Mehmet Fuat ERGÜN & NE YİYİP NE İÇECEĞİMİZİ ŞAŞIRDIK

Eğitimli kişiler yaşları ilerledikçe yakınlarının ölümlerine şahit olurlar. Ölümüm yaklaşıyor, ayrıca yok olma, ölüm korkusu düşüncesiyle nasıl uzun ömürlü sağlıklı yaşarım demeye başlarlar.

Eğitimsiz cahil insanlar ise gözünü karartıp yaşamını kadere bağlayarak bildiği gibi geleneksel yaşamına devam ederler.

1978 Oyak Renault Kalite Kontrol şefliğim sırasında Fransa’ya üç aylığına gitmiştim.

O dönem bir Fransız bilim adamı Joging, (koşma) adında bir kitap yazmıştı.

Sağlıklı yaşam, uzun ömür, kalp kasları gelişir ve güçlenir ömür uzar diye.

Baktım Paris’te genci yaşlısı koşuyor.

Sonunda kitap yazarı birkaç sene sonra koşu esnasında kalp krizinden öldü.

Daha birkaç sene önce yazılı ve görsel basında hayranlıkla izlediğimiz

“70 YOLUN YARISİ” kitabının yazarı bir baktım rahmetli oldu.

1987 yılları Asil Nadir dönemi Vestel’de İngiltere ve Fransa’ya ihracata başladığımız zaman;

Amerika’da kalp krizi sonrası tedavilerin yürütüldüğü 70 kişilik polikliniğin şefi arkadaşım Profesör İbrahim Tantun ziyaretime gelmişti. Modern üretim ağına sahip fabrikamızı gezdirirken bizlere duyduğu heyecanını asla unutamam.

“Gelsin Amerikalılar görsünler. Bizi aşağılamaktan vazgeçsinler. Türk neler yapıyor.” Diyerek gururunu dile getirmişti.

Daha sonra bana bir tıp profesörü olarak aklımdan hayat boyu çıkmayacak şu sözleri söylemişti.

1- Amerika’da kalp krizinden sonra ikinci sırada zayıf kişilerde bağırsak düğümlenmesi ölümleri.

2- İnsan mutlaka biraz yağlı göbekli olmalı.

Göbek yağının faydalarını şu şekilde sıralamıştı..

– Ameliyat sonrası dışarı aldığımız organı, vücut içine geri koyduğumuzda, göbek yağı lup diye içeri çeker, organı hasarsız yerine yerleştirir.

– Bağırsak düğümlenmesinin önüne geçer.

Bu sene yazlıkta, Kanada’nın tanınmış ressamlarından seksenleri aşmış, vejetaryen, her gün yürüyen, zayıf bir hanım komşumuz, bağırsak düğümlenmesinden vefat etti.

– Bir kaza sonucu düşmelerde veya trafik kazalarında çarpma ve yuvarlanmalarda süspan yani amortisör görevi görerek diğer organlara gelecek hasarları azaltır.

Neden bunları yazdım?

Koş, göbek yapma uzun yaşarsın diye bildiğimiz yanlışı dile getirmek istedim.

Peki diğerleri…

– Günde bir aspirin al dediler. Şimdi sakın alma kanı sulandırır.

– Ispanakta demir var dediler. Demir eser miktarda çıktı.

– Yumurta kolesterol yapar dediler. Günde iki yumurta yemelisiniz dediler.

– Brokoli kanseri önler dediler, alakası olmadığını söylediler.

– Greyfurt C vitamini, sindirim düzenleyicisi dediler, bir ilaçla alırsan öldürür dediler.

– Günde üç litre su iç dediler. Sakın içme böbreklerine zarar verir dediler.

– İşkembe, turşu, tereyağı vücudun düşmanı dediler.

Sonra kanseri önlüyor dediler.

– Peki covit için söylenen bilime dayanmayan yiyecek içeceklere ne demeli.

– Spor, spor dediler. Milleti spor salonlarına yönlendirdiler. Şimdi aşırı spor aktivitesinin kalbe zararlarından bahsettiler.

– Daha dün, İngiltere’de yapılan bir bilimsel çalışmada günde yapılacak on bin adımın beyine zararlarından bahsettiler.

– Koş, koş.. Kalp kasların güçlenir. Kalp krizini önler dediler. Şimdi koşma. Yürü dediler.

– Kesinlikle alkol yasak dediler. Şimdi günde bir iki kadeh siyah şarabın kanseri önlediğinden ve kanı sulandırdığından bahsettiler.

– Stres, vücudu yorar dediler. Şimdi stres insan için faydalı taraflarından bahsettiler.

– Sosyal insanın yaşama katkısı çoktur dediler. Şimdi akıllı, zeki insanlar yalnızlığı tercih eder dediler.

– Makarna kilo aldırır dediler. Şimdi makarnanın faydalarından bahsettiler.

– Baharatların doğallığından, her birinin neye iyi geldiğinden sayfalarca kitap yazdılar. Şimdi azı zarar çoğu zarar dediler. Peki çoğu kim tespit edecek?

– Daha birkaç gün önce evinde fenalaşarak bayılan yakınımda sodyum eksikliği tespit ettiler. Hani tuz yeme diye uyarıyorlardı. Şimdi günde belirli bir miktar tuz yemesini söylediler.

– Rejim rejim dediler. Kilo alma fit ol dediler. Aşırı seneler süren rejimin, beyin fonksiyonlarına zararından bahsettiler.

– Vejetaryenliğin yararlarını saymakla bitiremediler. Şimdi et yemediğin taktirde unutkanlığın artar dediler.

Daha neler neler.

BUNU YE, ŞUNU YEME, BUNU İÇ, ŞUNU İÇME LAFLARINI ARTIK BIRAKALIM. VÜCUDUMUZ NE İSTİYORSA AŞIRIYA KAÇMAMAK ŞARTIYLA ONU YİYELİM VE İÇELİM.

At koşmak insan yürümek için yaratıldı. Unutma kaplumbağa koşmuyor 200 sene yaşıyor.

Sağlıklı uzun ömürlü olmanın sırrını arıyorsak, az ve kaliteli yemeli, yani pahalı yiyecekler değil. Aktivite, spor dediğimiz hareketlilik. Ve inanç.

Aktivite spor deyince kendimden bir şey anlatmak geldi içimden.

Sene 1992 Vestel Romanya Genel Müdürü atanmadan önce sol dizimden kapalı menüsküs ameliyatı oldum.

Tam otuz iki sene oldu. Geçenlerde kontrol için doktora gittiğimde inanamadı. “Nasıl protez, platin takılmadan bu durumda yürüyorsun.”

“Kendimi bildim bileli hiç aksatmadan yaz, kış yüzme, bisiklet ve yürüyüş yaparım.”

Cevabı. “İşte bundan kasların sertleşerek kemikleşmiş, ondan.”

İnanın Romanya’dan döneli 40 gün oldu.

Bisikletimle her gün 15 ila 20 km. yol yaptığımı sosyal medyada örnek olmak için paylaşıyorum.

Unutmayalım. Vücudumuzun enerjisi gıdadan, ruhumuzun enerjisi ise inançtan geçer.

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir