Mehmet Fuat ERGÜN & ZAMANI DÜŞÜNDÜKÇE AKLIM KARIŞIYOR
Daha dün Ramazan’ın biriydi.
Nasıl geçti bugün orucun 23’ü oldu.
İnsanın inanası gelmiyor.
Yetmiş yaşını aşmış biri olarak, sanki dün doğmuşum gibi hissediyorum.
Babam rahmetli olalı on bir sene geçmiş.
Aklım duruyor. Hatta babamla geçirdiğimiz günlerin ne kadar hızlı geçtiğini hissediyor; müşterek anılarımızı nerdeyse hatırlamaz oluyorum.
Çocuklarıma bakıyorum. Daha dün anneleri altlarını temizlerken şimdi elli yaşına ayak bastılar.
Gençliğimizde elli yaşlara dede, nine diyorduk.
İnanın ben çözemedim bu zaman kavramını.
Okuyorum. Araştırıyorum. Bilimsel eserlerden zaman nediri aklıma yazmaya çalışıyorum. Yok. Yok.
Bir türlü zaman kavramını çözemiyorum.
Dünyanın kendi etrafında dönmesine bir gün ve 24’e bölümüne saat demişiz. Saatin 60’a bölmüşüz dakika, dakikayı 60’a bölmüşüz saniye, saniyenin 60’ta birine salise demişiz.
Dünyamızın güneş etrafında bir turuna bir sene; senenin 12’ye bölümüne ay demişiz.
Zamanı biz kendimize göre skalaştırmışız.
Bu işlemlerle zamanımızı belirlemeye, tarif etmeye çalışmışız.
Kâinatı, anlamaya çalışıyorum.
Kainatımız 13,8 milyar yaşında deniyor.
Bir noktadan yaratıldığı söyleniyor.
Buna büyük patlama deniyor.
Zaman ve madde, büyük patlamayla yaratıldı deniyor.
Zamanı yoksa kâinat olmazdı deniyor.
Işık hızından daha büyük hız olamaz deniyor.
Işık hızı saniyede 300 000 km.
Güneşin ışığı bize sekiz dakikada geliyor deniyor.
Kâinatın genişlediği söyleniyor.
Kâinatın genişlediği, galaksilerin bizden ışık hızından daha çok uzaklaştığını Edwin Hubble 1929’da yaptığı gözlemler sonucunda, gök cisimlerinin Dünya’dan uzaklaştığını ve Dünya’ya olan mesafe arttıkça uzaklaşma hızının arttığını göstermişti.
Bizden ışık hızından daha fazla uzaklaşan galaksilerde zaman kavramı ne ola? Bilen var mı?
Peki! Kur’an ne diyor?
– ( Zariat 47) “Göğü kudretimizle biz kurduk ve şüphesiz biz genişletmekteyiz.”
Işık hızına yakın bir hızla yola çıksak. Neden ışık hızına yakın diyorum.
Einstein meşhur formülü
E= mxc2 yani Enerji, kütle ile ışık hızının karesiyle çarpımına eşittir. Buradan matematik formülle göre m, kütleyi çekersek; E, enerji bölü c, ışık hızının karesi olur.
Bu da sonsuzluğu gösterir.
Işık hızına ulaşan bir kütle yani bir insanın kütlesi sonsuz olacağından dolayı ışık hızına yakın dedim.
Buna bir örnek vermek istersek.
İkizimizden biri dünyada kalsın. Diğeri ışık hızına yakın hareket eden bir uzay aracıyla iki senelik bir yol yapıp dünyaya dönsün. Dünyadaki ikizi, uzayda yolculuk yapan ikizine göre çok yaşlı olacak.
Gel de anla bunu.
Gelmiş geçmiş en büyük bilim adamlarından Newton’un formüllerinde zaman sabitti.
Einstein, zamanın yer çekimi ve hıza bağlı olarak değişebileceğini izafiyet teoremiyle matematik formüle ispatlamıştı.
Ya! Peki..
1400 sene önce Kuran’da iki ayette geçen izafiyet teoremini ne demeli?
– (Hac 47) “Gerçekten, senin Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduğunuz bin yıl gibidir.”
Diğeri ise..
– (Mearic 4) “Melekler ve Ruh, miktarı dünya senesiyle elli bin yıl uzunluğundaki bir günde O’na yükselirler.”
Zamana enerji deniliyor.
Termodinamik yasalarından biri, enerji yok edilemez; yok olan enerji var edilemez.
Peki enerji olan zaman yok edilemeyeceğine göre, zaman varlığını kâinatın yok olmasına kadar sürdürecektir.
GELELİM İŞİN ÖZÜNE:
70 YILLIK BİR ÖMÜRDE, HER SANİYE BİR LİRA SAYARAK BİRİKTİRMEYE ÇALIŞSAK ANCAK 2.207.520.000 TL ( İki milyar, iki yüz yedi milyon, beş yüz bin ) BİRİKTİREBİLİYORUZ.
İŞTE BUNDAN DİYORUM. BİR SU GİBİ AKIP GİDEN ZAMANMIZIN KIYMETİNİ BİLELİM.
GEÇMİŞ ZAMAN GEÇTİ GİTTİ. BİR RÜYA GİBİ.
GELECEK ZAMANI KİM BİLECEK?
ÕNEMLİ OLAN ŞİMDİKİ ZAMANIMIZ.
ŞİMDİKİ ZAMANIMIZI YUDUMLAYARAK YAŞAMDAN TAD ALMAYA ÇALIŞALIM.