan bir tanesi tıkandığında toprak olacağını düşün.
Düşün bize en yakın gezegen Mars’dan sana göre devasa olan dünyana bakıldığında dev dünyanın bir toplu iğne başı kadar değil ucu kadar olduğunu düşün
Düşün milimetrenin milyonlarca küçük bir virüsün seni yok ederek kanser adıyla, corona adıyla yiyip bitirdiğini düşün.
Düşün dünyamızın bir saatte en hızlı uçaktan daha hızlı döndüğünü düşün.
Düşün sen maydanozu yerken sen öldükten sonra toprak olan vücudunu yiyerek büyüyen maydanozu düşün.
Düşün milimetreden milyon kere milyon kere milyon küçük atom çekirdeğinin içinde bir ülkeyi yok edecek enerjinin saklı olduğunu düşün.
Düşün su dahil cansız varlıkların bir hafızası olduğunu düşün.
Düşün büyük patlamayla yaratılan kainatımızın yaklaşık on dört milyar yaşında olduğunu düşün.
Düşün ışık hızı saniyede üç yüz bin kilometre. Bu hızla bizden uzaklaşan yıldızları düşün.
Düşün güneş sistemimizin içinde bulunduğu Samanyolu galaksimizde dört yüz milyar yıldızın olduğunu; evrenimizde ise dört yüz milyarın üzerinde galaksiler olduğunu düşün.
Düşün bir parmak hareket ettirme kararımızın beynimize saniyeler önce talimatla yapıldığını düşün.
Düşün bir insan öldürmenin tüm insanlığı öldürmek olduğunu, bir hayat kurtarmanın da tüm insanlığı kurtarmak olduğunu düşün.
DÜŞÜN ÖNÜNE BİNLERCE LİRA KOYSALAR HER SANİYE BİR LİRA SAY DESELER YETMİŞ YAŞ ÖMRÜNDE (O DA YAŞARSAN) ÜÇ MİLYAR SAYAMAYACAĞINI DÜŞÜN.
YETERKİ AKLINI, VİJDANINI, İRADENİ KULLANARAK
OKU VE DÜŞÜN.